THE TRUTH WILL OUT
|
Birinci Dünya Savaşı'nın trajik olayları, Doğu Anadolu cephesindeki savaş felaketlerinin gelgitleri, Ermeni nüfusun bir kısmının belirli bölgelere sevk ve iskânı da dâhil olmak üzere, bağlamından koparılarak yorumlanan ve Türkiye'yi ve Türk halkını vurmak için siyasi amaçlarla istismar edilen bir konu haline gelmiştir. Emekli Büyükelçi Pulat Y. Tacar bu konuyu hukuki açıdan kapsamlı bir şekilde incelemiş ve konuyla ilgili çok sayıda makale yayınlamıştır. Gerçek Ortaya Çıkar (“The Truth Will Out”) başlıklı bu kitap, Türkiye'nin dış politika sorunlarından birine ışık tutmak amacıyla daha önce yayımlanmış makalelerinin kapsamlı bir derlemesidir. Büyükelçi Pulat Y. Tacar, Türkiye'ye ve Türklere yönelik Ermeni iddialarına ve tarihsel çarpıtmalara üçüncü taraf soruşturmalarında ve üst düzey uluslararası platformlarda dahi karşı koymuş, kariyerinde ordinaryüs düzeyine çıkmış, hukuk geçmişi olan son derece tecrübeli bir diplomat olarak, iddiaları en kırılgan cephesinden, hukuki, adli dayanaklarından ele almayı tercih etmiştir. AVİM'in, dönemin olaylarının tarihi, siyasi, dini yönleri hakkında çok sayıda yayını bulunmaktadır. AVİM ve Terazi Yayınları tarafından yayınlanan 44. kitap olan “Gerçekler Ortaya Çıkacak”, geçerliliğini korumaya mahkûm, hukuksal bir referans kaynağıdır. AVİM olarak bu değerli eseri konuya ilgi duyan okuyucularımıza sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. |
|||||||||||||||||||||||||
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023
|
Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), 2016 yılından bu yana “Ermeni Konferansları” başlığı ile düzenlediği konferanslar dizisinde TürkiyeErmenistan ilişkileri, 1915 Olaylarıyla ilgili Türk-Ermeni uyuşmazlığı ve bu bağlamdaki Ermeni iddialarını çok boyutlu yönleriyle ele alan akademisyen, araştırmacı-yazar ve diplomatların çalışmalarına yer vermektedir. AVİM kurucusu ve Onursal Başkanı Emekli Büyükelçi Ömer Engin Lütem’in 6 Ocak 2018’de vefat etmesinin ardından, onun anısına “Ömer Engin Lütem Konferansları” ismiyle devam eden bu konferans serisi, 2023 yılında 8 konferansla sürdürülmüştür. “Türk Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023” başlıklı bu kitapta, 2023 yılında düzenlenen konferanslarda sunulan bildirilerin makaleleri yer almaktadır. |
|||||||||||||||||||||||||
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022
|
Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), 2016 yılından bu yana “Ermeni Konferansları” başlığı ile düzenlediği konferanslar dizisinde TürkiyeErmenistan ilişkileri, 1915 Olaylarıyla ilgili Türk-Ermeni uyuşmazlığı ve bu bağlamdaki Ermeni iddialarını çok boyutlu yönleriyle ele alan akademisyen, araştırmacı-yazar ve diplomatların çalışmalarına yer vermektedir. AVİM kurucusu ve Onursal Başkanı Emekli Büyükelçi Ömer Engin Lütem’in 6 Ocak 2018 tarihindeki vefatının ardından “Ömer Engin Lütem Konferansları” adıyla düzenlenmeye devam eden bu konferanslar, 2022 yılında yüz yüze ve çevrim içi olmak üzere 9 konferansla sürdürülmüştür. “Türk Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022” başlıklı bu kitapta, “2022 yılında düzenlenen konferanslarda sunulan bildirilerin makaleleri ve düzenlenmiş metinleri yer almaktadır. |
|||||||||||||||||||||||||
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM
|
Ermeni kültürü ve tarihi üzerine bugüne kadar çeşitli alanlarda ve farklı dillerde pek çok çalışma yürütülmüştür. Özellikle Batılı ülkelerdeki akademik çevrelerde yürütülen çalışmalar tek sesli bir anlatı çerçevesinde inşa edilmiş ve “Ermeni Meselesi” adı verilen olaylar silsilesi büyük ölçüde tek taraflı olarak aktarılmıştır. Öte yandan Batı akademisinde meselelerin ikinci bir tarafı olduğu fikrinden yola çıkarak çalışmalar yürüten çok kıymetli akademisyenler de bulunmaktadır. Literatürde söz konusu dönemi Türklerin ve Azerbaycanlıların gözünden anlatan çalışmaların bulunması objektif tarih anlatısının sağlanabilmesi açısından mühim bir yere sahiptir. Türkiye ve Azerbaycan’dan akademisyenlerin yürüttüğü oldukça geniş kapsamlı çalışmalarla hazırlanan bu kitapta; Birinci Dünya Savaşı öncesinde, esnasında ve sonrasında Anadolu ve Güney Kafkasya’da meydana gelen ve Ermenilerle ilintili hadiselere ışık tutulması amaçlanmaktadır. Kitapta arkeolojik kazılar, arşiv belgeleri ve kültür varlıkları üzerinden Anadolu ve Güney Kafkasya’da o dönem yaşanan olaylar ele alınmıştır. |
|||||||||||||||||||||||||
PATRIOTISM PERVERTED
|
1934 yılında Boston’da yayınlanan Patriotism Perverted (Sapkın Yurtseverlik) adlı kitap Amerikalı Ermeni K.S. Papazian adında bir tarihçinin Taşnaksutyun/Taşnak Partisi’ne (Ermeni Devrimci Federasyonu/EDF) ve yöntemlerine eleştirisini içeren bir kitaptır. Papazian, başlarda sosyalizmle hafifletilmiş bir milliyetçiliğe sahip EDF’nin Anadolu’da ve Kafkasya’da başlattığı eylemlerinin kısa sürede terörizme ve faşizme dönüşmesine kapsamlı bir eleştiri getirmektedir. EDF’nin programı üzerinden kurduğu anlatımla ve kilit isimlere atıf vererek radikalleşmenin vardığı noktalara dair önemli bilgilere yer vermekte ve bu durumu “sapkın yurtseverlik” olarak adlandırmaktadır. Öyle ki bu uğurda EDF yöneticilerinin kendi cemaatlerinden olan Ermenileri davaya ihanetle suçlayarak onları katlettiğinden bahsetmektedir. EDF’nin cinayetler, isyanlar ve katliamlarla dolu tarihçesiyle hesaplaşması gerektiğinden bahseden Papazian’ın bu kitabını okuyucuyla tekrar buluşturarak, Türk-Ermeni uyuşmazlığı konusunda tek taraflı şekilde inşa edilen mağdur algısının çelişkilerine de dikkat çekmeyi umuyoruz. |
|||||||||||||||||||||||||
MEN ARE LIKE THAT
|
"1922 yılında, Kafkasya’da Yakın Doğu Yardım Heyeti çatısı altında tarımsal yeniden yapılandırma çalışmaları yürütmüş bir Amerikalı olan Leonard Ramsden Hartill, eski bir asker, çiftçi ve mülteci olarak hayatında pek çok zorluğa tanıklık etmiş Ohanus Appressian (Ohannes Apresyan) adında bir Ermeni’yle tanışmıştır. Appressian, Hartill’in Kafkasya’da yürüttüğü çalışmalar sırasında istihdam ettiği çok sayıda mülteciden biridir. Tarım eğitimi, sıkı çalışması, çeviri becerileri ve bölgeye dair hatırı sayılır bilgisi sayesinde, Appressian, Hartill için vazgeçilmez biri haline gelmiş ve ikisi arasında zamanla sıkı bir dostluk bağı gelişmiştir. Apressian, elinizdeki bu kitabın ana karakteridir. Adı geçenle birlikte geçirdikleri süre boyunca Hartill'e çekmiş olduğu acıların, etnik çatışmaların, karşılıklı katliamların ve o topraklarda Hristiyan Ermeniler ile Müslüman Tatarlar (Türkler) arasındaki savaşın çirkin yüzünün hikayesini açık açık anlatmıştır. Hartill, Appressian’ın söz konusu hatıratlarını derlemiş ve çoğunu bizzat doğrulamıştır. Bölgede çok sayıda insanın benzer üzücü olayları yaşamış olduğunu fark etmiştir. Hartill, Indianopolis, ABD’ye döndükten sonra, Appressian’ın hatıratlarını esas alan "Men Are Like That" kitabını yayınlamıştır." |
|||||||||||||||||||||||||
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ
|
"Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası, o zamana kadar Batı’nın doğusunda yer alan Türkiye için yeni bir pencere açılmış, şekillenen bir Avrasya oluşumu içinde Türkiye bu kez Doğu’nun da batısı konumuna gelmiştir. Günümüzde büyük yansımaları olan bu gelişmenin öncü adımını, önemli bir kilometre taşını Baku-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı oluşturmuştur." |
|||||||||||||||||||||||||
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915
|
AVİM tarafından hazırlanan bu kitapçıkta 1915 olayları söz konusu olduğunda sıklıkla karşılaşılan; 1915’te alınan sevk kararının arkasındaki nedenler, Osmanlı Devleti’nin niyeti ve Ermenilere karşı aşırılıkların önlemesi çabaları, 1915 üzerine literatürde karşılaşılan tahribatlar ve güvenilmez kaynaklar ve Holokost ile yanıltıcı mukayese başlıkları bulunmaktadır. Kitapçıkta Andrew Mango, Bernard Lewis, Edward J. Erickson, Derk Jan der Linde, Feroz Ahmed, Firuz Karemzadeh, Gilles Veinstein, Guenter Lewy, Gwynne Dyer, Justin McCarthy, Jeremy Salt, Kai Ambos, Michael Gunter, M.E. Yapp, Norman Stone, Norman Itzkowitz, Paul B. Henze, Paul Dumont, Robert Zeidner, Sean McMeekin, Stanford Shaw, Steven Katz, Sydney Nettleton, Thiery Zarcone gibi uluslararası alanda tanınan akademisyenlerin çeşitli alanlardaki çalışmalarından söz konusu başlıklara dair alıntılara yer verilmektedir. |
|||||||||||||||||||||||||
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA
|
The “Armenian Question” has been a controversy for more than a century and ever since its emergence, fake documents, statistics, and visual materials have been part of the controversy. This has now become even more prevalent with the advent of the internet and social media platforms. Today, there are thousands of websites and social media accounts that one way or another contribute to the distribution of fake or misused images in support of the Armenian version of the 1915 events. This booklet, in the form of a short study, gathers and scrutinizes some of the most common fake and misused images in connection with the Armenian allegations. In case of the misused images, the booklet also presents the original image with brief contextual information as to its origins and how it was misused as part of the propaganda for the Armenian allegations. |
|||||||||||||||||||||||||
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER
|
“Ermeni Sorunu” yüzyılı aşkın bir süredir tartışılmaya devam eden bir konu olma niteliğini sürdürmektedir ve ortaya çıkışından itibaren sahte belgeler, istatistikler ve görsel malzemeler bu meselenin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Şimdilerde ise internetin ve sosyal medya platformlarının yaygın olarak kullanılmasıyla bu durum daha da yaygın hale gelmiştir. Günümüzde binlerce internet sitesi ve sosyal medya hesabı, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni anlatısını desteklemek için öyle ya da böyle sahte veya yanlış kullanılan görsellerin yayılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu kısa çalışma niteliğindeki kitapçık, Ermeni iddialarıyla bağlantılı olarak en yaygın şekilde karşılaşılan sahte veya yanıltıcı görselleri derleyip, bunları mercek altına almaktadır. Ayrıca yanlış kullanılan görsellerin orijinal versiyonları ile bunların kaynaklarına dair kısa bilgiler sunulmakta ve söz konusu görsellerin Ermeni iddialarıyla ilgili propaganda adına nasıl suistimal edildiği gözler önüne serilmektedir. |
|||||||||||||||||||||||||
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021
|
Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) kurucu ve Onursal Başkanı merhum Ömer Engin Lütem’in 2018 yılında vefatının ardından “Ömer Engin Lütem Konferansları” başlığıyla gerçekleştirilmeye devam edilen konferanslarımız, Türkiye-Ermenistan ilişkileri, 1915 Olaylarıyla ilgili Türk-Ermeni uyuşmazlığı ve bu bağlamdaki Ermeni iddialarını konu alan çalışmalara yer vermektedir. Merkezimiz, çalışmalarında bu konuları tarihsel, hukuksal ve sosyolojik açıdan ele alan akademisyen, araştırmacı-yazar ve diplomatları her yıl bu konferanslarda misafir etmektedir. Konferanslarımızda sunulan tebliğler yıl sonunda kitap olarak derlenmekte ve yayınlanmaktadır. AVİM 2021 yılında, bir önceki yılda olduğu gibi, ulusal ve uluslararası resmi ve sivil kuruluşlar, bağımsız araştırma kurumları ve üniversitelerle iş birliği içerisinde gerçekleştirdiği etkinliklerini çevrim içi ortamda devam etmiştir. Ömer Engin Lütem Konferansları kapsamında 2021 yılında on iki konferans gerçekleşmiş, bu konferansların kayıtları internet ortamında paylaşılmış, böylece geniş sayıda katılımcılarla buluşma olanağına ulaşılmıştır. “Türk Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021” başlıklı bu kitapta, “Ömer Engin Lütem Konferansları” çerçevesinde 2021 yılında düzenlenen yedi çevrim içi konferansta sunulan tebliğlerin makaleleri ve düzenlenmiş metinleri yer almaktadır. |
|||||||||||||||||||||||||
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians
|
A letter from Japan reached AVİM on August 2021. The letter in question was sent by Iver Torikian, an Armenian whose family once resided in Istanbul. Torikian stated that he wrote the letter as he wanted the misconceptions in the Turkish-Armenian relations to be questioned. As AVİM, we published this letter, which reflects the sincere views of a scholar of Armenian origin in a free space/atmosphere/setting and with objectivity, by dividing it into parts that were published within five days. The complete letter can be read in this issue in English and Turkish. Before this letter reached AVİM in August, I had an opportunity to meet and speak with Gerard Jirair Libaridian, the Armenian Historian who was invited by the Ministry of Foreign Affairs of the Republic of Turkey to the Antalya Diplomacy Forum as a speaker. During our talk/meeting, with regards to the one-sided Armenian claims, Libaridian shared his thoughts which were reconciliatory and gave a green light for normalization instead of radical views. In his remarks concerning the elections on June 20th, 2021 and the conflict with Azerbaijan, Historian Libaridian, who served as an advisor to the former Armenian President Levon Ter-Petrosyan, emphasized that Armenia needs to see herself as a part of the region. During his panel speech, Libaridian highlighted those direct negotiations need to be initiated and that steps towards normalization need to be taken between Turkey and Armenia. Additionally, Libaridian expressed that Turkey is ready for normalization, however, that Armenia still has a long way to go. Furthermore, Libaridian underlined that anti-normalization propaganda activities continue in Armenia. Therefore, I would like to state that, while publishing this book, I find it heartening/encouraging to see that many different sources share similar opinions, not the views of a single source. Studies regarding the Armenian issue are generally discussed in a one-sided manner. However, it is necessary to act on the basis of valuing all viewpoints in a balanced way. There has been mutual suffering. Nonetheless, the Armenians’ claims of being the sole victims do not match with historical facts and deeply hurt Turkey and the Turkish people. Them accusing Turkey and the Turkey people with claims that have not been legally substantiated is unacceptable. It is a fact that our common history hurts both sides. At this point, the presence of an Armenian viewpoint that expresses both sides being hurt/harmed displays that the subject can be approached in an objective way. Hence, I believe that publishing these objective views of Iver Torikian in a book format will serve the common good of both Turkey and Armenia and contribute to the relations, which we hope will develop. |
|||||||||||||||||||||||||
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği
|
Ağustos 2021'de AVİM'e Japonya'dan bir mektup ulaşmıştır. Söz konusu mektup, ailesi bir zamanlar İstanbul'da ikamet etmiş bir Ermeni olan İver Torikian tarafından gönderilmiştir. Torikian, mektubu Türk-Ermeni ilişkilerinde yanlış bilinenlerin sorgulanmasını istediği için yazdığını belirtmiştir. Ermeni asıllı bir araştırmacının özgür bir ortamda ve nesnellik ile samimi görüşlerini yansıtan bu mektubunu AVİM olarak beş güne yayarak bölümler halinde internet sayfamızdan yayınlamıştık. Mektubun tamamını bu yayınımızda hem Türkçe hem de İngilizce olarak okuyabilirsiniz. Ağustos ayında bu mektup AVİM’e ulaşmadan önce, Haziran 2021’de Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’nda konuşmacı olarak davet edilen Ermeni Tarihçi Gerard Jirair Liberadian ile tanışma ve görüşme fırsatı buldum. Görüşmemiz sırasında Libaridian da tek yanlı Ermeni iddialarına ilişkin olarak radikal görüşler yerine daha uzlaşmacı ve normalleşmeye yeşil ışık yakan görüşlerini aktarmıştı. Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan’ın danışmanlığını yapan Tarihçi Libaridian, 20 Haziran 2021 tarihinde yapılan seçimlere ve Azerbaycan ile yaşanan ihtilafa ilişkin görüşlerinde, Ermenistan’ın kendisini bölgenin bir parçası olarak görmesi gerektiğine dikkat çekmişti. Paneldeki konuşması sırasında doğrudan müzakerelerin başlaması gerektiğini vurgulayan Libaridian, Türkiye ve Ermenistan arasında normalleşme adımlarının atılması gerektiğinin altını çizmişti. Ayrıca Libaridian, Türkiye’nin normalleşmeye hazır olduğunu ancak Ermenistan’ın daha kat etmesi gereken uzun bir yol olduğunu belirtmişti. Libaridian ayrıca, Ermenistan’da normalleşme karşıtı propaganda faaliyetlerinin sürdüğünün altını çizmişti. Dolayısıyla, bu kitabı yayınlarken tek bir bireyin söyledikleri ile değil, pek çok farklı kaynağın da benzer fikirleri savunduğunu görerek cesaretlendiğimi söylemek isterim. Ermeni meselesi ile ilgili çalışmalar genellikle tek taraflı olarak ele alınmaktadır. Ancak dengeli bir şekilde tüm görüşlere önem verilmesi temelinde hareket edilmesi gerekmektedir. Karşılıklı acılar yaşanmıştır. Ancak Ermenilerin yalnız kendilerinin mağdur olduklarını öne sürmeleri tarihi gerçeklerle örtüşmemektedir ve Türkiye’yi ve Türk halkını derinden yaralamaktadır. Hukuken kanıtlanmamış iddiaları ile Türkiye’yi ve Türk halkını suçlamaları kabul edilemez bir durumdur. Ortak tarihi geçmişin her iki tarafın da canını yaktığı bir gerçektir. Bu noktada, her iki tarafın da yara aldığını ifade eden bir Ermeni görüşünün olması, konuya objektif yaklaşılabildiğini de göstermiştir. Bu sebeple, Iver Torikian’ın bu nesnel görüşlerini bir kitap halinde yayınlamanın hem Türkiye’nin hem de Ermenistan’ın ortak yararına hizmet ettiğini ve gelişmesini arzuladığımız ilişkilere katkı sağlayacağına inanıyorum. |
|||||||||||||||||||||||||
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020
|
Bir yılı aşkın bir süredir ülkemizi ve tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını pek çok değişimi ve dönüşümü beraberinde getirmiştir. COVID-19 yaşam biçimimizi etkilemiştir ve bu etkiler devam etmektedir. Salgının olumsuz etkilerini bertaraf etme konusunda Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) zamanlı davranabilmiş, salgının getirdiği değişim ve dönüşümlere hızla ayak uydurmuş, uzaktan-evden çalışmayla faaliyetini devam ettirebilmiştir. Merkezimiz, uzun süreden beri düzenli olarak devam eden, ulusal ve uluslararası resmi ve sivil kuruluşlar, bağımsız araştırma kurumları ve üniversitelerle iş birliği içerisinde gerçekleştirdiği etkinliklerini çevrim içi ortama taşıyabilmiş ve bu yeni yöntemle daha geniş çevrelerle buluşma olanağına sahip olmuştur. AVİM kurucu ve Onursal Başkanı merhum Ömer Engin Lütem’in 2018 yılında vefatının ardından “Ömer Engin Lütem Konferansları” başlığıyla gerçekleştirilmeye devam edilen konferanslarımız, Türkiye-Ermenistan ilişkileri, 1915 Olaylarıyla ilgili Türk-Ermeni uyuşmazlığı ve bu bağlamdaki Ermeni iddialarını konu alan çalışmalara yer vermektedir. Merkezimiz, çalışmalarında bu konuları tarihsel, hukuksal ve sosyolojik açıdan ele alan akademisyen, araştırmacı-yazar ve diplomatları her yıl bu konferanslarda misafir etmektedir. Konferanslarımızda sunulan tebliğler yıl sonunda kitap olarak derlenmekte ve yayınlanmaktadır. “Türk Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020” başlıklı bu kitapta, “Ömer Engin Lütem Konferansları” çerçevesinde 2020 yılında düzenlenen beş çevrim içi konferansta sunulan tebliğlerin düzenlenmiş metinleri makale olarak yer almaktadır. Kitapta yer alan çalışmalardan ilk ikisi 2020 yılı Ekim ayında çevrim içi olarak düzenlenen konferanslarda sunulan tebliğlerin düzenlenmiş metinlerinden oluşmaktadır. Türk-Ermeni uyuşmazlığına iki temel sorudan yola çıkarak hazırlanan söz konusu çalışmalar aynı zamanda tarihimizde önemli yer tutan iki olayı konu edinmektedir. Kitapta yer alan diğer çalışmalar, “Ömer Engin Lütem Konferansları” çerçevesinde 2020 yılı Kasım ve Aralık aylarında düzenlenen üç ayrı konferansta sunulan tebliğlerin makalelerinden oluşmaktadır. Bu makalelerden ilki, Osmanlı sınırları içinde yaşamış topluluklardan biri olan Ermenilerin kültürel, sosyal, eğitim ve ekonomi alanında Osmanlı döneminde gerçekleştirdiği faaliyetlere ilişkin bir inceleme sunmaktadır. Devamında yer alan çalışmanın konusu, Lozan Antlaşması’ndan sonra Türkiye’nin iç hukukundaki düzenlemelerle beraber Ermenilerin sivil ve dinî kurumlarının geçirdiği değişim ve kurumlarda yapılan düzenlemelere ilişkindir. Kitaptaki son makale, Jeremy Salt'ın 2019 yılında University of Utah Press tarafından yayınlanan “The Last Ottoman Wars: The Human Cost 1877-1923” başlıklı kitabının bir incelemesidir. |
|||||||||||||||||||||||||
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik
|
Prof. Dr. Gaffar Çakmaklı Mehdiyev'in kaleme aldığı Anastas Mikoyan: Bolşevik Bir Ermeni’nin İtirafları adlı kitabın ilk baskısı Cedit Neşriyat tarafından 2019 yılında Türkçe olarak yayımlanmıştı. Kitabın gözden geçirilmiş İngilizce çevirisi, Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) tarafından hazırlanmış ve Haziran 2020’de yayınlanmıştır. İngilizce adıyla Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik, hem Osmanlı Devleti’nin son dönemlerindeki Ermeni ihtilali sırasında hem de Sovyet dönemi Rusya’sında çok önemli mevkilerde görev yapmış önde gelen bir isim olan Anastas Mikoyan’ın hayatını konu edinmektedir. Bu dört bölümlü kitapta yazar Mehdiyev; Mikoyan’ın Ermenilerin bağımsızlık mücadelesi, Türk-Rus-Ermeni ilişkileri ve Sovyetler Birliği dönemi Ermeni siyaseti hakkındaki aykırı görüşlerini ortaya koymayı amaçlamıştır. Bunu yaparken Mehdiyev ağırlıklı olarak Rus ve Ermeni kaynaklarına atıf yapmıştır. Mikoyan’ın Karadeniz’den Akdeniz’e kadar yedi Osmanlı vilayetini kapsayan “Büyük Ermenistan” kurma fikrinden tam bir hayal ürünü olarak bahsetmesi veya onun Zangezur ve Karabağ gibi bölgelerin Azerbaycan sınırları içinde olması gerektiğini düşünmesi, okurların bu kitapta Mikoyan’ın düşünme biçimini anlamaya başlayabilecekleri iki örnektir. Her şeyden öte kitabın başarısı, Mikoyan’ın Ermeni sorunuyla ilgili çok önemli değerlendirmelerini ve onun Ermeni tarih yazımını altüst edecek itirafları-ifşaatları açığa çıkararak Ermeni araştırmaları literatürüne katkıda bulunmasına imkân vermesidir. Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik esas olarak, Sovyetler Birliği dönemindeki Türk-Rus-Ermeni ilişkilerini yakın zamana kadar neredeyse hiç üzerinde durulmayan eski bir Bolşevik siyasetçi açısından görme fırsatını yakalamayı hedefleyen okuyuculara yöneliktir. Gaffar Çakmaklı Mehdiyev’in kitabının Terazi Yayıncılık tarafından yayımlanan gözden geçirilmiş İngilizce baskısından tüm okuyucuların keyif almasını dileriz. |
|||||||||||||||||||||||||
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler
|
Günümüzde küresel jeopolitiğin önemli noktalarından biri haline gelen Karadeniz’de komşu olan Türkiye ve Ukrayna arasındaki ilişkilerin tarihi yüzyıllar öncesine gitmektedir. 16 Aralık 1991’de, Türkiye’nin Ukrayna’nın bağımsızlığını tanımasını takiben, 3 Şubat 1992’de, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulması günümüzdeki ilişkilerin başlangıç noktasıdır. Ayrıca, 25 Ocak 2011 tarihinde, Türkiye ve Ukrayna arasında Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in kurulması ve ikili ilişkilerin ‘stratejik ortaklık’ seviyesine taşınması iki ülke ilişkilerinin gelişimi acısından önemli bir aşama olmuştur. Türkiye ve Ukrayna arasındaki dostane iş birliğine dayalı ilişkilerin varlığı her iki ülke için olduğu kadar Geniş Karadeniz Bölgesindeki iş birliğinin geliştirilmesi ve güvenlik ve istikrarın sağlanması acısından da önem taşımaktadır.
Kuşkusuz Türkiye ve Ukrayna arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi; kamuoylarının, fikir önderlerinin, akademisyen, siyasetçi ve devlet adamlarının iki ülkenin tarih, kültür, ekonomi ve siyasetlerini daha yakından ve olgulara dayanan bir gerçekçilikle tanımaları, karşılıklı beklenti ve yaklaşımlarını buna göre belirlemeleriyle mümkün olabilecektir. Bu itibarla, Türk ve Ukraynalı araştırmacı ve akademisyenlerin bilimsel çalışmaları önemli bir gerekliliktir.
Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün ve Prof. Dr. İsmail Aydıngün’ün proje yöneticiliğinde Bartın Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Taras Şevcenko Kıyiv Ulusal Üniversitesi ve AVİM’den akademisyen ve araştırmacıların Şubat 2019- Haziran 2019 tarihleri arasında ve Ekim 2019’da Ukrayna’da yürüttükleri kapsamlı saha araştırmalarında gerçekleştirilen gözlem ve derinlemesine mülakatlara ve kapsamlı literatür taramasına dayanan Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler başlıklı bu kitap, Türkiye’de Ukrayna üzerine yapılmış önemli bir çalışma özelliğini taşımaktadır.
Ukrayna, Türkiye-Ukrayna ilişkileri ve Geniş Karadeniz Bölgesi konularında çalışan akademisyen ve araştırmacıların başvurabileceği, birinci elden veri sağlayan ve objektif değerlendirmeler sunan, Ukrayna hakkında Türkçe literatürdeki belki de en kapsamlı kaynak niteliğindeki bu kitabı tüm okurların ilgi ve beğenisine sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu kitabın, Türkiye ve Ukrayna arasındaki ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesine katkıda bulunacağını ümit ediyoruz. |
|||||||||||||||||||||||||
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019
|
AVİM, kurulduğu günden bu yana 1915 olaylarına ilişkin Türk-Ermeni uyuşmazlığı konusunda istikrarlı bir şekilde bilimsel çalışmalar yapan bir düşünce kuruluşudur. AVİM çatısı altında soykırım iddiaları ve ilintili söylemlere ilişkin bilimsel çalışmaların ön planda olduğu ve 2018 yılından beri düzenlenen etkinliklerden biri de “Ömer Engin Lütem Konferansları”dır. 2016 yılında “Ermeni Konferansları”nda konuşmacı olarak yer alan ve Türk-Ermeni uyuşmazlığını ele alan akademisyen, araştırmacı-yazar ve diplomatların bilimsel çalışmaları ilk kez “Ermeni Konferansları 2016” adıyla kitaplaştırılmıştır. 2017 yılında soykırım iddiaları ve ilintili söylemler hakkında gerçekleştirilen konferanslarda sunulan çalışmalar “Ermeni Konferansları 2017” başlıklı kitapta yer almıştır. AVİM kurucusu ve Onursal Başkanı E. Büyükelçi Ömer Engin Lütem’in 6 Ocak 2018 tarihindeki vefatının ardından “Ermeni Konferansları” başlığıyla düzenlenen konferanslar serisi “Ömer Engin Lütem Konferansları” adıyla sürdürülmeye devam edilmiştir. 2018 yılı içerisinde düzenlenen on konferansa esas teşkil eden makaleler “Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018” başlığıyla kitap olarak yayınlanmıştır. “Ömer Engin Lütem Konferansları” kapsamında 2019 yılı boyunca düzenlenen on konferansta sunulan tebliğlerin makaleleri, AVİM tarafından yayınlanan ve editörlüğünü AVİM Başkanı Alev Kılıç’ın yaptığı “Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019” başlıklı kitapta yer almaktadır. 2019 yılı Ömer Engin Lütem Konferansları’nın açılışı Onursal Başkanımız Sayın E. Büyükelçi Ömer Engin Lütem’in vefatının 1. yıldönümünde Sayın E. Büyükelçi Bilâl N. Şimşir’in konuşmacı olarak yer aldığı “Ermeni Sorunu ve Ömer Engin Lütem” başlıklı toplantı ile gerçekleştirilmiştir. Bilâl Şimşir’in toplantıya esas teşkil eden konuşmasının yazıya aktartılmasıyla oluşturulan metin, bu kitabın giriş metni niteliğindedir. 2019 yılı konferansları ise, “Aşırı Milliyetçi Ermenilerin Yabancı Güçlerle İşbirliği ve Terör Faaliyetleri”, “Türk-Ermeni Uyuşmazlığının Diaspora Boyutu” ve “Ermeni Kimliğinin ve Kültürünün Temsilleri” başlıklı üç bölüm altında toplanmıştır. Kitabın “Aşırı Milliyetçi Ermenilerin Yabancı Güçlerle İşbirliği ve Terör Faaliyetleri” başlığı altında bulunan çalışmalar, 19’uncu ve 20’nci yüzyıllarda, milliyetçi Ermeni grupların, dönemin öne çıkan İngiliz ve Alman liderleriyle gerçekleştirdikleri işbirlikleri ve Ermeni terör örgütlerinin bu zaman aralığındaki terör faaliyetlerini konu edinmektedir. Fransa’da yaşayan Türklerin ve Arjantin’deki Ermeni diasporasının “Ermeni Sorunu”ndaki rolünü analiz eden iki çalışma “Türk-Ermeni Uyuşmazlığının Diaspora Boyutu” başlıklı bölümde bir araya getirilmiştir. “Ermeni Kimliğinin ve Kültürünün Temsilleri” başlığı altında toplanan çalışmalar bu kitabın son bölümünü teşkil etmektedir. Bu bölümde yer alan çalışmalar, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddiaları, Ermeni milliyetçiliği ve Türk imgesinin edebiyat, basın ve yeni medyadaki temsillerini Ermeni kimlik ve kültürü kapsamında ele almaktadır. |
|||||||||||||||||||||||||
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018
|
AVİM, 2016 yılında “Ermeni Konferansları” başlığı altında Türk-Ermeni ilişkileri ile ilgili konferanslar dizisi düzenlemeye başlamıştır. 2016 ve 2017 yıllarında “Ermeni Konferansları” kapsamında, “Ermeni sorunu”nu tarihsel ve hukuksal açıdan irdeleyen yirmi bir konferans düzenlenmiştir. Bu konferanslara esas teşkil eden makaleler kitap olarak 2017 ve 2018 yıllarında aynı başlıkla AVİM tarafından yayınlanmıştır. “Ermeni Konferansları”nın fikir babası olan AVİM Kurucusu ve Onursal Başkanı E. Büyükelçi Ömer Engin Lütem’in 6 Ocak 2018 tarihindeki vefatından sonra AVİM bu konferansları “Ömer Engin Lütem Konferansları” başlığı altında düzenlemeye devam etmiştir. AVİM tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan, editörlüğünü AVİM Başkanı Alev Kılıç’ın yaptığı “Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018” başlıklı kitapta “Ömer Engin Lütem Konferansları” çerçevesinde 2018 senesinde düzenlenen on konferansta sunulan tebliğlerin makaleleri yer almaktadır. Kitapta yer alan makaleler inceledikleri konular itibariyle üç başlık altında toplanmaktadır. “Türk-Ermeni İlişkilerinde Çözüm Arayışları” başlığı altında topladığımız çalışmalar genel itibariyle, ihtilaflı Türk-Ermeni ilişkileri bağlamında iki ülke ve toplum arasında sürdürülmesinde fayda olan ve geçtiğimiz yıllarda da çeşitli şekillerde deneyimlenmiş fakat ne ölçüde başarılı olduğu konusunda soru işaretleri bulunan “normalleşme” ve “ “barışma” süreçlerini konu edinmektedir. Türk-Ermeni İlişkilerinde Mülkiyet Meselesi” başlığı altında yer alan çalışmalar, son yıllarda daha da çok gündeme gelmeye başlayan ve 1915 olaylarının niteliği ile ilgili tartışmaların merkezine yerleşmeye başlayan “Ermeni malları” ve mülkiyet sorunsalı ile ilgili araştırmalardır. Üçüncü olarak, çağdaş Ermeni ulusal kimliği ve bu kimliğin inşasında önem arz eden öğeleri mercek altına alan üç çalışma “Çağdaş Ermeni Kimliği” başlığı altında yer almaktadır. |
|||||||||||||||||||||||||
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923)
|
Doç. Dr. Tolga Başak tarafından hazırlanan “Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) başlıklı kitap AVİM tarafından yayınlanmıştır. Tolga Başak’ın çalışması İngiltere Milli Arşivleri (National Archives of the United Kingdom, Public Records Office), İngiliz Parlamento Arşivi Lordlar Kamarası Kayıtları (The Parliamentary Archives, House of Lords Records Office), Hindistan Bakanlığı Arşivi (Oriental and India Office Collection/ British Library) gibi arşivlerden ve bunlara ek olarak David Lloyd George ve Bonar Law gibi ünlü İngiliz devlet adamlarının şahsi evraklarından çok sayıda belgeyi bir araya getirerek tarih, siyaset bilimi ve Ermeni Meselesiyle ilgilenen diğer disiplinlerde çalışan bilim adamlarına çok önemli bir hizmet sunmaktadır. Bu belge koleksiyon 6 Aralık 1912 ile 16 Haziran 1923 arası dönemi kapsayan toplam 367 belgenin tam metinlerini ve bunların Türkçe özetlerini içermektedir. Belgelerin ve olayların yaşandığı dönemin daha iyi anlaşılabilmesi için yazar uzunca bir giriş yazısı sunmakta ve İngiltere’nin Ermeni politikasına dair dikkat çekici değerlendirmeler yapmaktadır. Daha önce Ermeni Meselesiyle ilgili olan ve 1856-1895 dönemini kapsayan İngiliz Belgeleri 4 cilt halinde Bilal Şimşir tarafından yayınlanmıştı. Doç. Dr. Tolga Başak’ın bu çalışması ise birçok bakımdan Bilal Şimşir’in yayınladığı belgelerin devamı ve tamamlayıcısı olarak görülebilir. Tolga Başak’ın gün ışığına çıkardığı belgeler İngiltere’nin ve dönemin diğer büyük devletlerinin Ermeni Meselesinin ortaya çıkmasında ve içinden çıkılamayacak bir hal almasında oynadıkları rolü göstermektedir. Bunun yanı sıra savaş boyunca bu meselenin İngiltere tarafından nasıl bir propaganda aracı olarak kullanıldığını Arnold J. Toynbee gibi İngiliz Propaganda Bürosu çalışanlarının yazışmalarına yer vererek okuyuculara sunmaktadır. |
|||||||||||||||||||||||||
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus
|
Turkey and Russia, having proximity and a shared destiny with each other due to being historical neighbors, have had many ups and downs throughout history ranging from hostilities and war to friendship, support and cooperation. With globalization setting in and after the collapse of the Soviet Union, Turkish-Russian relations grew to become multi-faceted and multidimensional, providing a rich ground for scientific academic studies and research. History no doubt is still a prominent field. Joint publications, symposiums and conferences on history carried out in the recent period have been concrete indicators of the developing cooperation between Turkey and Russia. Maintaining and developing this cooperation is of vital importance for the future. As a result of contacts and meetings with the esteemed head and academicians of the Turkish Studies Programme of the Russian Academy of Sciences, Institute of Oriental Studies, the idea has emerged to compile a book on the work of some distinguished Turkish and Russian historians and academics, particularly on the history of the Caucasus region. In accordance with this understanding, the Center for Eurasian Studies (AVİM) is pleased to edit this historical academic study in a book. We are grateful to all the participants for their valuable contributions, all outcome of meticulous academic work. We also trust this initiative will help to encourage Turkish and Russian historians and academics to pursue more extensive and comprehensive studies and inspire them to accelerate their work. |
|||||||||||||||||||||||||
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset
|
Bu kitabın yazılmasını mümkün kılan, Gürcistan’daki Müslüman Topluluklar: Azınlık hakları, Kimlik, Siyaset başlıklı projedir. Bu proje kapsamında Gürcistan’daki dört Müslüman topluluğun –Müslüman Acaralılar, Borçalı Türkleri, Ahıska Türkleri ve Kistler- geçmişte ve günümüzde maruz kaldıkları ayrımcılıklar ve bunların yol açtığı sorunlar azınlık hakları, kimlik ve siyaset açısından incelendi. Bu bağlamda, Gürcistan’ın üye olduğu uluslararası örgütlere olan yükümlülükleri, taraf olduğu uluslararası anlaşmalar, bunlar dolayısıyla ulusal düzeyde yapılan yasal düzenlemeler ve bu düzenlemelerin Müslüman azınlıklara ne şekilde yansıdığı da Eylül 2015- Mart 2016 tarihleri arasında Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye’de gerçekleştirilen kapsamlı saha araştırmaları ile irdelendi. Saha araştırmalarında sadece incelenen toplulukların üyeleri veya önde gelenleriyle değil, Gürcistan devletinin ilgili resmî kurumlarının yetkilileriyle, siyasetçilerle, STK uzmanlarıyla ve akademisyenlerle de mülakatlar gerçekleştirildi. Bu yolla Müslüman azınlıkların durumu farklı görüş ve değerlendirmeler dikkate alınarak objektif bir şekilde analiz edildi. Yoğun bir emek ve özverinin ürünü olan bu kitabın konuyla ilgilenen tüm okuyuculara sunuyoruz. |
|||||||||||||||||||||||||
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia
|
Turgut Kerem Tuncel’in Haziran 2014’de Università degli Studi di Trento Sosyoloji ve Sosyal Araştırmalar Doktora Programı’nda savunduğu Mayr Hayastan Im Hairenik: Memory and the Politics of Construction of the Armenian Homeland İlk baskısı Aralık 2014 yılında yapılan kitabın ikinci baskısı Ağustos 2015’de yapılmıştır. |
|||||||||||||||||||||||||
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
|