
Nisan 2011 ve Ekim 2012’de, Azerbaycan’dan gerekli izinleri almadan Karabağ’a girdiği, bloğunda Karabağ’ın bağımsızlığını savunduğu ve Azerbaycan’da diktatöryal bir rejimin hüküm sürdüğü iddiasında bulunduğu gerekçesiyle Azerbaycan tarafından hakkında yakalama kararı çıkartılan Alexander Lapshin isimli blog yazarı, 14 Aralık 2016’da, Belarus’ta, Azerbaycan’a iadesi talebiyle tutuklanmış, 8 Şubat 2017 tarihinde Azerbaycan’a iade edilmiştir. Bundan sonraki süreçte Lapshin, Azerbaycan’da kendisine isnat edilen suçlar çerçevesinde yargılanacaktır.
Lapshin’in Azerbaycan’a iadesi, yirmi yılı aşkın bir süredir çözüme kavuşmamış olan Karabağ ihtilafı sürecinde, bir üçüncü ülke vatandaşının Azerbaycan’ın yasal izni olmadan Karabağ’a girdiği gerekçesiyle, Azerbaycan dışında yakalanıp, Azerbaycan’a iade edildiği ilk örnek olması dolayısıyla büyük önem taşımaktadır. Bunun yanında Lapshin olayının, Karabağ ihtilafına dair önemli sonuçlarının olduğu da görülmektedir.
Lapshin’in Azerbaycan’a iadesi, Azerbaycan’ın Karabağ ihtilafı ile ilgili olarak uluslararası alanda gerçekleştirdiği yeni bir hamleye işaret etmektedir. Bu hamlenin esas olarak, Ermenistan’ın Karabağ’da bir fait accompli (oldubitti) yaratma stratejisine karşı olduğu görülmektedir. Karabağ ihtilafının nihai çözümüne dair kararlı adımların atılamamış olması, Karabağ ihtilafının çözümü konusunda en yetkili uluslararası merci olan AGİT Minsk Grubu’nun yetersiz çabaları ve uluslararası camianın bu ihtilafa olan dikkatinin azalması, Ermenistan tarafından bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Ermenistan, bu çerçevede, Karabağ’da yasal ve bağımsız bir Ermeni devletinin var olduğu algısını yaratmak ve güçlendirmek, bu yolla Karabağ’daki fiili durumu pekiştirmek amacıyla, buradaki de facto Ermeni yönetiminin “normalleştirilmesi” ve meşrulaştırılması yolunda bir strateji izlemeye başlamıştır. Bu stratejinin yürütülmesinin önemli ayaklarından birini, üçüncü ülke vatandaşlarının Azerbaycan’ın yasal izni olmadan Karabağ’a girişlerinin özendirilmesi oluşturmuştur. Ermenistan, bu yolla, bir yandan da, Azerbaycan’ın Karabağ ve çevresindeki bölgelerdeki egemenliğinin ihlal edilmesini sıradanlaştırmayı hedeflemektedir. Bu nedenle, son yıllarda özellikle turizm alanının Ermenistan tarafından yeni bir cephe olarak görüldüğü gözlemlenmektedir.
Lapshin olayına kadar Azerbaycan’ın Ermenistan’ın bu siyasetine cevabı, Karabağ’a kendi yasal izni olmadan giriş yapan kişilerin Azerbaycan’a girişlerini yasaklamak olmuştur. Bu çerçevede, Eylül 2016 itibariyle, aralarında Lapshin’in de olduğu 529 kişinin Azerbaycan’a girişini yasaklamıştır. Lapshin’in Belarus’ta tutuklanarak Azerbaycan’a iadesi ise Azerbaycan’ın bu çerçevede bir adım daha atarak, Azerbaycan’a yasadışı giriş yapanlara karşı çok daha caydırıcı olabilecek bir yaklaşımı uygulamaya koyduğunu göstermektedir. Bu yaklaşımın önemli bir sonucu, Ermenistan’ın Karabağ’daki fiili durumu “normalleştirme” ve meşrulaştırma stratejisinin önemli araçlarından birinin büyük yara alması olacaktır. Nitekim, Ermeni yetkililerin Lapshin olayının üçüncü ülke vatandaşlarının Azerbaycan’ın yasal izini olmadan Karabağ’a ziyaretlerini azaltmayacağı yönünde birbiri ardı sıra yaptıkları açıklamalar, Ermeni tarafının konuya dair endişelerini açıkça göstermektedir.
Alexander Lapshin’in tutuklandığı Belarus’un, Ermenistan’ın da üyesi olduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) üyesi olması, bunun yanında Lapshin’in İsrail, Rusya ve Ukrayna vatandaşı olması nedeniyle, İsrail ve Rusya’nın olaya müdahil olması sonucu ortaya çıkan durum da dikkat çekmektedir. Ermenistan, Belarus’un Lapshin’i Azerbaycan’a iade etmesini şiddetle protesto etmiş, Lapshin’in iadesinin KGAÖ ve AEB üyelikleri nedeniyle Belarus ve Ermenistan arasındaki müttefiklik ilişkisine aykırı olduğunu yüksek sesle ifade etmiştir. Bunun yanında, Ermenistan, Lapshin’in vatandaşları olduğu İsrail ve Rusya’yı da Lapshin’in iadesinin engellenmesi için harekete geçirmeye çalışmıştır. Ne var ki Belarus, Ermenistan’ın protestolarına kulak asmamış, İsrail ve Rusya ise oldukça temkinli bir şekilde ve seslerini fazla yükseltmemeye dikkat ederek olaya müdahil olmuştur. İsrail’in olaya müdahalesi Lapshin’e hukuki destek verme çabası ile sınırlı kalırken, Rusya, fazla ısrarcı olmadan, vatandaşlarının başka ülkelere iadesinin Rusya anayasası tarafından yasaklandığı şeklinde açıklamalarla, Lapshin’in iadesine karşı olduğunu ifade etmiştir.
Belarus, İsrail ve Rusya’nın bu tavırları, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ihtilaf bağlamında bölgedeki siyasi dengeleri göstermektedir. Ne Ermenistan’ın “müttefiki” Belarus ne de “büyük abisi” Rusya, Ermenistan’a destek olmuştur. İsrail ise Azerbaycan’la gerilim yaratması muhtemel adımlardan kaçınmıştır. Bunlar, Ermenistan’ın bölgedeki yalnızlığını göstermektedir.
Lapshin’in Azerbaycan’a iadesi ile ilgili Karabağ ihtilafına dair en önemli husus ise, Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki yasal hakimiyetinin ve Karabağ ve çevresindeki bölgelerdeki de facto Ermeni yönetiminin bir askeri işgal olduğunun yeni bir teyidi olmasıdır. Belarus, Lapshin’i Azerbaycan topraklarına yasadışı yollardan girdiği ve Azerbaycan topraklarında suç işlediği suçlaması nedeniyle iade etmiştir. Bunun anlamı, Belarus’un Karabağ ve çevresindeki bölgelerin Azerbaycan toprağı olduğunu kabul ettiğidir. Bu kabulün bir doğrudan anlamı da bahsi geçen topraklardaki de facto Ermeni yönetiminin bir işgal durumu olduğunun teyit edilmesidir. Dolayısıyla, Lapshin olayı, Azerbaycan’ın “ülkesel bütünlüğün ihlal edilemezliği” tezini ve Karabağ ve çevresindeki bölgelerdeki Ermenistan işgali argümanını, BM Güvenlik Konseyi 822, 853, 874 ve 884 nolu kararları, BM Genel Kurulu 62/243 nolu kararı, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclici 1416 nolu kararı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Chiragov ve Diğerleri v. Ermenistan davası hakkındaki karar metnine ilaveten, bir kez daha doğrulamakta ve desteklemektedir.
© 2009-2021 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
ABD’DE DEMOKRAT BAŞKAN ADAYI JOE BIDEN VE ULUSLARARASI POLİTİKA
Turgut Kerem TUNCEL 13.06.2020 -
ERMENİSTAN’DA CUMHURBAŞKANININ İSTİFASI, SORULAR VE YENİ İÇ SİYASAL DENKLEM
Turgut Kerem TUNCEL 07.02.2022 -
GÜNEY KAFKASYA’DA GEÇTİĞİMİZ HAFTA: 25 EYLÜL-1EKİM 2017
Turgut Kerem TUNCEL 03.10.2017 -
GÜNEY KAFKASYA’DA GEÇTİĞİMİZ HAFTA: 18-24 EYLÜL 2017
Turgut Kerem TUNCEL 25.09.2017 -
GÜNEY KAFKASYA’DA GEÇTİĞİMİZ HAFTA: 11-17 EYLÜL 2017
Turgut Kerem TUNCEL 19.09.2017
-
ERMENİSTAN’DA YAKLAŞAN ERKEN SEÇİMLER
Tutku DİLAVER 03.06.2021 -
ERMENİ AJANLARI: ERMENİ CASUSLUĞUNUN TARİHİ KÖKLERİ
AVİM 06.07.2018 -
ŞEHİT EDİLEN TÜRK DİPLOMATLARI, AİLE MENSUPLARI VE DEVLET GÖREVLİLERİ ANILDI
AVİM 26.04.2015 -
“KÜRESEL MÜCADELEDE ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI” KONULU PANEL GERÇEKLEŞTİRİLDİ
AVİM 08.11.2013 -
RÜŞVET Mİ? YENİ BİR SORUN MU? ERMENİSTAN’IN YENİ İSKENDER FÜZELERİ
Aslan Yavuz ŞİR 19.10.2016
-
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
“MODERN TÜRK DEVLETİNİN KURULUŞUNUN ARKA PLANI: TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ” BAŞLIKLI KONFERANS