AVRUPA BİRLİĞİ’NİN TÜRKİYE 2024 RAPORU
Yorum No : 2024 / 51
08.11.2024
3 dk okuma

Avrupa Komisyonu’nun aday ya da adaylığa yakın ülkeler için her yıl çıkardığı AB Genişleme Paketi ve Türkiye Raporu bu yıl 30 Ekim 2024’te yayınlanmıştır. Her ülke için ortalama yüzer sayfalık raporların yer aldığı pakette Türkiye için de 95 sayfalık detaylı bir rapor bulunmaktadır. 

2024 Türkiye Raporu’nun önceki yıllara kıyasla nispeten dengeli bir nitelik taşıdığı izlenimini verdiği söylenebilir. Nitekim Katılım müzakereleri 2018 yılından beri askıya alınmış olsa da Türkiye belgede “müzakere eden ülke” (negotiating country) başlığı altında yer almaktadır. Rapor’da Türkiye’nin üyelik perspektifine ilişkin durumu ve ilerleyişi ele alınmaktadır. Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığı konularında herhangi bir ilerleme sağlanmadığı belirtilmektedir. Buna mukabil, Mart 2024’teki yerel seçimlerde bazı aksaklıklar gözlenmişse de seçimlerin iyi düzenlendiği ve halk iradesinin ortaya çıktığı kaydedilmektedir. 

Rapor’da ekonomik durum açısından bazı ilerlemeler kaydedildiğine de işaret edilmektedir. Para politikasında daha sıkı bir tutum benimsendiği ve bunun dış dengesizliklerin azaltılmasında yardımcı olduğu bildirilmektedir. Enflasyon halen yüksek bir düzeyde cereyan etmekle birlikte, enflasyonist baskıların azaldığına yer verilmektedir. Yatırım faaliyetlerinin geçtiğimiz yıl önemli ölçüde arttığı, ayrıca bazı alanlarda örneğin dijitalleşme ve ekonominin yeşil dönüşümünde adımlar atıldığına değinilmektedir. Bu bölümde Türkiye’nin Mali Eylem Gücü’nün “Gri Listesi”nden çıkarıldığına keza yer verilmektedir. 

Terör konusunda güçlü kurumsal yapılarla etkin bir mücadele yürütüldüğü kaydedilmekte, Türkiye’nin dünyada en büyük sığınmacı nüfusunu barındırdığı da belirtilmektedir. 

Dış politikada Türkiye’nin stratejik özerkliğine vurgu yapılmakta, AB ile ilişkilerinde aktif bir rol oynadığı, Afrika, Asya ve Orta Asya’daki etkisini artırdığı ve Yunanistan ile ilişkilerini iyileştirdiği ifade edilmektedir. Ancak Türkiye’nin Kıbrıs sorununda iki devletli çözümü savunmasının AB Politikası ile çeliştiği de tekrarlanmaktadır.

Türkiye Raporu’na genelde bakıldığında, daha önceki raporların adeta demirbaş deyimi olan “geriye gitme” (back-sliding) ifadesine yer verilmemektedir. Bununla beraber, AB üyeliği konusunda mevcut gelişmelerin yetersiz olarak değerlendirildiğinde de şüphe bulunmamaktadır. Raporun başında Türkiye’nin bir aday ülke olduğunun belirtilmesine rağmen genişleme konusundan bahsedilirken Türkiye’nin adının hiç zikredilmemesi de herhalde bu anlama gelmektedir.

Avrupa Komisyonu, uzun zamandır ilk defa bu kadar nispeten az suçlayıcı bir Türkiye Raporu yayınlamıştır. Ülkemizin çabalarının az da olsa görülmesi memnuniyet vericidir. Rapor, Türkiye açısından, alışılmışın aksine daha olumlu olmasına rağmen hiç şüphesiz yeterli değildir. Avrupa Birliği tarafından Türkiye’nin çabalarının daha yakından ve önyargısız bir biçimde değerlendirilmesi kuşkusuz yararlı olacaktır.

 

*Görsel: https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_24_5583.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten