MAKALE DEĞERLENDİRMESİ: “BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNDE ORTAYA ÇIKAN İNGİLTERE-RUSYA İTTİFAKININ ERMENİ ISLAHATINA VE KÜRT-ERMENİ İLİŞKİLERİNE ETKİSİ” - 20.07.2023
Blog No : 2023 / 40
21.07.2023
7 dk okuma

Tuğçe TECİMER ÖZÜBERK*

 

Makale Adı: Birinci Dünya Savaşı Öncesinde Ortaya Çıkan İngiltere-Rusya İttifakının Ermeni Islahatına ve Kürt-Ermeni İlişkilerine Etkisi

Yazar: Nejla Günay

Dergi: Akademik Bakış, S.32/XVI 

Basım Yılı: Yaz 2023

Sayfa Sayısı: 21

 

Prof. Dr. Nejla Günay’ın “Birinci Dünya Savaşı Öncesinde Ortaya Çıkan İngiltere-Rusya İttifakının Ermeni Islahatına ve Kürt-Ermeni İlişkilerine Etkisi” adlı makalesinde, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde ve dünyada yaşanan değişiklikler neticesinde, özellikle İngiltere ve Rusya’nın Hristiyan Ermenileri korumak bahanesi ile kışkırtıcı bir rol oynayarak Bâb-ı Âli’nin iç işlerine müdahale etmeleri ve bu müdahalelerin doğurduğu sonuçlar incelenmiştir. Söz konusu müdahalelerin Kürt-Ermeni ilişkilerine doğrudan etkisinin bulunduğu ve Ermeni Islahatına giden sürecin yaşanmasına vesile olduğu ifade edilmiştir.

Makalede Osmanlı Arşivi belgeleri ve yayımlanmış İngiliz Arşiv belgelerinin yanı sıra çok sayıda araştırma eser de kullanılmıştır. Çalışmanın amacı Osmanlı Ermenileri üzerine Rusya ve İngiltere’nin rekabeti ile başlayan ancak sonrasında iş birliğine dönen politikanın açıklanması olarak belirtilmiştir. Belirlenen amaç çerçevesinde, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde yaşanan siyasal ve diplomatik sürece neden olan gelişmeler izah edilmiştir.  Bu bağlamda Rusya’nın izlediği politikayı değiştirerek Osmanlı Devleti’ni yıkma politikasını benimsemesi ve İngiltere’nin Rusya’nın bu politikalarına tutumu ele alınmıştır.

Makalenin “Osmanlı Ermenileri Üzerinde İngiliz-Rus Rekabeti ve İngiltere’nin II. Meşrutiyetin İlanına Bakışı” adlı başlığı altında yukarıda bahsedilen gelişmeler detaylandırılarak, Hristiyan halkların durumunun düzeltilmesi için Berlin Kongresi’nin 61. ve 62. Maddelerinin gerekçe gösterilmesiyle Osmanlı Devleti’ne yapılan baskılar neticesinde Kürtlere ve Çerkezlere karşı Ermeniler korunurken bu durumun Kürt-Ermeni çatışmasının çıkmasına sebep olduğu belirtilmiştir. Ayrıca yine aynı maddelere dayanarak İngiltere’nin Osmanlı Devleti’ne “askeri konsolosluk” adı altında haritacılık, istihkam vb. konularda uzman, istihbarat alanında tecrübeli elemanlar gönderdiği ve ayrıntılı raporlar hazırlattırıldığı belirtilmiştir. İngiltere’nin Ermenileri Osmanlı Devleti’ne karşı kullanabilecek bir koz olarak gördüğünün altı çizilmiştir. 

Makalede, İngiltere’nin Rusya’ya karşı yürüttüğü politikanın altında yatan en temel nedenlerden birinin Hindistan hakimiyeti konusundaki kırmızı çizgileri olduğu kaydedilmiştir. Bu durum Rusya ve İngiltere çatışmasının sadece Osmanlı Devleti ekseninde gelişmediğinin, İngiltere’nin uyguladığı politikaların belirlenmesinde sömürgelerinin temel sebeplerden biri olduğunun ortaya koyulması açısından önemlidir.

“II. Meşrutiyet Döneminde Ermeni Islahatı Konusunun Gündeme Getirilip Sonuçlanmasında İngiltere’nin Rolü” adlı başlık altında Osmanlı Devleti’nde Müfettiş-i Umumi’nin kurulması sürecindeki gelişmeler ve kurumun uygulamaları ele alınmıştır. Kurumun kurulma nedeni olarak ülkedeki karışıklıkların önüne geçmek ve İngiltere’de yer alan “The Friends of Armenia” (“Ermenistan’ın Dostları”) gibi kurumların Doğu vilayetleri ile ilgili yaptığı asılsız haberlerin doğurabileceği sonuçlara karşı tedbir almak olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Rusya’nın Ermenileri koruma bahanesi ile ıslahat girişimlerinde bulunacağı duyumunu alan Osmanlı Devleti bunu engellemek adına doğu bölgelerine birer genel müfettiş başkanlığında heyetler göndermiştir. Ancak bunlar Ermeniler için tatmin edici gelişmeler olmamıştır. Zira bu dönemde Ermeniler artık kendilerine haklar verilmesi beklentisinde değil, doğrudan bağımsızlık talebinde bulunmuşlardır. O sebeple bu dönemde Osmanlı Devleti’nin yapacağı herhangi bir ıslahat ya da değişiklik Ermeniler için yeterli olmamıştır.

Prof. Dr. Günay, İngiltere’nin Türkler aleyhinde yanlı tutum sergilemesinin Türk aydınların tepkisine neden olduğunu ancak yayınlanmak istenen karşıt makalelere engel olunduğunu ifade etmektedir. Bu yaklaşım Osmanlı Devleti’ne karşı gösterilen taraflı tutumun ortaya koyulması bakımından önemlidir. 

“Balkan Savaşlarından Sonra Ortaya Çıkan Durum” adlı başlık altında söz konusu savaşlardan sonra gelişen süreç incelenmiştir. Londra’da yapılacak olan konferansta Ermeni Islahatı’nın görüşülmesi için Ermeni önderlerinden Bogos’un İngiliz gazetelerinden alınan destek ile yürüttüğü faaliyetler önemlidir.  İngiltere bu süreçte Rusya’yı meşgul etmek adına yine Ermenileri kullanmıştır. Osmanlı hükümeti olası karışıklıkların önüne geçmek için birtakım tedbirler almıştır, ancak bu tedbirler Ermenilerin silahlanmalarına engel olmamıştır. İngiltere bir yandan basın gücü ile Osmanlı Devleti’ni sıkıştırırken diğer taraftan da konsolosluklar aracılığı ile kaos haberleri yayarak halkı tedirgin etmiştir. Yaşanan gelişmeleri okuyabilen Osmanlı Devleti ıslahatların yeniden gündeme geleceğini anlayarak 1876 Kıbrıs Sözleşmesi’ne göre şekillendireceği bir politika izlemeye karar vermiştir. Bu doğrultuda bölgedeki topraklarını ayıran Osmanlı Devleti her bir bölgenin başına bir genel müfettiş atamayı ve her bölgeye gerekli sayıda yabancı müfettişler görevlendirmeyi planlamış ve bunun için bir İngiliz subayın atanması uygun görülmüştür. Ermeniler konusunda ikinci planda kalmak istemeyen Rusya Doğu vilayetlerinde reform yapılması için büyük çaba göstererek kapsamlı bir proje hazırlamış ve bu ıslahat tasarısı Osmanlı Devleti’nin geri kalan topraklarının parçalanmasına zemin hazırlar nitelikte olmuştur. Rusya’nın hazırladığı tasarının Avusturya ve İtalya tarafından onay alamaması üzerine Yeniköy’de müzakere yapılmasına karar verilmiş ve görüşmelere Osmanlı Devleti’nden de bir temsilcinin katılması kararlaştırılmıştır. Ancak Rus tasarısı, Almanya’nın da karşı çıkması sebebiyle kabul görmemiştir.  Sonrasında Islahatla ilgili görüşmeler Osmanlı Devleti, Rusya ve Almanya’nın öncülüğünde yürütülmüş ve neticede 8 Şubat 1914’te Ermenilerle ilgili ıslahatları içeren antlaşma Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanmıştır.

Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile Rusya Doğubayazıt havalisinde faaliyete geçerken, İngiltere ise Basra Körfezi'nde Fav civarına çıkartma yapmış ve Akdeniz’de Kraliyet Donanması Gazze’yi bombardıman etmiştir. Söz konusu olaylar esnasında 22 Temmuz 1915 tarihinde Ermeni Millî Komitesi’nden Bogos Nubar’ın başkanlığında bir heyet, Mısır’daki İngiliz ordusunun komutanı Sir John Maxwell ile görüşmüş, eşgüdümlü Ermeni isyanlarına ilişkin bir teklifte bulunmuştur.

Makalede Rusya, İngiltere ve Almanya’nın Ermeni Islahatına etkisi tarihsel süreç içerisinde izah edilirken, bu büyük güçlerin belirledikleri politikalarda etkili olan sebepler çok yönlü bir şekilde ele alınmıştır. Ayrıca o dönemde Osmanlı Devleti’nin iç işlerine yapılan müdahaleler, müfettişlik adı altında yapılan istihbarat faaliyetleri vb. konular izah edilmiştir. Çalışmada yaşanan gelişmelerin neden olabileceği sorunları gören Osmanlı Devleti’nin ortaya çıkabilecek çatışmaları önlemek amacıyla çaba sarf ettiği, ancak bu çabanın Rusya ve İngiltere tarafından desteklenen Ermeniler için yeterli olmadığını görülmektedir. Çalışmanın sonucunda Rusya’nın, Doğu Anadolu’da bir Kürt-Ermeni çatışması çıkararak bölgeyi doğrudan işgal etmek istediği ve Almanya’nın ise Kafkasya’daki etkinliğini artırmak amacıyla Ermeni Islahatının şekillenmesinde başat rol üstlendiği anlaşılmaktadır.

 

(*) İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.