1915 OLAYLARI VE İNGİLİZCE “DEPORTATION” KELİMESİ
Analiz No : 2015 / 2
09.02.2015
7 dk okuma

1915 Olaylarıyla ilgili anlatımlar sıklıkla çarpıtma ve hatalara yer vermektedir. Bu çarpıtmaları ve hataları gidermek için, belli bir olayı ya da olguyu tasvir ederken kelimeler veya ibareler dikkatlice seçilmelidir.

1915 Olaylarını anlatırken, Osmanlı hükümetinin Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeni tebaasını yaşadıkları yerlerden alıp onları başka yerlere gönderme kararına (hem Türkçede hem de yabancı dillerde) çeşitli şekillerde atıf yapılmaktadır. Buna örnek olarak verilebilecekler: “tehcir”, “sürgün”, “zorla göç” ve “yerinden etme”. Bunların yanında bu karara atfen sıklıkla İngilizce “deportation” kelimesi kullanılmaktadır. Ancak bu, kelimenin yanlış bir şekilde kullanılmasıdır, zira bu kelimenin anlamı ile Osmanlı hükümetinin kararı birbiriyle uyuşmamaktadır. 1915 Olayları soykırım olarak nitelendirilebilir mi tartışmasında, tartışmanın iki tarafında da yer alan kişiler “deportation” kelimesini yanlış kullanmaktadır. Bu yanlış kullanım bilgi yetersizliği, ancak daha çok da dikkatsizlik veya ihmalden kaynaklanmaktadır.

28 Ocak 2015’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Büyük Dairesinde Perinçek-İsviçre davasının duruşması sırasında “deportation” kelimesinin bir kez daha yanlış kullanılması üzerine bu yazının yazılması zorunlu hale gelmiştir. Bu son derece önemli davanın temeli, Doğu Perinçek’in İsviçre’de alenen 1915 Olaylarını soykırım olarak nitelendirmeyi reddetmesine ve bu alenen reddetme cezalandırılabilir mi sorusuna dayanmaktadır.

Osmanlı hükümetinin Ermeni tebaasını sevk etme kararına atfen, (Türkçe konuşan) davanın müracaatçısı Doğu Perinçek “zorla göç” ibaresini kullanmış ve bu ibare simultane tercüman tarafından “deportation” olarak çevrilmiştir. Sayın Perinçek’in hukuk danışmanı ve avukatı (ve yine Türkçe konuşan) Mehmet Cengiz “sürgün” kelimesini kullanmış, bu kelime de “deportation” olarak çevrilmiştir. Sayın Perinçek’in (Fransızca konuşan) diğer hukuk danışmanı ve avukatı Christian Laurent Pech “déportation” kelimesini kullanmış ve bu da “deportation” olarak çevrilmiştir. Son olarak, (davaya müdahil olan) Türkiye’nin hukuk danışmanı ve avukatı (İngilizce konuşan) Stefan Talmon “deportation” kelimesini kullanmıştır.[i] Tüm bu örneklerde “deportation” kelimesinin kullanımı sorun teşkil etmektedir.

İngilizcede “deportation” kelimesinin birincil anlamı: “sınır dışı etme eylemi veya hali”,[ii] “sınır dışı etme” kelimesinin kendisi ise “vatandaş olmayan bir kimseyi bir ülkeden ayrılmaya zorlamaktır”.[iii] Diğer bir deyişle “deportation” kelimesi, “yasalara aykırı bir şekilde giriş yapmış ya da varlığı zarar teşkil eden bir yabancının bir ülkeden çıkarılması” anlamına gelmektedir.[iv] Bu sebeple “deportation” kelimesinin Osmanlı hükümetinin kararını anlatırken kullanılması mümkün değildir. Ermeniler Osmanlı İmparatorluğu’nda yabancı değillerdi, tam aksine onlar Osmanlı İmparatorluğunun tebaalarıydılar. Dahası, onlar savaş sırasında İmparatorluğun sınırları içerisinde sevke tabii tutuldular, yani sınırların dışına atılmadılar.

Sayın Perinçek Türkçe “zorla göç” ibaresini kullanmıştır, bu ibare İngilizceye “forced migration” olarak çevrilebilir. Bu, “deportation” ile aynı anlama gelmez. “Migration” her zaman ülke dışına çıkmayı ifade etmez,[v] ancak “deporation” her zaman bunu ifade eder.

Sayın Cengiz Türkçe “sürgün” kelimesini kullanmıştır, bu kelime İngilizceye “banishment” veya “exile” olarak çevrilebilir.[vi] Bunlar da “deportation” ile aynı anlama gelmez. “Banishment” veya “exile” her zaman zorla ülke dışına çıkmayı ifade etmez, ancak “deportation” her zaman bunu ifade eder.

Sayın Pech Fransızca “déportation” kelimesini kullanmıştır ve bunun İngilizce “deportation” kelimesi ile aynı anlama geldiği zannedilebilir. Ancak bu iki kelime aynı anlamı taşımamaktadır. Fransızca “déportation” kelimesi “bir mahkûm olarak uzak bir yerlere gönderilme (özellikle Fransa’nın geçmişteki veya günümüzdeki deniz aşırı bölgelere)” anlamına gelir. Diğer bir anlamı ise “(İkinci Dünya Savaşı sırasında) bir başka ülkedeki toplama kampına gönderilmektir”.[vii] Fransızca “déportation” kelimesinin kendisi bir karmaşıklık yaratmaktadır, zira Osmanlı hükümetinin kararıyla bağdaştırılamayacak çok belli tarihsel anlamları vardır.

Yukarıda İngilizce “deportation” kelimesinin neden yanlış kullanıldığı anlatılmıştır, bu yüzden Sayın Talmon’un bu kelimeyi kullanmasının neden sorun teşkil ettiğinin daha detaylı anlatılmasına gerek yoktur.

Herhangi iki dil arasında çeviri yapmak zordur, zira her dilin başka dillere aktarılması zor bir takım kendine has özellikleri vardır. Eşzamanlı (simültane) çeviri yapmak daha da zordur, zira çevirmen kelimelerin ve ibarelerinin anlamlarını derinlemesine irdelemeye vakti olmadan aralıksız çeviri yapmak durumundadır.

Ancak çevirinin zorlukları bir kenara bırakılacak olunursa, tekrar edilmesi gerekir ki Osmanlı hükümetinin kararı bağlamında İngilizce “deportation” kelimesinin (ve aynı zamanda Fransızca “déportation” kelimesinin) kullanımından kaçınılması gerekmektedir.  Bu tür kelimelerin kullanılması 1915 Olaylarıyla ilgili yanlış anlaşılmalara sebep olmaktadır. Bu bağlamda İngilizce “deportation” yerine “relocation” veya “resettlement” kelimelerinin kullanılması daha uygundur; zira – yanlış anlaşılmalara yer vermeyecek şekilde – “relocation” bir başka yere gitmek veya gönderilmek anlamına gelmekteyken,[viii] “resettlement” ise “bir başka yere yerleşme veya yerleştirilme eylemi veya hali”[ix] anlamına gelmektedir.

Bu bağlamda Türkçede ise sıklıkla “göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme”[x] anlamlarına gelen “tehcir” kelimesi kullanılmaktadır. 27 Mayıs 1915 tarihinde Osmanlı hükümeti, resmi adıyla “Savaş zamanında hükümet uygulamalarına karşı gelenler için asker tarafından uygulanacak önlemler hakkında geçici kanun”, ya da bilinen adıyla “Sevk ve İskân Kanunu” çıkarmıştır. Bu geçici kanuna dayalı olarak Ermeni tebaanın yaşadıkları yerlerden alınıp başka yerlere gönderilmeleri ve yerleştirilmeleri öngörülmüştür. Bu sebeple Osmanlı hükümetinin kararına atıf yapılırken, ilgili kanunun bilinen adına uyan “sevk ve iskân” ibaresinin kullanılması daha uygun olacaktır.

 


[i] Bahsi geçen kişilerin konuşmalarına AİHM internet sitesinden ulaşılabilir: http://www.echr.coe.int/Pages/home.aspx?p=hearings&w=2751008_28012015&language=en

[ii] “Deportation”, Merriam-Webster.com, http://www.merriam-webster.com/dictionary/deportation

[iii] “Deport”, Merriam-Webster.com, http://www.merriam-webster.com/dictionary/deporting

[iv] “Deportation”, Merriam-Webster.com.

[v] “Migrate”, Merriam-Webster.com, http://www.merriam-webster.com/dictionary/migration

[vi] İngilizce çevirilerinin aksine Türkçe “sürgün” kelimesinde bir kişinin kendi ülkesinden ayrılması iması yoktur. “Banishment” ve “exile” kelimelerinde bu yönde bir ima vardır, ancak bu her zaman için geçerli değildir. “Sürgün”, Türk Dil Kurumu – Büyük Türkçe Sözlük, http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts; “Banish”, Merriam-Webster, http://www.merriam-webster.com/dictionary/banishment; “Exile”, Merriam-Webster, http://www.merriam-webster.com/dictionary/exile.  

[ix] “Resettlement”, CollinsDictionary.com, http://www.collinsdictionary.com/dictionary/english/resettlement

[x] “Tehcir”, Türk Dil Kurumu – Büyük Türkçe Sözlük, http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten