SASUNYAN’IN ŞARTLI TAHLİYESİNE KALİFORNİYA VALİSİ ONAY VERMEDİ
Yorum No : 2020 / 22
01.06.2020
5 dk okuma

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Aralık ayında Hampig Sasunyan şartlı tahliye talebinde bulunmuş ve şartlı tahliye kurulu Sasunyan’ın bu talebine olumlu cevap vererek kararını Kaliforniya Valisi Gavin Newsom’a gönderilmişti. Bunun üzerine Türk-Amerikan Yönlendirme Komitesi (TASC) ve Güney Kaliforniya Türk Amerikan Derneği (ATASC) ulusal ve uluslararası koalisyona önderlik ederek, Vali Newsom’a Sasunyan’ın tahliyesine karşı mektuplar gönderilmesini sağlamışlardı. Ayrıca T.C. Dışişleri Bakanlığı da, karara ilişkin görüşlerini gerekçeleriyle birlikte ABD makamlarının dikkatine getirmişti. Yapılan girişimler Vali Newsom’un kararında etkili oldu ve Sasunyan’ın tahliye talebi 27 Mayıs’ta Vali tarafından reddedildi.

Vali Newsom’un gerekçeli kararına bakıldığında, AVİM’in daha önce de üzerinde durduğu gibi “toplum için makul olmayan güvenlik riski” taşıyan bir kişinin iki sene içerisinde ciddi oranda düzeldiği iddiasının inandırıcı bulunmadığı görülmektedir[1]. Nitekim Sasunyan’ın 2012 yılında Hay Zinvor askeri dergisine yaptığı açıklamaları 2019 yılında, tam da komite öncesinde, yalanlayan bir beyanat yayınlamasının ardında yatan nedenin ne olduğunu açıkça göstermektedir. Newsom kararında bu hususa ve Sasunyan’ın son tahliye komitesi duruşmasındaki ifadelerinin daha çok yeni olmasına dikkat çekerek, gerçek bir ıslahtan bahsedebilmek için daha uzun süreye ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Sasunyan’ın milliyetçilik ve şiddet arasındaki ayrımı tamamen yapabilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla Sasunyan’ın tahliyesi “toplum için makul olmayan güvelik riski” nedeniyle reddedilmiştir.

Tam da bu noktada Kaliforniya Vali’sinin kararına yönelik bir noktadan bahsetmek gerekmektedir. Kararın içeriğine bakıldığında Sasunyan’ın işlediği suçun ağırlığının üzerinde yeterince durulmadığı görülmektedir. Sasunyan sıradan bir birinci derece cinayet suçu işlememiş, bir terör suçu ve bir nefret suçu işlemiştir. Gençlik yıllarından beri JCAG tarafından eğitilen bir terörist olarak ve suç ortağı Krikor Saliba’yla birlikte, yalnızca resmi bir Türk yetkili olduğu için Kemal Arıkan’ı öldürmüştür. Yapılan eylemin amacı ve yöntemi siyasi bir mesaj vermek üzerine kuruludur. Nitekim eylemleri daha sonra terör örgütü JCAG tarafından üstlenilmiştir. Sasunyan her ne kadar bu durumu inkâr etse ve suçu bireysel öfkesiyle işlediğini iddia etse de, kendisinin, suç ortağının ve hatta kardeşinin örgüt ile bağları onun bu ifadesini yalanlar niteliktedir. 2016 yılındaki şartlı tahliye duruşmasında Sasunyan niyetinin Türk hükümetine bir mesaj vermek olduğunu itiraf etmiştir. Kemal Arıkan’ı hedef olarak seçmesinde resmi yetkili olmasının en önemli etken olduğunu belirtmiştir. Kardeşinin de Kemal Arıkan’ın evine bombalı saldırı düzenlediği bilinmektedir.[2] Dolayısıyla Arıkan’a karşı gerçekleştirilen eylemlerin planlı ve hedefe yönelik olduğu rahatlıkla anlaşılabilmektedir.

Buna ek olarak Sasunyan ve Saliba’nın Kemal Arıkan’ı hedef olarak seçmelerinin bir diğer nedeni de kendisinin Türk olmasıdır. Sasunyan daha önce yaptığı şartlı tahliye başvurularında bu konudaki fikirlerini Komisyoner Montes’in ısrarlı soruları sonucunda dile getirmiştir. Öncelikle kendisinin Kemal Arıkan’a “Ermeniler yalancıdır” şeklinde bir beyanatta bulunduğu için kızdığını ve o kızgınlıkla suçu işlediğini iddia etmiştir. Ardından ise ortağıyla birlikte bir Türk diplomatı öldürmeyi hedeflediklerini ve Kemal Arıkan’ı seçtiklerini, Arıkan’ın yaptığını iddia ettiği beyanatın sadece bir bahane olduğunu, dolaylı yoldan itiraf etmiştir.[3] Bu şekilde Kemal Arıkan konumunun yanı sıra kimliği nedeniyle seçilmiş, bir nefret cinayetinin kurbanı olmuştur.

Dolayısıyla Kaliforniya Valisi Newsom’un geri çevirme kararında bu hususlara yer verilmemiş olması, bu tip suçların gelecekte tekrarlanması adına olumsuz bir durumdur. Sasunyan’ın salıverilememesi, terörizmin desteklenmediği yönünde kuvvetli bir mesaj olsa da bu tip suçlarının affının olamayacağının belirtilmesi de aynı oranda önem taşımaktadır.

Son olarak Sasunyan’ın avukatı Mark Gregos’un Vali Newsom’un kararıyla ilgili açıklamalarına dikkat çekmek gerekmektedir. Gregos, Newsom’un ret kararını “Diktatör Erdoğan ve Türk lobisinin faaliyetlerine Ermenilerin feda edilmesi” olarak değerlendirmiş, Vali’yi motivasyonunu kaybetmekle suçlamıştır. Gregos’un açıklaması daha önce AVİM’de, pek çok kez yer verdiğimiz, belirli çıkar gruplarının ABD’de Türkiye karşıtlığını harekete geçirmek yönündeki yorumları doğrular niteliktedir. Sasunyan’ın tahliyesinin reddedilmesini, Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı ile Türkiye karşıtı algı üzerinden siyaset yapılmaya devam edileceğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

 


[1] “Indetermınate Sentence Parole Release Revıew (Penal Code Section 3041.2) Harry Sassounıan, C-88440,” TurkishNews, 25 Mayıs 2020, https://www.turkishnews.com/tr/content/wp-content/uploads/2020/05/Sassounian-Harry-May-Parole-Reverse-Decision.pdf.

[2] “C- 88440 Proceedings,” Northern California Court Reporters, 14 Aralık 2016, s. 64. https://www.stopterroristparole.org/assets/sassounian-c88440-2016-12-14.pdf.

[3] “C- 88440 Proceedings,” s. 107.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten