Bilindiği üzere, Avrupa genelinde aşırı sağ partiler bir önceki seçim dönemine göre oylarını git gide artırmaktadır. Almanya özelinde konuyu değerlendirecek olursak, aşırı sağ parti Almanya için Alternatif’in (Alm. Alternativ für Deutschland – AfD) oylarını arttırmak için etkin bir yol bulduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu yöntem mülteci karşıtlığı üzerinden yürütülen popülist söylemdir. 2020’nin Mart ayı boyunca bu söylemin güçlendiği açıkça görülmektedir.
Mart ayı başlarında, Avrupa’nın ve Almanya’nın mülteci karşıtlığı konusunda somut düzenlemeleri hayata geçiremediği Yunanistan sınırındaki mültecilerin maruz kaldığı muamelelerden açıkça görülmektedir. Avrupa Parlamentosu Halk Partileri Grup Başkanı Manfred Weber, sınır polisinin mültecilere yönelik saldırılarını kınamak bir yana, mültecilere şiddet kullanılmasını savunmuş, Avrupa Birliği (AB) dış sınırında hukuk ve düzenin kaba kuvvet temeline dayandırılması gerektiğini açıklamıştır[1]. Weber daha da ileri giderek mültecilerin Türkiye’den organize edilmiş bir şekilde sınıra bırakıldığını ve Yunan sınır polisinin yaptıklarına tam destek verdiğini söylemiştir.
Ay sonlarına doğru ise, Almanya’nın doğusunda bulunan Chemnitz’de, son zamanlarda yabancı düşmanlığı ve ırkçılık konulu haberlerde artış yaşandığı gözlemlenmektedir. Geçtiğimiz günlerde Chemnitz’de aşırı sağcı terör örgütü “Revolution Chemnitz” üyeleri iki yıl üç ay ile beş buçuk yıl arasında hapis cezasına çarptırılmıştır[2]. İddianameye göre, “Revolution Chemnitz” adlı aşırı sağ terör örgütünün, demokratik hukuk devletini yıkacak “ölümcül eylemler” hazırlığında olduğu belirtilmiştir. Ayrıca örgütün yabancılara, siyasi muhaliflere, devlet temsilcilerine karşı silahlı eylem hazırlığı içinde olduğu da iddianamede yer almaktadır[3]. Yabancılara yönelik böyle saldırıların yarattığı kaygı da göze çarpmaktadır. Almanya bu konularda kaygı duyduğunu açıkça dile getirmektedir. Almanya’nın tedirginliği AfD’nin şehirdeki etkinliği ve göçmen karşıtı söylemlerinden kaynaklanmaktadır.
Chemnitz, Hıristiyan Demokrat Birliği (İng. Christian Democratic Union - CDU) temelli Pro-Chemnitz ve AfD ile ilişkilendirilen neo-Nazi gruplarının mücadele verdiği bir saha halini almıştır. İki grup arasındaki bu mücadele, şehrin sembolü haline gelmiş hatta şehre bir dönem adını vermiş olan Karl Marx anıtının hemen yanı başında kendini göstermektedir. Aslında Chemnitz’deki Marx heykeli her iki grubun da prensiplerini sembolize etmektedir. Bu prensiplerden biri “Komünist Manifesto” kitabının özünü oluşturan ve heykelin arkasında dört dilde yazan “Dünyanın tüm işçileri, birleşin!” mottosu ile temsil edilmektedir. Diğer prensip ise neo-Nazi grupların ve AfD’nin ortak paydası olan göçmen karşıtlığını tam olarak özetleyen, Karl Marx’ın Friedrich Engels ile beraber 1897’de kaleme aldığı “Doğu Sorunu [Türkiye]” başlıklı kitabı ile temsil edilmektedir. Bahsi geçen kitap kapsamında yer alan, Türkleri ve Müslümanları sayısız kere “barbarlar” olarak nitelendiren ifadeler dikkat çekmektedir. Kitapta özetle, Türklerin Anadolu’daki az nüfusuna rağmen Balkan halklarına üstün gelmekte en yetenekli halk olmasını “barbarlığın” verdiği güce dayandığını ifade etmektedir. Bu ifadeler, Avrupa’da yabancı düşmanlığı köklerinin ne kadar eskiye dayandığını belgeler niteliktedir.
Son bir yıla bakıldığında ise, Saksonya’da 317 ırkçı saldırı gerçekleşmiştir. Bu rakam bir yılda saldırıların %40 oranında arttığını ortaya koymaktadır. Saldırıların yaklaşık 80’inin yalnız Chemnitz’de gerçekleştirildiği görülmektedir. Son bir yılda Chemnitz’deki saldırı oranının ise %400 gibi çarpıcı bir artış gösterdiği görülmektedir[4]. Bu tablo, Chemnitz şehrindeki iki grup arasındaki mücadeleden galip çıkan tarafın mülteci karşıtı AfD olduğunu ortaya koymaktadır. Yabancı düşmanlığının ve mülteci karşıtlığının geldiği noktada ise “Revolution Chemnitz” gibi terör grupları güçlenmeye devam etmektedir. Bu noktada anti-Semitizm’in de hala sert bir şekilde sürdüğünü belirtmek yerinde olacaktır.
Neo-Nazi ile ilişkilendirilmeyi reddediyor olsa da AfD’nin oyları Almanya’nın batısına kıyasla doğuda çok daha yüksektir. Bu durumun sebebi iktisadi temellere dayanmaktadır. Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra Doğu Almanya, nüfusunun %10’unu ve çalışan kadın nüfusunun üçte ikisini Batı Almanya’ya kaybetmiştir. Bu değişimin sonucunda da Doğu’da yeni Almanya düzenine ayak uyduramayan agresif bir nüfus kaldığı ifade edilmektedir[5]. Dolayısıyla Almanya genelinde sayısı artan mülteciler, yazının başında da belirtildiği gibi AfD tarafından partinin oylarının arttırılmasında kullanılan bir seçim malzemesi haline gelmiştir.
Ancak, AfD’nin ırkçı söylemleri ve Hitler’e övgüler yağdıran üyelerinin varlığı yeni bir gelişme değildir. Ocak 2017’de açılımı “Batının İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar” olan ırkçı, İslam karşıtı Pegida hareketinin toplantısında konuşan Björn Höcke, Berlin’deki Holokost Anıtı’nı kastederek, “Almanlar, kendi başkentlerinin merkezine bir ‘utanç anıtı’ inşa eden tek halktır.[6]” ifadesini kullanmıştır. AfD başkan yardımcısı Alexander Gauland da Höcke’ye destek vererek Nazi taraftarı tutumunu ortaya koymuştur[7]. Höcke’nin bu ifadeleri ve ırkçı söylemlerine karşılık olarak Höcke’ye ‘faşist’ denmesinin suç olmadığı yönünde bir mahkeme kararı bulunduğunu daha önce kaleme aldığımız analizlerde belirtmiştik[8]. Bu konuya ilişkin yeni bir gelişme de AfD’nin ırkçı söylemleri üzerine Federal Anayasa Koruma Teşkilatı (Alm. Bundesamt für Verfassungsschutz - BfV) Başkanı Thomas Haldenwang’ın kurumunun artan aşırı sağ tehlikesine karşı etkin bir şekilde çalıştığını ve AfD’nin faaliyetlerinin “radikal” olarak sınıflandırılarak izlemeye alındığını söylemesidir[9].
AfD partisi mensupları, İslam’ın ne Almanya ile ne de Avrupa ile bağdaştığını ve Müslümanların Avrupa’da yeri olmadığını her fırsatta söylemektedir. AfD mensubu siyasetçiler ırkçı tutumlarını yalnız söylem düzeyinde değil, aşırı sağ hareketlerin toplantılarında bizzat bulunarak partileri adına verdikleri desteği açıkça göstermişlerdir.
Chemnitz’in tüm Avrupa’nın küçük bir yansıması olduğunu söylemek mümkündür. Anlaşılacağı üzere aşırı sağ partilerin yükselişi, ırkçılık, yabancı karşıtlığı ve anti-Semitizm yalnız Chemnitz’in değil tüm Avrupa’nın sorunu haline gelmiştir. Altı çizilmesi gereken en önemli husus ise, Türkiye’yi mültecileri dış politika malzemesi yapmakla itham eden Avrupa’nın kendi genlerine işlemiş olan “ırkçılığı” normalleştirmesi sebebiyle kendi bünyesindeki gelişmeleri görememesidir.
*Fotoğraf: https://t24.com.tr/k24/yazi/chemnitz-sonrasi,1976
[1] “Mülteciye Şiddeti Savundu”, Hürriyet, 3 Mart 2020, https://www.hurriyet.com.tr/avrupa/multeciye-siddeti-savundu-41460136
[2] “Aşırı Sağcı ‘Revolution Chmenitz’ Üyelerine Hapis Cezası”, Deutsche Welle, 24 Mart 2020, https://www.dw.com/tr/aşırı-sağcı-revolution-chemnitz-üyelerine-hapis-cezası/a-52905158
[3] “Aşırı Sağcı “Revolution Chemnitz” Üyelerine Hapis Cezası”, Deutsche Welle, 24 Mart 2020, https://www.dw.com/tr/aşırı-sağcı-revolution-chemnitz-üyelerine-hapis-cezası/a-52905158
[4] “Chemnitz: How the East Germn City Became Known As a Hot Bed for Extremism”, EuroNews, 23 Mart 2020, https://www.euronews.com/2019/05/22/chemnitz-how-the-east-german-city-became-known-as-a-hot-bed-for-extremism
[5] “Chemnitz: The Rise of the Far Right in Eastern Germany”, EuroNews, 22 Mayıs 2019, https://www.euronews.com/2019/05/22/chemnitz-the-rise-of-the-far-right-in-eastern-germany
[6] “German AfD Politician ‘Attacks Holocaust Memorial2 and Says German Should Be More Positive About Nazi Past”, Independent, 19 Ocak 2020, https://www.independent.co.uk/news/world/europe/germany-afd-bjoern-hoecke-berlin-holocaust-memorial-shame-history-positive-nazi-180-turnaround-a7535306.html
[7] “Populist Who Urged End to Nazi Guilt Can Stay, German Party Rules”, Times of Israel, 23 Ocak 2017, https://www.timesofisrael.com/populist-who-urged-end-to-nazi-guilt-can-stay-german-party-rules/
[8] Hazel Çağan Elbir, “Almanya’da Aşırı Sağ Hız Kazanıyor”, AVİM, 19 Şubat 2020, https://avim.org.tr/tr/Analiz/ALMANYA-DA-ASIRI-SAG-HIZ-KAZANIYOR
[9] “German Intel Deems Parts of Far-Right AfD Party ‘Extremist’”, Daily Journal, 12 Mart 2020, https://dailyjournalonline.com/news/world/german-intel-puts-part-of-far-right-party-under-surveillance/article_f9ee7669-e670-5183-8378-0a8f972253db.html
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
ALMANYA’DA AŞIRI SAĞ HIZ KAZANIYOR
Hazel ÇAĞAN ELBİR 19.02.2020 -
YENİ AVRUPA KOMİSYONU 1 ARALIK’TA GÖREVİNE BAŞLIYOR: PEKİ ÖNCELİKLERİ NELER OLMALI?
Hazel ÇAĞAN ELBİR 29.11.2019 -
BİR DÖNEM KAPANIRKEN TÜRKİYE’NİN HATIRLAYACAĞI MERKEL
Hazel ÇAĞAN ELBİR 14.09.2021 -
ERMENİ TERÖRÜ YENİDEN YÜZÜNÜ GÖSTERMEYE BAŞLADI - 2
Hazel ÇAĞAN ELBİR 22.02.2021 -
24 NİSAN ÖNCESİNDE SASSOUNIAN SORUNSALI: ABD ÇİFTE STANDART UYGULUYOR
Hazel ÇAĞAN ELBİR 19.03.2021
-
ERMENİ KÜLTÜRÜ VE ERMENİ PROPAGANDASI
Hazel ÇAĞAN ELBİR 09.09.2013 -
EKİM 2016’DA KARABAĞ DİPLOMASİSİ
Turgut Kerem TUNCEL 03.11.2016 -
TÜRKİYE’NİN “YENİLİKÇİ DİPLOMASİ” ATILIMI: ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU
Hazel ÇAĞAN ELBİR 24.06.2021 -
TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİĞİ SEÇİMİNE DIŞ MÜDAHALE
Mehmet Oğuzhan TULUN 15.03.2017 -
JUSTIN MCCARTHY’NİN “TÜRKLER VE ERMENİLER: MİLLİYETÇİLİK VE OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA ÇATIŞMA” KİTABININ BÖLÜM BÖLÜM ÖZET VE ANALİZLERİ - 2
Ekin GÜNAYSU 28.10.2015
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"BİR ERMENİ OKULUNUN PANORAMASI: SANASARYAN KOLEJİ" BAŞLIKLI KONFERANS