ERMENİSTAN İĞNEYİ KENDİSİNE BATIRMAYI NE ZAMAN ÖĞRENECEK
Yorum No : 2012 / 55
05.11.2012
2 dk okuma

Meslektaşı bir ermeni teğmeni Macaristan’da bir toplantıda öldürmekten suçlu olarak müebbet hapse mahkum olan Azeri subayın 8.5 yıl hapis yattıktan sonra Azerbaycan’ın iade talebi üzerine memleketine iadesi, burada serbest bırakılması ve iadei itibarda bulunulması Ermenistan’da yaygın tepkiye yol açmış, Macaristan ile ikili ilişkilerine de gölge düşürmüştür. Ermenistan bakımından haklı görülebilecek tepki hakkında bir karar vermeden önce, Ermenistan’ın konuya ilişkin ilkesel tutumu hakkında bir değerlendirme yapmak yerinde olacaktır. 15 Temmuz 1983’te Paris-Orly havalimanında Türk Hava Yolları bürosuna ermeni terör örgütü tarafından yapılan bombalı eylemde 8 kurban verilmişti. Bombayı yerleştiren V. Garabedian adlı ermeni terörist Mart 1985’te yetkili Fransız mahkeme tarafından ömür boyu hapse mahkum edilmişti. 90’lı yılların sonlarında Ermenistan tarafından başlatılan yoğun kampanya ve bir milyon ermeni tarafından imzalanan af talebi sonucu 23 Nisan 2001 tarihinde ermeni terörist Fransa tarafından Ermenistan’a iade edilmişti. Ermeni terörist Erivan’da coşku ile karşılanmış, belediye başkanı kendisine bir ev tahsis etmiş, başbakan tarafından kabul edilmişti. Ermenistan bakımından bu olumsuz örnek maalesef sadece Orly cinayetleri ile sınırlı değildir. 1973 yılında Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosunu ve yardımcısını misafir olarak çağırdığı evinde öldüren ve müebbet hapse mahkum olan G. Yanikian da Ermenistan’da kahraman olarak görülmüş, adına bestelenen bir opera Erivan’da cumhurbaşkanının katılımıyla kutlanmıştır. ( Bu iki cinayet ermeni terör örgütü tarafından Türk diplomatlarını hedef alan ve otuzbir diplomat ve yakınının katliyle sonuçlanan cinayetlerin başlangıcı olmuştur.) Los Angeles belediyesinin ermeni asıllı bir üyesi Azeri subayın iadesi üzerine geçtiğimiz hafta Macaristan’ın Los Angeles başkonsolosuna sert bir mektup göndermiş, aynı kişi gene Los Angeles’te 1982 yılında ermeni terörist Sassounian tarafından öldürülen Türkiye Başkonsolosu K. Arıkan’ın katilinin affı için federal yetkililer nezdinde girişimde bulunmakta beis ve tutarsızlık görmemiştir. Azerbaycan’ın soykırım olarak nitelendirdiği Hocalı’da işlenen cinayetler için de Ermenistan’da bugüne değin hiçbir dava açılmamış olması dikkat çekicidir. Türkçede kullanılan anlamlı bir deyimi hatırlamakta yarar vardır: çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi kendine batır. Adaletin terazisi iki kefelidir. Tarihle hesaplaşmak isteyen Ermeniler inandırıcı olmak ve muhatap bulmak istiyorsa, tek taraflı belleğin çıkar yol olmadığını görmek durumundadır.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten