Ömer Engin LÜTEM
6 Haziran 2014
Başkan Sarkisyan 27 Mayıs’ta “Ermeni Soykırımının 100. Yılı Eylemleri Koordinasyonu Devlet Komitesi’nde yaptığı bir konuşmada, Ermeni soykırımının tarihi kanıtlarıyla yüzleşmesi için, Türkiye Cumhurbaşkanını gelecek yıl, 24 Nisan 2015 tarihinde Ermenistan’ı ziyaret etmeye resmen davet etti.
Bu alışılmamış davetin iki amacı olduğu görülmektedir. Birincisi Başbakan Erdoğan’ın 23 Nisan’da 1915 olaylarına ilişkin mesajında Birinci Dünya Savaşında ölen Ermenilerin torunlarına taziyelerini bildirerek başlatmak istediği yeni siyasi açılımın kabuledilmemiş olduğunun dolaylı bir şekilde ifade edilmesidir. İkincisi ise, Türkiye Cumhurbaşkanını küçük düşürmek çabasıdır. Çok büyük bir çoğunluğu 1915 olaylarının soykırım olmadığına inanan bir ülkenin Cumhurbaşkanının 24 Nisan’da Erivan’a davet etmek yoluyla soykırım savını kabul ettirmeye çalışmak küçük düşürmek niyeti dışında nasıl açıklanabilir?
Geçmişe baktığımızda Ermenistan Devlet Başkanları Levon Ter Petrosyan ve halefi Robert Koçaryan’ın soykırım iddialarını ileri sürerek Türkiye’yi tahrik etmekten özenle kaçındıklarını görmekteyiz. Serj Sarkisyan da, Protokoller 2010 yılı başında akamete uğrayıncaya kadar aynı politikayı izlemiştir. Daha sonra ise bu tutumunu değiştirmiş, Türkiye’nin anlaşma ve uzlaşma girişimlerini kabul etmemiş, daha önce esas itibariyle Diaspora tarafından ileri sürülen bazı talepleri desteklemeye ve özellikle Türkiye’nin soykırım iddialarını kabul etmesini istemeye başlamıştır.
Türkiye-Ermenistan ilişkileri bozuldukça Türkiye-Azerbaycan işbirliğinin arttığına göre Sarkisyan’ın bu davranışının Ermeni çıkarlarıyla bağdaşması zordur. Akla gelen, Türkiye’yi güç durumda bırakacak bazı girişim ve davranışlarda bulunmasının kendisine, reddedemeyeceği konumda olan başkaları tarafından telkin edilmiş olmasıdır. Bu telkinler Türkiye’nin Suriye, İsrail, Irak, İran’ ve diğer bazı başka konularda izlemekte olduğu politikalardan rahatsız olanlar tarafından yapılmış olabilir. Bazı uyarılara rağmen Türkiye’nin söz konusu politikalarda kayda değer bir değişiklik yapmaması karşında güçlü bir uyarıda bulunmak üzere soykırım iddialarından yararlanmak düşünülmüş ve “Demokles’in Kılıcı” görevi de Ermenistan’a verilmiş olabilir.
Sarkisyan’ın Türkiye Cumhurbaşkanını gelecek yıl 24 Nisan’da Erivan’a davet etmesi, sansasyonel bir davranış olmasına rağmen, Türkiye’de ne siyasi düzeyde ne de kamuoyunda kayda değer bir tepki yaratmamıştır. Bu, herhalde, Türkiye’nin iç siyaset gündeminin çok yüklü olmasının bir sonucudur.
Böylelikle söz konusu davet beklenen işlevi yapamayınca bir profesörümüz devreye girerek daveti savunmaya başlamış[i] ve Türkiye’nin siyasi anlamda soykırımı kabul etmesi ve Cumhurbaşkanının daveti reddetmeyerek Erivan’a gitmesini ileri sürmüştür. Bunun ne gibi yararları olabileceğini ise “tarihin yükünden kurtulmak”, “ahlaken üstün bir konuma geçmek”, “ezber bozmak”, “yüzüncü yılı yönetilebilir bir sorun haline dönüştürmek” olarak açıklamıştır.
Türkiye’de bir kamuoyu yoklaması yapılsa kaç kişi Ermeniler nedeniyle tarihin yükünü hissettiğini söyleyebilir? Dış politikada üstün bir konuma geçmek “ahlaki” düşünce ve davranışlarla değil, güçlü olmakla mümkündür. Soykırım inancı özellikle Diaspora Ermenilerinin milli kimliğinin önemli bir parçası olduğundan Türkiye Cumhurbaşkanının Erivan’a gitmesi bu “ezberi” bozulmaz, hatta daha da güçlendirebilir. Diğer yandan Ermenilerin 100. yıl için yapacağı eylemleri çok büyütmek doğru değildir. Ermeniler şimdiye kadar Türkiye aleyhinde ne yapmışlarsa 100. yılda da, daha yoğun ve çeşitlenmiş olarak, aynı eylemleri yapacaklardır. Bunlar Batı ülkeleri kamuoylarını etkileyebilir bu nedenle de Türkiye’de bir ölçüde rahatsızlık yaratabilir. Ancak Türkiye’nin çıkarlarını zedeleyecek bir düzeye ulaşması olası değildir.
Şimdiye kadar yirmi ülke parlamentosu Ermeni soykırımını tanıyan kararlar almıştır. Bu ülke Hükümetlerinden hiç biri, resmen, Türkiye’den soykırım iddialarını kabul etmesini, tazminat ödemesini ve hele Ermenistan’a toprak verilmesini istememiş, ima dahi etmemiştir. Türkiye’nin gücü ve önemli stratejik konumu bu gibi taleplerin ortaya atılmasını önlemektedir. Ayrıca söz konusu taleplerin hukuki bir dayanağı da mevcut değildir. BM Soykırım Sözleşmesine göre bir olayın hukuken soykırım sayılabilmesi için ya özel bir milli mahkemenin veya uluslararası bir ceza mahkemesinin kararı gerekmektedir. Böyle bir karar yoktur. Türkiye ve Ermenistan arasındaki sınırlar halen de geçerli olan 1921 Kars Antlaşmasıyla saptanmıştır. Lozan Antlaşması ise savaştan dolayı tazminat öngörmemiştir.
Kısaca, yukarıda da değindiğimiz gibi, hukuki alanda bir Ermeni sorunu yoktur. Siyasi alanda, soykırım iddialarından yararlanarak yeniden bir Ermeni sorunu yaratmak ve bunun gerektirdiği süreci Türkiye’yi kontrol altında tutmak için kullanmak düşünce ve çabaları vardır. Ermeni davranış ve taleplerine bu açıdan yaklaşmak daha gerçekçi olur.
[i] Star, 31 Mayıs 2014. Mensur Akgün “Ankara Erivan’a Hayır Dememeli”
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
FRANSA VE ERMENİ SOYKIRIM İDDİALARI
Ömer Engin LÜTEM 20.01.2011 -
ERMENİSTAN’DA BAŞKAN SEÇİMİ
Ömer Engin LÜTEM 19.02.2013 -
AVRUPA BİRLİĞİ ERMENİ TALEPLERİNİ KABUL ETTİ
Ömer Engin LÜTEM 15.12.2010 -
SARKOZY ERMENİSTAN’DA II
Ömer Engin LÜTEM 12.10.2011 -
TÜRKİYE VE KKTC’DEKİ KİLİSELER VE MALLARINA İLİŞKİN ABD KARAR TASARISI
Ömer Engin LÜTEM 29.06.2014
-
MAKALE ÇAĞRISI: ERMENİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
AVİM 16.06.2015 -
PAPA'NIN DİKKATSİZLİĞİ
Ali Murat TAŞKENT 28.04.2015 -
MADALYONUN DİĞER YÜZÜ
AVİM 15.03.2017 -
GÜNEY KAFKASLARDAKİ İSTİKRARSIZLIK
Alev KILIÇ 18.11.2014 -
JOSEP BORRELL’İN ANKARA ZİYARETİ VE SONRASI
Hazel ÇAĞAN ELBİR 16.07.2020
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"DEVAM EDEN DEVLET-HALEF DEVLET TARTIŞMALARI VE ULUSLARARASI SORUMLULUĞA HALEFİYET TEORİLERİ IŞIĞINDA ERMENİ MESELESİ" BAŞLIKLI KONFERANS