AVRUPA BİRLİĞİ EKONOMİK KRİZİ VE GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ
Yorum No : 2013 / 6
13.01.2013
3 dk okuma

Avrupa Birliği’nin avro krizinin çözümlenmesi önündeki güçlükleri daha önceki bir yazıda ele almıştık. Krizin devam ettiği Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) yaptığı iflas duyurusuyla yeniden güncelleşmiştir. GKRY acilen 17 milyar avro yardıma ihtiyaç duyduğunu, bu yardımın 21 Ocak’ta toplanacak avro bölgesi maliye bakanları toplantısında kararlaştırılıp 10 Şubat’ta onaylanmaması halinde iflas koşullarına düşeceklerini AB yetkililerine bildirmiştir. Basında yer alan haber ve incelemelerde, GKRY’nin durumunun Yunanistan’dan dahi daha vahim olduğu ileri sürülmektedir. Yunanistan’ı iflastan kurtarmak için sağlanan yardımın bu kez GKRY için uygulanması önünde halihazırda ciddi engeller bulunduğu görülmektedir. Herşeyden önce, Yunanistan ile ilgili kararın esas yükünü üstlenen Almanya, gelecekte benzeri bir iflastan kurtarma uygulamasına girişmek için bir önkoşul getirmiştir. Böyle bir uygulama için öncelikle avro bölgesi kapsamında bir bankacılık denetleme mekanizması oluşturulması zorunluluğunu getirmiştir. Avrupa Merkez Bankasınca sürdürülen bu çalışmanın Şubat veya Mart ayında sonuçlandırılabilmesi olanaklı görünmemektedir. GKRY bankalarında Rusya ve Ukrayna kaynaklı büyük miktarda para bulunduğu ve GKRY bankalarının kara para aklama ve yasa dışı para transferi konularında temiz bir sicile sahip olmadıkları da uluslararası basında sıkca ifade edilmektedir. GKRY bankalarının işlemlerinin açıklanması olasılığının Rusya’da endişe yarattığı da haberlerde yer almaktadır. GKRY Merkez Bankası başkanının, AB ilke olarak yardım kararı alırsa, Rusya’dan da katkı sağlayabiliriz demesi bu bağlamda ilginçtir. Rusya’nın katkısının 5 milyar avro olabileceği kaydedilmektedir. AB’nin ise rus katkısına sıcak bakmadığı, GKRY bankalarının uzun vadeli sıhhati hakkında bir araştırma yapan ABD danışma kuruluşu Pimco’nun raporunu bekledikleri anlaşılmaktadır. GKRY’nin acil yardım çağrısındaki zamanlamanın bir unsuru kuşkusuz Mart ayında yapılacak “cumhurbaşkanlığı” seçimleridir. GKRY’nin iç politika mülahazalarının ise AB’de sempati yaratmadığı açıktır. Kaldı ki, AB liderlerinin GKRY’e tanıdıkları kredinin de sınırlarına gelindiği görülmektedir. Örneğin, Almanya şansölyesinin Malta devlet başkanı ile yaptığı söyleşide Malta ile GKRY’i kıyaslarken her iki ülkenin de ada devleti olduğunu ancak benzerliğin orada bittiğini ifade ettiği bildirilmiştir. Keza Aralık 2012 AB liderleri zirvesinde kamu borcu oranı hesaplamasında yatırıma yönelik borçların düşülmesi üzerinde ciddi müzakereler sürerken GKRY liderinin ülkesinin Türkiye nedeniyle ağır askeri harcama altında bulunduğu ve askeri harcamaların da düşülmesi önerisinin istihza ile karşılandığı kaydedilmiştir. Almanya şansölyesinin, Almanya parlamentosunda ana muhalefet yetkililerinin uyarılarını takiben son olarak ilgili AB komiserinin de 11 Ocak’ta GKRY’yi iflastan kurtulma yardım talebi ile ilgili olarak bankalarının kara para aklama faaliyetinin üstüne gidilmesi ve vergi kaçakçılığı yollarına son verilmesi konusunda uyarması sadece GKRY bakımından değil, ekonomik birlik olma iddiasındaki Avrupa Birliği bakımından da temizlenmesi zor bir leke olarak gün ışığına çıkmaktadır.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten