22 Aralık 2009 Güney Kafkasya bölgesinin geleceği için büyük önem taşıyan “Türkiye-Ermenistan ilişkileri” 10 Ekim’de Zürih’te imzalanan protokollerle yeni bir boyut kazandı.
Protokollerin içeriği, neler getireceği ve imzalanan belgelere yönelik eleştiriler yaklaşık iki aydır tartışılıyor. Karabağ’ın Ermenistan tarafından işgali ve henüz bir çözüm yoluna girilememiş olması bundan sonraki gelişmeleri belirleyecek etken olarak protokollerin önünde duruyor. Protokoller, iki ülkenin parlamentolarına sunulduktan sonra onaylanmayı ve yürürlüğe girmeyi bekliyor. Ermenistan, protokolleri onaylama sürecinde önceliği Türkiye’ye verdiğini açıkladı. Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan ve Dışişleri Bakanı Nalbantyan Türk tarafının onaylamasının ardından protokollerin Ermenistan parlamentosundan geçeceğini belirtmişti. Türkiye’de ise başta Başbakan Erdoğan’ın olmak üzere, yapılan açıklamaların tümünde, Karabağ Sorunu çözüm yoluna girmeden protokollerin meclisten geçmeyeceğinin altı çiziliyor. Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi çerçevesinde imzalanan protokoller, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunuldu. Protokol önce TBMM Dışişleri Komisyonu'nda görüşülecek. Kabul edilmesi halinde ise Meclis Genel Kurulu'nda değerlendirilecek.
Türkiye’de Hükümet bu zamana kadar, Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmemesi halinde, protokollerin mecliste müzakere edilmeyeceğini farklı kereler vurguladı. Protokolleri onaylamak için Türkiye’nin kesin bir tarih belirtmemesi Ermenistan’da rahatsızlık yaratmaya başlamış olacak ki oradan gelen açıklamalar sertleşmeye başladı. Hatta Türkiye’ye bir gözdağı niteliği taşıyan yeni bir anayasal değişiklik de bugünlerde Ermenistan’ın gündeminde. Geçtiğimiz günlerde, Ermenistan Cumhuriyeti uluslar arası anlaşmalardan çekilmeyi mümkün kılacak yasa değişikliğine gitmeyi planladığını duyurdu. Ermenistan’dan yetkililer Türkiye’nin protokolleri ertelemesi durumunda anlaşmadan geri çekilebileceklerini açıkladı. Erivan Türkiye’nin protokolleri uzun bir süre erteleyeceği veya tamamen iptal edeceği düşüncesine kapılmış görünüyor. Böyle bir düşünce özellikle Sarkisyan hükümetinde panik yaratabilecek bir durum. Türkiye ile imzalanan protokoller nedeniyle muhalefetin ve diasporanın çok sert eleştirilerine maruz kalan Sarkisyan, Ermenistan’ın da geri adım atabileceğinin sinyallerini veriyor. Böyle bir hamle ise Türkiye ile ilişkilerini normalleştirme yolunda önemli bir yol kat eden Ermenistan için geri dönülmez bir hata olacaktır.
Ermenistan, “soykırım” iddiaları ve Türkiye düşmanlığından kaynaklanan saplantılı tutumuna rağmen, Türkiye’nin son dönemde benimsediği “komşularla sıfır sorun” ilkesiyle bölgedeki yalnızlığından kurtulma şansını elde etti. Komşularıyla düşmanlığı kronik hale getrmiş olan Ermenistan, Karabağ ve Azerbaycan topraklarındaki işgali nedeniyle Güney Kafkasya bölgesindeki istikrarı bozan en önemli etken olduğunu hatırlamalı ve eline geçen fırsatı değerlendirmeli. Ermenistan’ın uluslararası anlaşmalardan çekilme tehdidi ve bu yönde başlattığı yasal düzenlemeler Türkiye’yi protokolleri onaylamaya teşvik etmeyecek, aksine iki ülke arasında başka çözümsüzlüklere neden olacaktır.
© 2009-2021 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
BİREY DİPLOMATLIĞI GÖREVİNİ YAPIYOR MUYUZ?
Oya EREN 18.04.2010 -
TÜRKİYE-ERMENİSTAN: ÇÖZÜM BEKLEYEN KOMŞULUK
Oya EREN 21.12.2009 -
GÜNEY KAFKASYA’DA İSTİKRAR: TÜRKİYE VE RUSYA’NIN ROLÜ
Oya EREN 13.01.2010 -
BAŞKA BAHARA MI?
Oya EREN 28.02.2010 -
TÜRKİYE-ERMENİSTAN: ÇÖZÜM BEKLEYEN KOMŞULUK
Oya EREN 21.12.2009
-
EVİ OLMAYAN TAKIM: KARABAĞ FK - THE DAILY - 08.11.2017
Andy YAMASHITA 22.11.2017 -
THE ILLEGAL SETTLEMENTS OF LEBANESE AND SYRIAN ARMENIANS IN NK - 22.09.2020
Pat WALSH 05.10.2020 -
ECONOMIC PARTNERSHIP BETWEEN CHINA AND RUSSIA - 12.04.2023
Deniz ÜNVER 12.04.2023 -
ARMENIANS AND SYRIA - 1915 AND 2013
Jeremy SALT 29.12.2013 -
NUCLEAR NEGOTIATIONS BETWEEN IRAN AND P5+1
Ahmet ERTAY 01.03.2015