HIRVATİSTAN’DA YENİ HÜKÜMETİ BEKLEYEN MEYDAN OKUMALARI Dr. Erhan TÜRBEDAR
Blog No : 2011 / 39
07.12.2011
4 dk okuma
Dr. Erhan Türbedar, TEPAV Dış Politika Analisti
AVİM, 8 Aralık 2011
Sol duruşlu dört partiden oluşan “Kukuriku” isimli koalisyon, 4 Aralık 2011’de Hırvatistan’da gerçekleşen meclis seçiminin galibi oldu. Sosyaldemokrat Parti’nin (SDP) başını çektiği “Kukuriku” koalisyonu meclisteki sandalyelerin yüzde 53’ünü kazanarak, hükümeti tek başına kurma hakkı elde etti. Ancak ülkenin ekonomik zorluklar içinden geçtiği bir dönemde işbaşına gelecek olan yeni hükümeti değişik meydan okumaları da bekliyor.
Hırvatistan Başbakanı Yadranka Kosor seçim gecesinde yaptığı bir konuşmada, medya kaynaklarında partisi Hırvat Demokratik Birliği’ne (HDZ) karşı yürütülen karalama kampanyası yüzünden seçimde başarılı olamadıklarını ima etti. Gerçekten de son zamanlarda yolsuzluk skandallarıyla çalkalanan HDZ, bu yönüyle Hırvat medyasının gündeminden düşmez oldu. Partinin mali hesapları dondurulduğu gibi, birçok yöneticisi yolsuzluklar nedeniyle yargılanıyor veya gözaltına alınmış bulunuyor. HDZ’li eski başbakan Ivo Sanader bile tutuklu olarak yolsuzluklardan yargılanıyor. Yolsuzluk skandalları dışında, Kosor’un hükümeti medya kaynaklarında ekonomiyi yönetmede başarısız olmakla ve ekonomik sorunlara yeterince özen göstermemekle de suçlandı.
2009 yılında Hırvatistan ekonomisi yüzde 6, 2010 yılında ise yüzde 1,2 oranında daraldı. 2011 yılında Hırvatistan’daki ekonomik büyümenin yüzde 0,5 gibi sembolik bir oranda kalacağı tahmin ediliyor. Diğer taraftan 2010’da GSYH’sının yüzde 102’si kadar bir dış borca sahip olan Hırvatistan’da halk işini kaybetme korkusuyla yaşamaya devam ediyor. Ekim 2011’de Hırvatistan’daki işsizlik oranı 17,4’e ulaşmıştı. Kamuoyu yoklamaları, halkın yüzde 65’inin ekonomik sebeplerden dolayı yurtdışına göç etmeye hazır olduğunu gösteriyor. Netice itibariyle, HDZ’nin yolsuzluklar ve ekonomik başarısızlıklar nedeniyle seçimleri kaybettiği, seçim zaferinin ise Kukuriku koalisyonuna neredeyse hazır geldiği söylenebilir. Hatırlatmak gerekirse, hükümetin izlediği ekonomik politikalara karşı halkın duyduğu memnuniyetsizlik, Ocak 2010’da SDP adayı İvo Yosipoviç’in cumhurbaşkanı olarak seçilmesinde de önemli bir etken olmuştu.
İktidar değişimine rağmen, Hırvatistan halkının bir kısmında karamsarlığın devam ettiği ve günlük yaşam koşullarında fazla iyileşme beklemedikleri anlaşılıyor. Ancak, halkın diğer bir kısmı, yolsuzluklardan arındırılmış ve ekonomik sorunlarla baş edebilen bir hükümetle ülkenin yeni bir başlangıç yapabileceğini ümit ediyor. Bu doğrultuda yeni hükümetten ekonomi alanında hızlı ve somut adımlar atılması bekleniyor. Buradan hareketle ekonomik durumun iyileştirilmesi, Hırvatistan’da kurulacak olan yeni hükümetin önündeki en önemli meydan okuması olacağı söylenebilir.
Hırvatistan’ın yeni hükümetinin önündeki diğer bir meydan okuması, AB üyeliğine ilişkin başarılı bir halkoylaması düzenleyebilmektir. Katılım Antlaşması’nın imzalanmasını izleyen 30 gün içinde, Hırvatistan AB üyeliğine ilişkin bir halkoylaması düzenlemek zorunda kalacak.
Kamuoyu yoklamaları ise, Hırvatistan’da AB üyeliğini destekleyenlerin yüzde 50 civarında kaldığına işaret ediyor. Yeni hükümet, AB üyeliğinin ülkenin egemenliğine zarar vermeyeceği, ülkede hayat pahalılığına neden olmayacağı ve Hırvatistan’ın AB şirketlerinin rekabeti karşısında sorunlar yaşamayacağı gibi konularda halkı ikna etmesi gerekecek. Oysa Avrupa’nın içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle artık AB üyeliğine “mucizevi kurtarıcı formül” gözüyle bakılmadığı bir ortamda, AB üyeliğinin sağladığı avantajları halka izah etmek pek kolay olmayacaktır.
Hırvatistan AB ile katılım anlaşmasını imzaladıktan sonra, komşusu Slovenya ile sınır sorununa ilişkin tahkim sürecini de başlatmak zorunda kalacaktır. Bu durum ise yeni hükümetin önündeki başka bir meydan okumasıdır. Hırvatistan ve Slovenya Eylül 2009’da sınır anlaşmazlığının çözüm şekli konusunda anlaşmaya varmıştı. Bu anlaşma, Hırvatistan’ın AB üyeliğine ilişkin süreçteki Sloven engelinin kalkmasına yardımcı olduysa da, sınır sorununu henüz çözmedi. Hırvatistan halkı Slovenya ile devam eden sınır sorununa ilişkin gelişmeleri de büyük bir hassasiyet ile izlemeye devam edecektir.
İç siyaset açısından değerlendirildiğinde, 4 Aralık seçimi ardından Hırvatistan’ın daha istikrarlı bir hükümete kavuşacağı söylenebilir. Hatta cumhurbaşkanı İvo Yosipoviç’in, yeni hükümetle daha iyi bir işbirliğinde bulunması bekleniyor.
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
MADRİD PRENSİPLERİ ÇÖZÜM GETİRMİYOR-Halit GÜLŞEN
- 27.06.2011 -
YUNANİSTAN VE SIRBİSTAN’DAKİ SEÇİMLER NE GETİRDİ? - Dr. Erhan TÜRBEDAR
- 09.05.2012 -
HIRVATİSTAN’DA YENİ HÜKÜMETİ BEKLEYEN MEYDAN OKUMALARI Dr. Erhan TÜRBEDAR
- 07.12.2011 -
HIRVATİSTAN’IN AB ÜYELİĞİNE YEŞİL IŞIK Dr. Erhan TÜRBEDAR
- 28.06.2011 -
DUMA SEÇİMLERİ ÖNCESİ RUSYA’DA SON DURUM-Halit GÜLŞEN
- 27.10.2011
-
HATE CRIME REARS ITS UGLY HEAD AGAIN IN GREECE - HÜRRİYET DAILY NEWS - 09.06.2018
Teoman Ertuğrul TULUN 12.06.2018 -
KIBRIS’TA ÇÖZÜM İÇİN NAFİLE SÜREÇ
Tugay ULUÇEVİK 15.04.2012 -
HOCALI SOYKIRIMI VE BÜYÜK ERMENİSTAN RÜYASI
Ata ATUN 11.05.2014 -
SLOVENYA’DAN HIRVATİSTAN'IN AB ÜYELİĞİNE YENİ ENGEL
Erhan TÜRBEDAR 24.07.2012 -
YUNANİSTAN'DAKİ EKONOMİK BUHRAN VE UNFICYP
Tugay ULUÇEVİK 12.07.2011