Sassounian’ın neden tahliye edilmemesi gerektiğini daha önceki yazılarımızda hukuk çerçevesinde ele almıştık. Hukuki çerçevenin yanı sıra, Sassounian’ın tahliyesinin toplum güvenliğini tehdit ettiğinin de altını çizmiştik. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından siyasallaşmış bir konuya dönüşmüş olmasa, bu konuda verilmesi gereken kararlar açıktır. Ancak konunun adalet ile ilişkili olduğu arka plana atılmış, siyasi kaygılarla hareket edilmiştir. 

Yargılanma sürecini ele alırken milliyet, isim, cinsiyet gibi unsurları çıkararak baktığımız zaman da hukukun etkisi değişmemelidir. Ortada açık bir kin ve öfke olduğu açıktır. Yalnız bu şekilde değerlendirildiğinde, adı geçenin tahliye edilmesi ABD hukukunun derin yaralar almasına sebep olacaktır. Yalnız Türkiye – ABD ilişkileri için değil, ABD vatandaşlarının yargılama sürecine olan güvenlerini sarsılacaktır. Hatta bu kaygıyı dile getiren çok sayıda ABD vatandaşı, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Twitter üzerinden yaptığı açıklamanın altına bu kaygılarını dile getirmişlerdir. Herhangi pişmanlık emaresi göstermeyen bir katilin/teröristin tahliyesi bu kişinin saldırısını açık bir şekilde ödüllendirmektir. 

Terörist Sassounian’ın serbest bırakılması lehinde ABD basınında güya sureti haktan görünen yazılar da kaleme alınmıştır. Bunlardan biri de The California Courier’deki Türkiye karşıtı yazılarıyla ön plana çıkan Harut Sassounian’dır. Yazar, terörist Sassounian’ın tahliye edilmesini savunsa da, soyadı benzerliğinden başka bir ilgileri olmadığını da vurgulama ihtiyacı duymuştur.

Sassounian yazısında, “nedeni ne olursa olsun şiddetin haklı gösterilemeyeceği”ni söylemiş, Başkonsolos Arıkan’ın sözde soykırımdan sorumlu tutulamayacağını yazmıştır. Türkiye’nin hukuki gerekçelerini inandırıcı bulmayan yazar Sassounian’ın ABD hukukunu bilmediği ya da önemsemediği ortadadır. Çünkü çelişkili ifadeler olsa bile Vali’nin sunduğu ifade esastır. Ayrıca burada çelişkili bir ifade de söz konusu değildir. Vali Newsom, mahkemeye gerekçe olarak San Quentin Eyalet Cezaevinin akıl sağlığına ilişkin raporunu sunmuştur. Rapora göre, Katil Sassounian’ın serbest bırakılmasının toplum güvenliği için tehdit oluşturacağı ifade edilmektedir. Oysa yargıcın da bu kadar önemli bir gerekçeyi görmezden geldiği görülmektedir[1]. Tabii ABD Yargıcı kendi ülkesinin hukukunu uygulamazsa The California Courier yazarı’nın gerekçeleri “inandırıcı” bulmaması ve ABD hukukuna saygı duymaması doğal addedilebilir.

Yazısında açık bir şekilde Ermeni terörünün haklı gerekçeleri olduğunu ileri sürmüş, Türkiye’nin sözde soykırımı kabul etmesinden sonra Ermenilerin bir Türk’ün öldürülmesi için pişmanlık duyabileceğini yazmıştır. Burada geçen “bir Türk” ifadesi son derece sığdır. Yalnız Kaliforniya’da dört diplomatımız canice katledilmiştir. Konsolosluk binasına yönelik saldırıların yanı sıra, sayısız Türk aşırı milliyetçi Ermeni’nin saldırılarına maruz kalmıştır. ARF tarafından Türkiye’nin tezlerini savunan Profesörlerin konuşmaları protesto edilmiş, Türkiye’ye ve Atatürk’e hakaret sloganları atılmıştır. Özellikle Kaliforniya’da Türk düşmanlığı ileri düzeydedir. Esas olarak bu nefret çığırtkanlığının dizginlenmesi gerekmektedir. Bu ve benzeri kararlar bilhassa Taşnakların daha da cesaretlenmesine kapı açacaktır. Kaliforniya Valisi’nin Kaliforniya’daki Ermenilere arka çıkarken orada yaşayan Türklerin onurunu inciten bu yanlış kararından dönmesi kendi hukuk düzenlerine saygı çerçevesinde önem taşımaktadır.