29 Ekim 2018 tarihinde Yunanistan makamlarının 17 Kasım terör örgütü mensubu, mahkûm Dimitris Kufodinas’a bir defa daha izin hakkı verildiği haberleri basına yansımıştır.

Daha önce 20 Haziran 2018’de Yunanistan’ın 17 Kasım Terör Örgütü mensubu Kufodinas’ın 48 saatliğine serbest bırakıldığına ilişkin bir yorum yazısı yazmıştık.[1]

Yunanistan’ın en kanlı terör örgütü olarak adlandırılan 17 Kasım örgütünün mensubu olan Kufodinas’a Şubat 2018’de de iki kez 48 saatlik izin verilmiştir. Adı geçenin sadece 2018 yılı içerisinde üç defa serbest bırakılması Yunanistan hukuk sisteminin işleyişine ve terörle mücadeleye yönelik kararlılığına dair endişe uyandırmaktadır. Adı geçenin izin talebinin hangi gerekçelerle kabul edilebildiğini anlamak mümkün değildir. 

Adı geçen, 1991’de Türkiye Cumhuriyeti Atina Büyükelçiliği Basın Ataşesi Çetin Görgü ve üç yıl sonra 1994’te Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği Müsteşarı Haluk Sipahioğlu’na yönelik terör saldırısında bulunarak diplomatlarımızın canına kıymış bir teröristtir. Böyle birine müsamaha gösterilmesi Türkiye’ye, merhum diplomatlarımızın anısına ve ailelerine yapılan bir saygısızlıktır. Müebbet hapis cezası hükme bağlanmış olan bir teröriste izin verilmesi, Yunanistan'ın uluslararası hukuktan doğan terörizmle mücadele  yükümlülüğü ile de örtüşmemektedir.

Yunanistan’ın terörle mücadele kapsamında gösterdiği duyarsızlık, hatta ağır ihmalin olumsuz sonuçları olabileceği Yunan hükümeti tarafından dikkate alınmalıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Yunanistan’ın suçluluğu bizzat Yunan yargı organları tarafından tescil edilmiş teröristlerin herhangi bir müsamaha gösterilmeden, tavizsiz ve hukuka uygun olarak cezalarını çekmeleri konusunda göstermesi gereken duyarlılık, terörle mücadelede üstlenilen uluslararası yükümlülüklerin bir gereği olarak değerlendirilmelidir.