AVRUPA PARLAMENTOSU VE AVRUPA KOMİSYONU BAŞKANI SEÇİMLERİ
Analiz No : 2019 / 16
12.06.2019
8 dk okuma

23-26 Mayıs 2019 tarihlerinde Avrupa Parlamentosu (AP)’nun üyelerini belirlemek için beş yılda bir yapılan seçimler gerçekleştirilmiştir.

Seçim için AB vatandaşları, 23 Mayıs’ta İngiltere ve Hollanda, 24 Mayıs’ta Çek Cumhuriyeti ve İrlanda, Slovakya, Malta ve Letonya 25 Mayıs’ta, Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, İspanya, İsveç, İtalya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovenya ve Yunanistan’da da 26 Mayıs’ta oy kullanmıştır.[1]

Almanya’da 2014 seçimlerine göre 7 puandan fazla kaybeden Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (Christlich Demokratische Union Deutschlands – CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (Christlich-Soziale Union – CSU) kaybına rağmen %28,7 oyla birinci parti olmuştur. İkinci ise %20,7 oy ile Yeşiller olmuştur. Aşırı sağ parti Almanya için Alternatif Partisi (Alternativ für Deutschland – AfD) üçüncü parti olarak yerini almıştır. Ancak aşırı sağ parti oylarını %7’den %10’a çıkararak aşırı sağın Avrupa’da güç kazandığının vahim örneklerinden biri olduğunu göstermiştir. 

Aşırı sağın her zaman güçlü olduğu yer olan Avusturya’da ise ırkçı söylemleri ile bilinen Sebastian Kurz’un partisi, Avusturya Halk Partisi (Österreichische Volkspartei – ÖVP) kaset skandalı dolayısıyla oy kaybetmiş olmasına rağmen %34,9 ile birinci, Sosyal Demokrat Parti %23,4 ve yine aşırı sağ partilerden Özgürlük Partisi %17,2 ile üçüncü olmuştur.

Belçika’da da durum farklı değildir. Sağ ve aşırı sağ partiler oyları paylaşmıştır. 

Fransa’da da Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olan Marine Le Pen’in aşırı sağ partisi Ulusal Cephe (Rassemblement National) %23,53 oyla ilk parti olarak çıkmıştır.[2]Fransa’da dikkate çeken bir gelişme Yeşiller’in %13,3 oyla kendilerini göstermesidir. Yeşiller aldıkları oy oranı ile merkez sağ Cumhuriyetçileri ve sosyalist koalisyonu geride bırakmıştır. 

Yalnız bu dört AB üyesi devlete bakıldığında dahi seçim sonuçları Avrupa’daki azınlıklar, göçmenler ve Müslümanlar açısından vahim bir tablo sunmaktadır. Sonuçlara göre Avrupa Halk Partisi (European People’s Party – EPP) en fazla oy alan grup olarak dikkat çekmektedir. 

Avrupa Parlamentosu’ndaki gruplara bakıldığında bilhassa EPP dikkat çekmektedir. Çünkü EPP seçim propagandasının yanı sıra Avrupa Komisyon Başkan Adayı EPP Başkanı Manfred Weber’i aday göstermiştir. Daha önce, Weber ve Türkiye ile ilgili talihsiz açıklamalarına AVİM analizlerimizde yer vermiştik[3]. Özetle, EPP Başkanı Weber’in Türkiye’nin AB üyeliğine her ne pahasına olursa olsun engel olacağını söylemek mümkündür. Peki diğer Avrupa Komisyonu Başkan adayları kimlerdir ve Avrupa Komisyonu Başkanlığı neden önemlidir?

Avrupa Komisyon Başkanı Adaylarını tanımadan önce Avrupa Komisyon Başkanı’nın görevlerinin neler olduğunu hatırlamakta yarar vardır. Komisyon Başkanı Avrupa Birliği Zirvesi tarafından ve Avrupa Parlamentosu seçimleri dikkate alınarak nitelikli çoğunlukla[4]belirlenir[5]. Başkan Avrupa Parlamentosundan onay alırsa yeni başkanın seçmekle yükümlü olduğu komiserler de Avrupa Parlamentosu tarafından dinlenecek ve soru-cevap yöntemi ile komiserlere mercek tutulacaktır. Halkın sorularına da cevap vermesi beklenen komiserler listesi toplu olarak, Avrupa Parlamentosu tarafından ya kabul edilecektir ya da reddedilecektir. Kabul edilen başkan ve komiserler listesi tekrar nitelikli çoğunluğun arandığı bir Avrupa Parlamentosu oylamasından sonra Konsey’den geçerek göreve başlayacaktır[6]. Avrupa Komisyonu Başkanı protokol düzeninde “devlet başkanı” statüsünde bulunmaktadır.

Anlaşılacağı üzere, Avrupa Konseyi Başkanlığı ve 28 kişilik komiser kabinesinin seçimi oldukça karmaşıktır. Bu karmaşıklık yalnız seçimin “yazılı kısmı”na mahsus değildir. Yazılı olmayan beklentiler de mevcuttur. Bu beklentiler ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Fransa müstakbel Komisyon Başkanı’nın mutlaka Fransızca bilmesi gerektiğini ifade eder. Başka ülkelerin beklentileri de uzun bir süredir birlik üyesi olan, Avro kullanan ve Schengen’e dahil olması gerektiğini vurgulamaktadır[7]. Bu kıstaslara uygun ülke sayısı oldukça azdır. Ayrıca ne kadar uzun zamandır birlik üyesi olması gerektiği yeteri kadar açık değildir. Süre kısıtlaması olmadığı zaman dahi 16 AB üyesi devlet[8]bu konum için uygun adayı çıkaracak gibi görülmektedir. Süre kısıtlaması olduğu takdirde yelpaze daha da daralacaktır. Bu kadar kısıtlı üye devlet sayısının AB nasıl demokratik bir şekilde idare edeceği ise endişe vermektedir. 

Avrupa Komisyonu Başkanlığı adaylarından bahsedecek olursak en dikkat çekici ismin Avrupa Parlamentosu’ndaki nüfuzlu grup olan EPP’nin lideri Manfred Weber olduğunu görürüz. Diğer adaylar, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Muhafazakâr Reformist Grup üyesi Jan Zahradil, Rekabet Komiseri Margrethe Vestager, Yeşiller grubu lideri Ska Keller ve Avrupa Sol Grup lideri Nicanor Cue’dir. 

Hatırlanacağı üzere tüm adaylar arasında Manfred Weber Türkiyenin AB üyeliğine açıkça karşı çıkan adaydır. Adaylar Margrethe Vestager ve Jan Zahradil dışındaki diğer adaylar Türkiye’nin AB üyeliğine çok sıcak bakmasalar bile bunu Avrupa Komisyonu Başkanlık seçimlerinde propaganda malzemesi haline getirmemişlerdir. Weber bu söylemi ile Türkiye’ye yönelik dışlayıcı ve düşmanca bir atmosfer oluşturmaya çalışmaktadır. Türkiye’yi seçim malzemesi yaparak hiç idari tecrübesi olmadığı halde Avrupa’yı uluslararası alanda temsil etmeye yeltenmesi ise son derece cüretkârdır. Weber bakımından olumsuz olan durum ise Fransa Cumhurbaşkanı Macron tarafından desteklenmemesidir.

Adaylar arasında Weber’in en güçlü rakibinin propaganda çalışmaları ve AB’nin cinsiyet eşitliği çalışmaları dolayısıyla Margrethe Vestager’in olduğu bilinmektedir. Margrethe Vestager, Türkiye’nin durumunu propaganda malzemesi haline getirmek yerine daha gerçekçi bir tablo çizmektedir. Türkiye’nin uzun bir yolu olduğunu ama  şartlar her iki taraftan da sağlandığı takdirde Türkiye’nin AB’nin bir parçası olmasını umduğunu belirtmiştir[9].

Avrupa Komisyonu Başkanı ise hala seçilebilmiş değil. Hala kesinleşmemiş olması Manfred Weber’in iddia edildiği gibi güçlü bir aday olmadığını ortaya koymaktadır. Öte yandan EPP’nin Weber’i tekrar seçmiş olması ise Avrupa Parlamentosu’nun tarihinde talihsiz bir seçim olarak değerlendirilmelidir. Aşırı sağ ile özdeşleşen beyanlarına rağmen -belki de bundan dolayı- Weber’in yeniden EPP başkanı seçilmesi kuşkusuz EPP imajına kara bir leke olarak düşmektedir.

 

 

 

 

[1]“Avrupa Parlamentosu Seçimleri: Ülke Ülke Seçim Sonuçları”, euronews, 27 Mayıs 2019, https://tr.euronews.com/2019/05/27/avrupa-parlamentosu-secimleri-ulke-ulke-secim-sonuclar

[2]“Avrupa Parlamentosu Seçim Sonuçları Açıklandı”, sözcü, 26 Mayıs 2019, https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/avrupa-parlamentosu-secim-sonuclari-aciklandi-4937250/

[3]Hazel Çağan Elbir, “Avrupa Komisyonu Başkan Adayı Politikalarını Türkiye Üzerinden Yürütmeye Devam Ediyor”, avim.org.tr, 6 Aralık 2018, https://avim.org.tr/tr/Yorum/AVRUPA-KOMISYONU-BASKAN-ADAYI-POLITIKALARINI-TURKIYE-UZERINDEN-YURUTMEYE-DEVAM-EDIYOR

[4]Nitelikli Çoğunluk: Üye sayısının yüzde 55’i, AB nüfusunun yüzde 65’idir.

[5]T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı, “Avrupa Komisyonu”, https://www.ab.gov.tr/_45629.html

[6]“Avrupa Komisyonu Başkanı Nasıl Seçilecek ve Kim Olduğu Neden Önemlidir?”, https://tr.euronews.com/2019/05/31/avrupa-komisyonu-baskan-nasil-secilecek-ve-kim-oldugu-neden-onemli

[7]“Avrupa Komisyonu Başkanı Nasıl Seçilecek ve Kim Olduğu Neden Önemlidir?”, https://tr.euronews.com/2019/05/31/avrupa-komisyonu-baskan-nasil-secilecek-ve-kim-oldugu-neden-onemli

[8]AB üye devleti, Schengen vizesi, Avro kullanımı göz önünde bulundurulduğunda; Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Estonya, Finlandiya, İspanya, İtalya, Hollanda, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan (kaynak: visualcapitalist.com, 2018)

[9]“Teknoloji Devleri de Diğer Şirketler Gibi Vergilendirilmeli”, Dunya.com, 27 Mayıs 2019, https://www.dunya.com/dunya/teknoloji-devleri-de-diger-sirketler-gibi-vergilendirilmeli-haberi-446106


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten