Maxime GAUIN & Alexander MURINSON
Haaretz, 29.10.2014
Yair Auron’un “İsrail, Azerilere Silah Satmamalıdır”[i] yazısı; asılsız suçlamalar, saçma ilişkilendirmeler ve kasıtlı bir öfkeden oluşan tuhaf bir birleşimdir. Auron yazısında; İsrail’in kendi bölgesindeki en önemli müttefikine, yani “soykırım” yapmakla veya Ermenilere karşı soykırım emelleri taşımakla asılsız bir şekilde suçladığı Azerbaycan’a silah satmaması gerektiği savını ortaya koymaktadır.
Auron’un yazısında İsrail’in ulusal çıkarlarından hiçbir şekilde bahsedilmemektedir. İsrail ile yeni bağımsızlık kazanmış Azerbaycan arasında diplomatik ilişkilerin 1991’de kurulmasından bu yana ikili ilişkiler istikrarlı bir şekilde gelişmiştir. Günümüzde İsrail’de tüketilen petrolün %40’ı, İsrail’in yüksek teknoloji sektörünün çok önemli bir müşterisi olan Azerbaycan’dan gelmektedir. Ermenistan hükümeti ise bu zaman diliminde İranlı mollalar ile yakın ilişkiler kurmuştur.
İsrail ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler ilerledikçe, Ermenistan’da ve Ermeni diasporasında İsrail ve Yahudilerin kötülendiği ve canavarlaştırıldığı ırkçı eleştiriler daha sık ortaya çıkmaya başlamıştır. Ermenistan artık sürekli olarak ırkçılığa yaklaşan kin dolu bir milliyetçilik üzerinden varlığını sağlayan, tek etnik yapılı bir ülke haline gelmiştir. Henüz 1970’ler ve 1980’lerde, Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu (ASALA) terör grubu mensupları, 1972 Münih Olimpiyat Oyunları’na katılan İsrail delegasyonuna saldıran kötü şöhretli Kara Eylül terör örgütü mensupları ile Lübnan’ın Bekaa Vadisi’ndeki Filistinli kamplarında omuz omuza eğitim görmüşlerdir.
Auron’un Azerbaycan tasviri gerçeklerle taban tabana zıttır. Bu ülkede Museviler ve Hristiyanlar – Azerbaycanlı Ermeniler dâhil – Müslüman çoğunluk ile aynı hakları sahiptir. Yakın zamandaki ihtilaf 1987 yılında, Azerilerin Ermenistan ve özerk Karabağ bölgesinden atılmasından sonra başlamıştır. Rusya’nın ve Ermeni diasporasının milliyetçi örgütlerinin desteğini elde etmiş olan ve yeni bağımsız olmuş Ermenistan, 1992 yılında Azerbaycan’a saldırarak sadece Karabağ’ı değil, aynı zamanda ezici Azeri çoğunluğunun olduğu yedi bölgeyi alarak Azerbaycan’ın topraklarının %20’sini işgal etmiştir. İşgal edilen bölgelerdeki Azerilerin tamamı ya o bölgelerden atılmış ya da katledilmiştir. Hocalı kasabasında 600 Azeri sivil Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından sistematik bir şekilde yok edilmiştir.
Bu koşullar altında Azerbaycan’da savaş yanlısı bir söylemin devam ediyor olması şaşırtıcı değildir (Alsace-Lorraine’nin Almanya tarafından işgali sebebiyle 1871-1914 yılları arasında Fransa’daki tepkiyi düşünün), ancak buna rağmen Azerbaycan’da devlet destekli ırkçılık, toplama kampı ve de tabii ki gaz odaları yoktur. Azerbaycan hükümeti, hukuka aykırı bir şekilde Ermenistan tarafından işgal altında olan topraklarını barışçıl yollardan geri almayı tercih ettiğini her zaman belirtmiştir. Azerbaycan’ı Nazi Almanyası’yla karşılaştırmak bir saçmalıktan ibarettir.
Bu yapılan karşılaştırma, Ermenistan’ın mevcut resmi ideolojisi dikkate alındığında daha saçma bir hale gelmektedir: 1998’den beri iktidarda olan Ermenistan Cumhuriyet Partisi, bir Ermeni Devrimci Federasyonu (EDF, Taşnaklar) lideri olan Garegin Nzhdeh’e (1886-1955) olan sadakatini açıkça belirtmektedir. Başka bir ülkeden Hitler’i desteklemeyi faydalı ama yetersiz gören Nzhdeh, İkinci Dünya Savaşı’nın başında Almanya’ya giderek, Hitler’in Nazi Almanyası tarafından işgal edilen doğu bölgeleri bakanı Alfred Rosenberg’in onayıyla 1942’de kurulan Ermeni Ulusal Konseyi mensubu olmuştur.
Ermenistan’ın bağımsızlığını takiben bir metro istasyonu dahil bir takım yerlere Nzhdeh ismi verilmiştir. Ermenistan’da aynı zamanda Nzhdeh’in bir ortağı olan, Wehrmacht’ın (Nazi Almanyası silahlı kuvvetleri) 812. Ermeni taburu komutanlığını yapmış ve aynı zamanda Abwehr (Alman askeri istihbarat servisi) için ajanlık yapmış Drastamat Kanayan (“Dro”) adına bir anıt bulunmaktadır. Bir Sovyet hapishanesinde ölmüş Nzhdeh’den daha şanslı (ve belki de daha hazırlıklı) olan Dro, Sovyetlerden kaçmış ve Amerikan desteğini elde edebilmek için bir CIA ajanı olmuştur.
Mevcut Ermenistan hükümetini ve EDF’yi destekleyen basın, kendi fikirlerini paylaşmayan Ermenilere karşı çoğunlukla Yahudi karşıtı bir söylem kullanmaktadır. Yahudi karşıtı ifadeler günümüz Ermenistanı’nda sürekli olarak tekrarlanmaktadır. Ermenistan’da Holokost adına dikilen tek anıt tekrar tekrar tahrip edilmiştir, ancak failler hiçbir zaman tutuklanmamıştır. Bu anlatılanlara bir başka dikkat çekici örnek ise neo-Nazi Ermeni Aryanlar Birliği’nin neredeyse cezadan muaf tutulmasıdır.
Kısacası, Auron’un söyledikleri tamamen yanlıştır: İsrail’in ulusal çıkarları çerçevesinde yanlıştır, Azerbaycan çerçevesinde yanlıştır ve Ermenistan çerçevesinde yanlıştır.
* Bu makale AVİM uzmanı Mehmet Oğuzhan Tulun tarafından çevrilmiştir. Makale orijinal olarak Haaretz’de yayınlamıştır: http://www.haaretz.com/opinion/.premium-1.623390
[i] Yair Auron, “Israel must not sell arms to the Azeris”, Haaretz, http://www.haaretz.com/opinion/.premium-1.622701
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
TÜRK-ERMENİ İHTİLAFI: KİMİN SAKLAYACAK BİR ŞEYLERİ VAR?
Maxime GAUIN 17.11.2014 -
HUKUKUN SİYASETTEN ALDIĞI YENİ İNTİKAM
Maxime GAUIN 26.10.2015 -
EDF-TAŞNAK ARŞİVLERİ HALEN KAPALI
Maxime GAUIN 08.07.2019 -
TANER AKÇAM TARİH DERSİ VERMEYE KALKIŞIRSA
Maxime GAUIN 22.02.2015 -
FRANSIZ ERMENI LOBİSİ DESTEKÇİSİ YOLSUZLUKDAN HÜKÜM GİYDİ
Maxime GAUIN 22.10.2015
-
AVİM “BÖLGESEL ENTEGRE ULAŞTIRMA PROJESİ” TOPLANTISI ANKARA PALAS’TA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
AVİM 30.11.-0001 -
KİTAP TANITIMI: İSTİKLALE AÇILAN İLK KAPI: BİTLİS (İŞGALİ VE KURTULUŞU) – MEHMET TÖREHAN SERDAR
Hazel ÇAĞAN ELBİR 11.08.2017 -
6-8 MAYIS 2015 ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ - II. ULUSLARARASI TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ ve BÜYÜK GÜÇLER SEMPOZYUMU
AVİM 04.05.2015 -
AVRUPA’DA GEÇTİĞİMİZ HAFTA (15 OCAK 2018 – 21 OCAK 2018)
Hazel ÇAĞAN ELBİR 22.01.2018 -
NİNEMİN DÖVMELERİ: YENİ BİR ÇARPITMA
AVİM 13.12.2017
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"TÜRKİYE’DE AYDINLARIN ERMENİ SORUNUNA YAKLAŞIMI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER" BAŞLIKLI KONFERANS