ERMENİSTAN ESKİ CUMHURBAŞKANI ARMEN SARKİSYAN’IN “TİME” DERGİSİNDE YAYINLANAN YAZISI
Yorum No : 2023 / 6
01.02.2023
5 dk okuma

İstifa etmesinin ardından hakkında yolsuzluk iddiaları çıkan[1] Ermenistan’ın eski Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan’ın adı son aylarda yazdığı makalelerle tekrar gündeme gelmektedir. Geçtiğimiz günlerde ünlü Time dergisinin internet sitesinde Sarkisyan’ın bir makalesi yayınlanmıştır. Karabağ’a Ermenistan’dan ulaşımı sağlayan Laçın koridorunda Azerbaycanlı çevrecilerin gerçekleştirdiği gösteriler üzerine “insanlık krizi” yaşandığı yorumunu yapan Sarkisyan Batının ilgisini beklediğini dile getirmektedir. Kendisinin halen hangi vatandaşlıkla, nerede yaşadığı belirsiz olan, ancak Ermenistan’daki ve hatta Azerbaycan’daki gelişmeleri yakından takip ettiği anlaşılan Sarkisyan’ın yazısı Batı’nın ilgisini çekmek adına kullanılan klişeler ile doludur.

Sarkisyan söz konusu makalesine Hristiyan Ermenilerin ve Avrupa’ya Hristiyanlığı yayan Kiliselerinin tehlikede olduğu iddiasıyla başlamaktadır. Karabağ’da yaşayan 120.000 Ermeni’nin “abluka altında” olduğundan hayatlarının tehlikede olduğunu, gıdaya ve yakıta ulaşamadıklarını ileri sürmektedir. Sarkisyan’ın iddiasına göre eskiden günde 400 ton ilaç ve gıda alan Hankendi, çevrecilerin yolu kapamaları nedeniyle birkaç araçlık destek alabilmektedir. Danışma kurulunda Ermeni lobileriyle yakınlığı bilinen Samantha Power ve Peter Balakian’ın olduğu Genocide Watch’ın verilerini kaynak göstererek Karabağ’daki Ermenilerin soykırım tehdidi altında olduklarını ileri süren Sarkisyan, Azerbaycan’ın sadece toprakla ilgilendiğini, orada yaşayan Ermenileri istemediğini ileri sürmektedir.

Armen Sarkisyan’ın söz konusu yazısında uluslararası camiadan yardım istemektedir. Burada uluslararası camiadan kastın Batılı Hristiyan ülkeler olduğu anlaşılmaktadır. Keza Sarkisyan, Hristiyan kimliği üzerinden ortak bir dil geliştirme zorunluluğu hissetmiştir. Yazısında "Noel günleri sürecinde Hristiyanlara karşı yapılanlar” şeklinde bir propaganda yürütmektedir.

Öte yandan, geçtiğimiz günlerde Karabağ’ın nüfusu ile ilgili yürütülen spekülasyonlara dair ilginç bir gelişme meydana gelmiştir. Karabağ’da 120.000 Ermeni’nin yaşadığı ve şu anda gıdaya erişmekte zorluk çektiklerinden bahseden Sarkisyan’ın iddialarının aksine Karabağ’da yaklaşık 40.000 kişinin yaşadığına dair bilgiler mevcuttur[2]. Demografik bilgilerle ilgili böyle yanlış yansıtmalar uluslararası toplumu yanıltma amacı taşımaktadır. Nitekim ilerleyen yıllarda 120.000 kişinin neden 40.000 kişiye düştüğü sorgulanır hale getirilebilecektir.

Sarkisyan’ın uluslararası kamuoyunun ilgisini ve desteğini kazanabilmek için öne sürdüğü bir diğer husus Sovyetler Birliği zamanında Karabağ nüfusu üzerinde yapılan demografik değişikliklerdir. Sarkisyan, Karabağ’ın 1921 yılında Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin tarafından Azerbaycan’a verildiğini ancak öncesinde bu bölgenin tarihi bir Ermeni toprağı olduğunu ileri sürmektedir. Oysa Karabağ bölgesinin Sovyet işgali ve bağımsızlık dönemi öncesinde Çarlık Rusya sınırları içerisinde olduğu, 1822 yılına kadar bölgeyi Azerbaycan Türkü Hanların yönettiği tarihi gerçeklerdir. Kaynaklarda, 1823 yılında Karabağ’da yaklaşık 75.000, 1917 yılına gelindiğinde 145.000’e yakın Türk nüfusu bulunduğundan bahsedilmektedir. Sarkisyan’ın iddiasının aksine 1917 Ekim Devriminin ardından bölgeye Ermeni nüfusun yerleştirilerek demografik değişim politikası uygulandığı kaynaklarda yer almaktadır.[3]

Benzer şekilde Karabağ’a ulaşım konusunda da ciddi bir spekülasyon olduğu görülmektedir. Azerbaycan’ın resmî açıklamalarına göre Karabağ’a ulaşım ve gıda akışı Azerbaycanlılar tarafından engellenmemektedir. 12 Aralık 2022’den bu yana 850 aracın bölgeye ulaştığı belirtilmektedir.[4]

Sarkisyan, Azerbaycan’ın sadece toprak kazanımıyla ilgilendiğini, üzerinde yaşayan Ermenilerin hayatlarıyla ilgilenmediğini, verdiği bilgilerin de soykırımsal niyete kanıt oluşturduğunu ileri sürmektedir. Elbette ki böyle bir durumda akıllara 1991-1992 yıllarında Hocalı’da yaşananların ne olduğu sorusunu akıllara gelmektedir. Bilindiği üzere, Hocalı halkı Ermeni kuvvetleri tarafından yaklaşık 6 ay boyunca abluka altına alınmış, elektrik ve ısınma olanaklarından mahrum bırakılmış, en sonunda da Ermeni militanlarınca düzenlenen baskınla katledilmişlerdir.[5] Bugün ise Hankendi’nde böyle bir durumdan bahsetmek pek mümkün görünmemektedir.

Sarkisyan 30 Aralık’ta The Indian Express’e de bir yazı yazmış, o yazısında da Karabağ ve 1915 olayları üzerine benzer iddialarını yinelemiştir. Sarkisyan’ın son aylardaki girişimlerinden siyaset arenasından gönülsüzce çekildiği ve bir şekilde Ermenistan siyasetine dönmek istediği anlaşılmaktadır. Başbakan Nikol Paşinyan’a karşı muhalefeti nedeniyle görevinden apar topar istifa eden ve resmi bir gezi için ayrıldığı Ermenistan’a geri dönmeyen Sarkisyan’ın oportünist bir yaklaşım içinde olduğu görülmektedir.

 


[1] Samson Martirosyan veEdik Baghdasaryan, “Suisse Secrets. Armen Sarkissian Didn’t Declare Swiss Bank Money,”  Hetq, 20 Şubat 2022, https://hetq.am/en/article/141303

[2] Игорь Попов, “Кремль готовит почву для повторения крымского сценария на территории Карабаха,” Telegraph, 9 Ocak 2023, https://telegraf.com.ua/mir/2023-01-09/5774851-kreml-gotovit-pochvu-dlya-povtoreniya-krymskogo-stsenariya-na-territorii-karabakha.

[3] Mustafa Gökçe, “Yukarı Karabağ Sorunu ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri Üzerine Bir Değerlendirme,” Turkish Studies 6, sayı 1 (2011): 1139-1154.

[4] “Blinken ile Aliyev arasında Laçın Koridoru görüşmesi,” CNN Türk, 24 Ocak 2023, https://www.cnnturk.com/dunya/blinken-ile-aliyev-arasinda-lacin-koridoru-gorusmesi.

[5] Bahadır Bumin Özarslan, “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi Açısından Hocalı Katliamı,” Hacettepe HDF 4, sayı 1 (2014): 187-214. Rachel Denber, Robert K. Goldman, Bloodshed in the Caucasus: Escalation of the Armed Conflict in Nagorno Karabakh, 23.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten