SÖZDE BATI BALKANLAR - YENİ ADANA - 16.11.2021
Blog No : 2021 / 65
20.11.2021
4 dk okuma

Yeni Adana (16 Kasım 2021)

Hasan Sevilir AŞAN*

 

Balkanlar kendi içinde çizgi dışı özellikler taşıyan bir coğrafya olduğu gibi küresel aktörlerin dışarıdan tuhaf entrikalarına da maruz kalan bir bölge.

Batı Balkanlar dedikleri, doğusu olmayan bir sanal bölgesi ve güneyi olmayan bir Kuzey Makedonya ülkesi var.

Avrupa’nın güney doğu topraklarını oluşturan Balkanların sınırlarını bazı bölge tarihçileri Avrupa’daki eski Osmanlı coğrafyası olarak tanımlar. Buna göre Macaristan’ı da Balkan ülkesi sayanlar yok değil.

Malumlarıdır, Osmanlı Devleti bir Balkan İmparatorluğu olarak serpilip gelişmiş, beş yüzyıldan fazla süren beraberlik, geçen yüzyılın başlarında hazin şekilde sona ermiştir.

Osmanlıdan bağımsızlığını kazanan ülkeler, inişli çıkışlı çalkantılı egemenlik denemeleriyle 2. Dünya Savaşından sonra, Türkiye ve Yunanistan hariç, yaklaşık 50 yıl kadar Doğu Blokuna dâhil olmuştur.

Bölge 1990 küresel siyasi dönüşümünde bölünüp, parçalanarak tek kutuplu yeni düzene, Batıya yönelmiştir.

Balkanlar, sosyalist düzenden kapitalizme geçiş sancılarının da körüklediği etnik milliyetçilik sarmalı ve iç çekişmeleriyle adeta dış müdahalelere davet çıkaran bir istikrar arayışı sarmalı içinde.

 

BATI BALKANLAR

Batı Balkanlar, tartışmalı bir coğrafi tanımlamayı oluşturmaktadır. Doğusu yoktur.

Avrupa Birliği ve uluslararası toplumun Yugoslavya’nın dağılmasından sonra ortaya çıkan yeni cumhuriyetleri siyasal boyutta adlandırması amacıyla duyulan Batı Balkanlar zamanla siyasi sonuçlar doğuran bir tanımlamaya dönüşmüştür.

AB bekleme odasındaki genç cumhuriyetler, Balkanların Batısı, Batı Balkan Cumhuriyetleri şeklinde başlayıp kısa yoldan  ‘’Batı Balkanlar’’ olarak tekrarlanıp yerleşmiştir.

Bu bağlamda Batı Balkanlar gerçek bir fiziki bölgeden öte siyasi bir yaklaşımı yansıtmaktadır.

Perspektifli ama henüz üyelik alamamış, devletleşme ve demokratikleşme sürecini tamamlayamamış, istikrarsız ülkeler bütünü olup AB’nin arka bahçesinde tam üyelik umudu beklentisi içinde ev ödevlerini eksiksiz yapmaya çalışmaktadır.

 

GÜNEYDOĞU AVRUPA

Bugün Balkanların yegâne siyasi yapılanmasını Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) oluşturmakta. GDAÜ 13 ülkeyi içermektedir. Beşi AB üyesi, altısı bekleme odasındaki Batı Balkanlar geriye kalan ikisi de Türkiye ve Moldova’dır.

Bunlardan Slovenya, Hırvatistan, Yunanistan, Romanya ve Bulgaristan AB üyelikleri çerçevesinde artık Balkanlı değil Avrupa’dır.

Batı Balkanlar Arnavutluk, Kosova, Makedonya, Sırbistan, Bosna Hersek ve Karadağ’dır. Aralarından üye olanlar Batı Balkanlılığı terk ederek Avrupa sayılacaktır.

Slovenya ve Hırvatistan, üyelik öncesinden başlayarak Balkan olarak anılmamak için Güney Doğu Avrupa tanımlamasını tercih etmiştir.

 

TÜRKİYE

AB hanesinde, Türkiye Balkanların doğusu veya Doğu Balkanlar olarak da anılmaya başlanmış olup tek başına coğrafi bir bölgeyi oluşturur görünmektedir.

Bütüncül olmayan Batı Balkanlar yaklaşımı bir anlamda Türkiye’nin aksayan AB üyelik perspektifi de göz önüne alındığında Balkanlardan ve hatta Avrupa kıtasından soyutlandığı hissi yaratabilmektedir.

Balkan ülkelerinin tamamı AB coğrafyasına dâhil edildiğinde büyük bölümü Asya Kıtasında yer alan Doğu Balkan Türkiye’si Birlikten daha kolayca dışlanabilecektir.

Bahsi geçen altı cumhuriyetin tamamı AB üyeliğini aldığında sözde ‘’Batı Balkanlar’’ adlandırması ortadan kalkarken, bu defa batısı olmayan sanal ‘’Doğu Balkanlar’’ yani Türkiye gündeme gelecektir.

Ancak AB içinde yapılan bir çalışmada altı sözde Batı Balkan ülkesinin son 3 yıl içindeki ‘’ev ödevi ‘’ yapma hızına bakıldığında üyelik için 40 ila 70 yıl gerektiği hesaplanmıştır. Bu, bölge halkının çoğunluğunun ülkesinin AB üyeliğini göremeden bu dünyadan göçeceğine işaret etmektedir. 

Nitekim AB liderliği şimdiden Türkiye’nin AB ile ilişkileri, statüsü ve fonlar bağlamında, devletleşme sürecini tamamlamaya çalışan yeni Balkan cumhuriyetlerinden farklı olduğunu dile getirmektedir. Bu farklılığın yerine göre üyelik açısından hem olumlu hem de olumsuz işaret ve imalar taşıdığı muhakkaktır.

AB bünyesinde Balkan genişlemelerini Türkiye’siz düşünmenin mümkün olmayacağını dile getiren anlayışlar da, siyasal “Batı Balkanlar” yaklaşımındaki gibi Türkiye’yi Avrupa’dan koparmayı düşleyenler de mevcuttur.

 AB liderliğince de ima edildiği üzere, Türkiye eşiğine yaklaştığımız yol ayrımında kendi istediği kadar Avrupalı olacaktır.

 

https://yeniadana.net/kose-yazilari/_sozde_bati_balkanlar_-6291.html

* (E) Büyükelçi


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.