AVRUPA PARLAMENTOSU KARARI VE CHRISTCHURCH’DEKİ TERÖRİST SALDIRI
Yorum No : 2019 / 33
18.03.2019
6 dk okuma

Avrupa Parlamentosu’nun, tavsiye kararı niteliğindeki 2018 Türkiye Raporu, 13 Mart 2019 tarihinde Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir. Normal koşullarda Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye ilişkin tutumunun Türkiye ve AB arasındaki ilişkileri, etkileşimi ve diyalogu geliştirmek olması gerekir.[1]

Hal böyle olmakla birlikte,  Avrupa Parlamentosu'nun böyle davranmak yerine temel görevi ile ilgisi olmayan konularda kışkırtıcı tutumlar ortaya koyduğunu görüyoruz. Bunun bir örneği, garip biçimde “Ayasofya'nın tarihi-dini anıtının dış görünümünden ve camiye dönüştürülmesinden” bahseden Karar’ın 14. Paragrafıdır. Söz konusu paragrafın ilgili bölümü aşağıdaki gibidir:

““Türk hükümetini, kültürel mirasın korunmasına ilişkin olarak getirdiği yasal yükümlülüklere saygı duymaya ve tam olarak uygulamaya, özellikle de iyi niyetli bir şekilde  geçen yüzyıl boyunca tahrip edilmiş ya da yıkılmış Yunan, Ermeni, Süryani ve diğer kültürel mirasın bütünleştirilmiş bir envanterini çıkarmaya davet eder: Bu bağlamda, Ayasofya'nın tarihi-dini anıtının dış görünümünde değişimleri ve camiye dönüştürülmesini teşvik eden herhangi bir aşırı görüşe karşı çıkar; ,..”[2]

Sorun yaratıcı, samimiyetsiz ve militan bir zihniyetle doldurulmuş bu paragrafın Avrupa Parlamentosu Kararı'na neden eklendiği hakkında ayrıntılı bir bilgiye sahip değiliz. Ayasofya, Cumhuriyet döneminde bir müze haline gelmeden önce Osmanlı İmparatorluğu döneminde yüzyıllardır cami olmuştur. Şimdi müze olmasına rağmen, halen yapısal olarak bir camidir. Bu bağlamda Ayasofya hem bir Rum Ortodoks hem de bir Müslüman Türk kültürel mirasıdır. Bu nedenle, Avrupa Parlamentosu’nun Müslüman Türk bileşenini Ayasofya’dan dışlama teşebbüsü bütünüyle saygısızlıktır ve Haçlı Seferlerine geri dönen bir zihniyete işaret etmektedir. Ayrıca, 1800'lerden başlayarak modern zamanlara kadar yüz binlerce Müslüman öldürüldü ya da Balkanlar ve Kafkasya'daki memleketlerinden atıldı. Bu süreçte sayısız cami bu bölgelerin Hristiyan nüfusları tarafından yıkılmıştır. Örneğin, AB adayı Balkan ülkelerine, “iyi niyetli bir şekilde geçen yüzyıl boyunca tahrip edilmiş ya da yıkılmış Müslüman kültürel mirasın bütünleştirilmiş bir envanterini çıkarmaya davet” etmek yönünde çağrıda bulunan bir Avrupa Parlamentosu kararını henüz görmedik. Bugünkü Ermenistan önceki yüzyıllarda Türk Revan Hanlığının merkeziydi. Avrupa Parlamentosu’nun, (AB’nin, AB üyeliğinden bir adım uzakta olan bağları geliştirmek konusunda çok istekli olduğu) Ermenistan’ı hedefleyen ve Ermenistan'dan, neden ülkedeki kalan Türk kültürel miras alanlarını yıkmaya devam ettiği konusunda bir açıklama yapılmasını talep eden bir kararını da şahit olmadık. Özetle, Avrupa Parlamentosu’nun kararının yukarıda belirtilen paragrafının çeşitli kamuoyları için çok kışkırtıcı bir ton içerdiğinden şüphe yoktur.

Bu talihsiz Avrupa Parlamentosu kararından yaklaşık iki gün sonra, dünya bu sabah (15 Mart) Yeni Zelanda’dan gelen meşum bir katliam haberiyle şok yaşadı. Silahlı saldırganların Yeni Zelanda’da Christchurch’deki iki camiye ateş açmasından sonra en az 40 kişi hayatlarını kaybetti. Uluslararası basında yer alan haberlerde, “Yeni Zelanda tarihinin en kötü toplu öldürmesi olan Christchurch'teki bu olayda öğleden sonraki Cuma namazı sırasında iki camiye yapılan saldırı sonucu kırk kişi öldü ve 20 kişi yaralandı” denilmektedir.[3]

Bu korkunç olaydan hemen sonra, basında şunlar belirtildi:

“Saldırganlardan birinin Facebook'da canlı olarak yayınlanan bir saldırı düzenlediği bildirildi. Giysisindeki kamerayla çekim yaptığı tahmin edilen saldırganın camiye girip camidekilere ateş ettiği ve birçok kişinin katledildiği görülmektedir.  Yeni Zelanda polisi, saldırının görüntülerinin hiçbir şekilde paylaşılmamasını istedi. Facebook da videoyu kaldırdı. Ayrıca saldırganın 70 sayfalık bir bildiri yazdığı iddia ediliyor. Bildirinin ‘yüksek profilli düşmanları öldür’ başlıklı bölümünde, Toplumlarımız içinde özgürce dolaşan ama düşman olduğu çok bilinen uluslar var. Başları dik, kendilerini dokunulmaz sanarak geziyorlar. Ne kadar hatalı olduklarını çok yakında anlayacaklar. Hainler, haince öldürülmeyi hak ediyorlar.’ deniliyor”[4]

Haberlerden Bildiri’de, Türkler başlıklı bir bölümün bulunduğunu anlıyoruz. Bu bölümde "Topraklarınızda huzur içinde yaşayabilirsiniz, size zarar gelmeyecek. Boğaz'ın Doğu yakasında yaşayabilirsiniz. Ama Boğaz'ın Batı yakasında bir yerde yaşamayı denerseniz, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz. Konstantinopolis'e gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak." denildiği öne sürülüyor.[5]

Avrupa Parlamentosu kararından iki gün sonra, Yeni Zelanda'da bir terörist Ayasofya minarelerinin yıkılması ve Türklerin öldürülmesinden bahsediyor.

Herkesçe bilindiği üzere İslam düşmanlığı, Türk düşmanlığı ve fanatizm Avrupa'da genel olarak artıyor. Aslında, artış öyle bir düzeye geldi ki, popülist partiler 12 Avrupa Birliği hükümetinde yer alıyorlar.  Bu koşullar altında, Avrupa Parlamentosu’nun daha dengeli ve kızgınlıkları artırmayan, Avrupa'da barış, istikrar ve güvenlik ortamının daha da geliştirilmesine katkıda bulunan bir karar alması gerekirdi.

Avrupa Parlamentosu'nun yabancı düşmanlığını, ırkçılığı ve nefret suçunu körükleyen ve terör saldırısının tetiklemesinde rol oynayabilecek sorumsuz davranışı için kendisini sorgulamasının zamanı gelmiş görünmektedir.

*Bu analiz yazısının aslı İngilizce olarak kaleme alınmıştır.

**Fotoğraf:https://www.dailymail.co.uk

 


[1] “No: 52, 13 March 2019, Press Release Regarding the European Parliament’s Resolution Regarding 2018 Report on Turkey” (Republic of Turkey Ministry of Foreign Afars, 15 Mart 2019), 52, http://www.mfa.gov.tr/no_52_-avrupa-parlamentosu-2018-turkiye-raporu-hk.en.mfa.

[2] “European Parliament resolution of 13March 2019 on the 2018 Commission Report on Turkey (2018/2150(INI))” (European Parliament, 13 Mart 2019), P8_TA-PROV(2019)0200, http://www.europarl.europa.eu/sides/getDoc.do?pubRef=-//EP//NONSGML+TA+P8-TA-2019-0200+0+DOC+PDF+V0//EN.

[3] “Dozens Killed after Gunman Opens Fire in Two Christchurch Mosques”, Guardian, 15 Mart 2019, https://www.theguardian.com/world/2019/mar/15/multiple-fatalities-gunman-christchurch-mosque-shooting.

[4] “Yeni Zelanda Tarihinin En Karanlık Günlerinden Biri" : İki Camiye Silahlı Saldırı; 49 Kişi Öldü, 20’si Ağır 48 Kişi Yaralı”, T24, 15 Mart 2019, https://t24.com.tr/haber/yeni-zelanda-tarihinin-en-karanlik-gunlerinden-biri-iki-camiye-silahli-saldiri-onlarca-olu-ve-yarali-var,812300.

[5] “Yeni Zelanda Tarihinin En Karanlık Günlerinden Biri" : İki Camiye Silahlı Saldırı; 49 Kişi Öldü, 20’si Ağır 48 Kişi Yaralı”.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten