ÇİN’İN BATI ASYA’DA ARTAN ETKİNLİĞİ BAĞLAMINDA İRAN’IN BÖLGESEL GİRİŞİMLERİ
Analiz No : 2025 / 20
08.05.2025
11 dk okuma

Orta Asya’da uzun süredir başat ekonomik aktör olan Rusya’nın yerini alan Çin, Batı Asya’daki ve özellikle de Güney Kafkasya’daki etkinliğini düzenli bir şekilde artırmaktadır. Kuşak ve Yol Girişimi (BRI), büyüyen ekonomik güç olarak Çin’in küresel girişimleri arasında en önemlilerinden birini teşkil etmektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasından sonra Güney Kafkasya’nın jeopolitik öneminin kayda değer ölçüde artması ile Rusya’nın siyasi, ekonomik ve finansal olarak izolasyonu; Çin’i Doğu-Batı ticaretinde Rusya haricindeki alternatif güzergahlara iterek Orta Koridor’u öne çıkarmıştır. Çin, Orta Koridor aracılığıyla Orta Asya’yı Güney Kafkasya’ya bağlayarak Avrupa Birliği (AB) pazarına doğrudan erişim sağlamayı amaçlamaktadır. Pekin’in Güney Kafkasya’daki artan etkinliğinin bölge ve Batı için derin ve uzun vadeli etkileri mevcuttur. Orta Koridor’daki ekonomik ve ticari artış, güzergah üzerinde yer alan ülkelerin önemini artırmaktadır. Buna petrol, doğalgaz ve nadir toprak elementleri de dahildir.[1] Güncel olarak Rusya, Avrasya’da ekonomik olarak Çin ile rekabet edebilecek kaldıraçtan yoksundur. Çin’in son dönemde bölgedeki bazı etkinliklerine örnek vermek gerekirse İran-Ermenistan-Gürcistan-Rusya karayolu ağının yapımı, Azerbaycan ve Gürcistan ile imzalanan stratejik ortaklıklar, Gürcistan’ın Anaklia Limanı’nın işletme imtiyazı sayılabilecektir. Çin, Orta Asya’da da uzun bir dönemdir baskın ekonomik aktör olan Rusya’nın yerini almıştır.[2] Mevcut durumda Doğu-Batı ticaretinde Çin’in AB pazarına erişiminde temel güzergah Orta Koridor olsa da Çin, bunu çeşitlendirmeye çalışmaktadır. Türkiye ve Gürcistan’ın yanısıra İran üzerinden alternatif bir güzergah arayışı buna örnek teşkil etmektedir.

Bölgedeki devletler güvenliklerini, ekonomik sürdürülebilirliklerini ve siyasi istikrarlarını artırabilmek için minilateral girişimlere ve stratejik bağlantı projelerine yönelmişlerdir. Buna örnek olarak Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (BRI), ABD öncülüğündeki İbrahim Anlaşmaları ve I2U2 Grubu, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC), Irak Kalkınma Yolu Projesi ve Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru verilebilir. Bu kadar çok sayıda projenin varlığı, bölgesel rekabeti tırmandırdırmaktadır. Bu rekabetçi dinamik içerisinde bölgesinde ve ötesinde nüfuzunu artırma hedefi bulunan Türkiye ve İran öne çıkmaktadır. Her iki devlet de stratejik girişimler konusunda farklı yaklaşımlara sahip olsa da bölgesel düzende dış müdaheleyi azaltmayı hedeflemektedir. Türkiye bu hedefe yönelik olarak dış politikada bölgesel sahiplenme (regional ownership) ilkesini benimserken İran ise ABD’nin etkinliğini en aza indirmeye hedefleyen revizyonist bir bölgesel düzen anlayışı benimsemektedir. Türkiye, bölgesel düzenin şekillendirilmesinde ABD veya Çin gibi dış aktörlerin politikalarından ziyade bölgesel güçlerin çıkarlarının önplanda olması gerektiğini düşünmektedir. Orta Koridor ve Irak Kalkınma Yolu Projesi başta olmak üzere bölgesel sahiplenme ilkesine dayanan bağlantı projelerine diğer aktörlerle beraber verdiği destek, Türkiye’nin bölgesel düzene ilişkin bakış açısını yansıtmaktadır. Türkiye bu bakış açısı ile İbrahim Anlaşmaları, I2U2 ve IMEC gibi sınırlama ve dışlama politikasını esas alan girişimlerden ziyade öncelikle kendi çıkarlarını ve bölgesel sahiplenme mantığını esas alan girişimleri desteklemektedir. Orta Koridor ile Irak Kalkınma Yolu Projesi, Türkiye’nin coğrafi konumundan yararlanarak ekonomisini ve bölgesel stratejik önemini güçlendirmeyi amacı doğrultusunda öncülük ettiği iki büyük bağlantı projesidir. Bu girişimler, Rusya’yı atlarken İran’ı da dışlamaktadır. Buna karşılık olarak İran, bölgesel ağlarını genişleterek hem bölgesel olarak hem de Rusya ve Çin ile daha güçlü stratejik bağlar kurarak izolasyonu aşmaya çalışmaktadır. İran, bağlantı projelerine ABD yaptırımlarına karşı koymanın yanında kendi stratejik ve ekonomik konumunu güçlendirmek için önem göstermektedir. Buna yönelik olarak İran, coğrafi konumunu çeşitli girişimlerden yararlanmak için kullanmak istemektedir. Türkiye bölgesel projelere ve ortaklıklara öncelik verirken İran, yeni bir bölgesel düzen hedefine uyumlu projeleri hayata geçirebilmek için Rusya ve Çin ile olan ilişkisinden yararlanmaktadır. İran, bu doğrultuda Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi alternatif ticaret güzergahlarına etkin olarak katılmaktadır.[3] Ocak ayında Rusya ile İran arasında Kuzey-Güney Koridoru ve 3+3 formatı gibi alanlarda ikili ilişkileri ilerketmek üzere kapsamlı bir Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalanmıştır. Bununla beraber Moskova ve Tahran’ın Güney Kafkasya’da enerji ve ulaştırma alanlarında çatışan çıkarları da bulunmaktadır. Rusya, İran’ın aksine Ermenistan’ın demiryolu ve doğalgaz boru hattı projelerine destek vermemektedir. Rusya ve İran’ın görüş ayrılığı yaşadığı bir diğer konu da Zangezur Koridoru’dur. Moskova bu planı desteklemesine rağmen İran, Zangezur Koridoru’na karşı çıkmakta ve bu konuda Ermenistan ile aynı çizgiyi paylaşmaktadır.[4]

Türkiye ile İran arasındaki ilişki, işbirliği ile rekabet arasındaki hassas bir denge olarak tanımlanmaktadır.[5] Türkiye’nin Güney Kafkasya’da artan etkinliği, Tahran’ı rahatsız etmektedir. Bunun somut göstergelerinden biri Tahran’ın Zangezur Koridoru’na karşı çıkışıdır. Bunun yanında Türkiye ile Irak’ın hayata geçirmeyi planladığı Kalkınma Yolu Projesi de İran’ı bölgesel ticaret güzergahlarından uzaklaştıracak ve bölgesel stratejik konumunu zayıflatacaktır. Bu jeopolitik rekabet kendini enerji alanında da göstermektedir. Iğdır-Nahçıvan boru hattının açılışı, Nahçıvan’ın İran’a olan 30 yıllık bağımlılığını önemli ölçüde azaltmıştır. Zangezur Koridoru da hayata geçtiği takdirde Nahçıvan’ın İran’a olan transit bağımlılığı da sona erecektir. Suriye’deki rejim değişikliği sonrası Katar-Türkiye doğalgaz boru hattı projesinin canlanması da Türkiye’nin İran ve Rusya karşısında gaz fiyatlandırma konusundaki nüfuzunu artıracaktır.[6] Türkiye’nin Ermenistan’a karşı Azerbaycan’ı desteklemesi, Ankara ile Tahran’ın bölgede çatışan çıkarlarlarından biridir.[7] İran, Zangezur Koridoru girişiminin devam etmesi halinde bunun Güney Kafkasya’da kendi nüfuzunu Türkiye lehine azaltacağını değerlendirmektedir. İran, bu girişimi engellemeye yönelik olarak her ne kadar Ermenistan’a destek verse de İran ve Rusya ile olan bağlarından memnun olmayan Ermenistan’ın AB ve ABD’ye olan yönelimi de İran’ı rahatsız etmektedir. Bununla beraber Ermenistan’ın Batı’ya yönelmesinin Azerbaycan ile olan ihtilafı kalıcı olarak çözdükten sonra Türkiye ile olan ilişkilerini iyileştirmesine bağlı olduğu da unutulmamalıdır. Bölgesinde izole durumda olan Ermenistan’ın Avrupa ekonomisi ile bütünleşme olasılığı, Türkiye ile olan sınırların açılmasına ve Türkiye ile doğrudan ticaretin başlamasına bağlıdır.[8] İran ile Rusya’nın Güney Kafkasya’daki varlığı, Ermenistan için Türkiye’ye karşı her ne kadar bir denge unsuru olarak görülse de Ermenistan’ın daha etkili bir güvenlik çerçevesi sağlamak için AB ve ABD ile etkileşimi, Moskova ve Tahran ile olan ilişkisini karmaşıklaştırmaktadır.[9] İran ile Ermenistan’ın dışişleri bakanlarının gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından iki devlet arasındaki mevcut ekonomik işbirlikelerinin önemi vurgulanmış ve İran’ın Ermenistan’ın “Barış Kavşağı” (Crossroads of Peace) projesine fiilen ilk katılan ülke olduğu ifade edilmiştir.[10] Erivan, bu projesini sunarken bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunma taahhüdünü yenileyerek teyit etmiş ve Türkiye ile sınırın açılması konusunda devam eden müzakerelerin olumlu sonuçlanmasını umut ettiğini ifade etmiş olsa da söylem düzeyinden öteye geçmeyerek somut bir adım atmamaktadır.[11] Nisan ayında düzenlenen AB-Orta Asya Zirvesinde Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen, Orta Koridor üzerinden Avrupa ve Orta Asya arasındaki bağlantıyı iyileştirmek için Ermenistan’ın Azerbaycan ve Türkiye ile olan sınırlarının açılmasının önemini ele almıştır.[12] Buna karşın bir olasılık olarak AB’nin Türkiye üzerinden karayolu yerine Gürcistan’ın Karadeniz limanları üzerinden Avrupa’ya sevkiyat sağlamaya yönelik bir tercih ile Orta Koridor projesine öncülük etmiş olan Türkiye’yi atlatmaya dair bir tasarısının olup olmadığı da gündeme gelmiştir.[13]

Genel bir değerlendirmeyle, Çin’in Batı Asya’daki etkinliğinin artması, bölgeyi çok kutuplu bir rekabet alanına dönüştürmüş ve bağlantı projeleri üzerinden yürütülen stratejik mücadeleleri derinleştirmiştir. İran, Türkiye’nin öncülük ettiği bağlantı projeleriyle çevrelenmiş olmanın getirdiği stratejik baskıyı, Çin ve Rusya ile geliştirdiği ilişkilerle dengelemeye çalışmakta; bu durum, İran’ın bölgedeki yalnızlığını aşmak için alternatif bağlantı projelerine verdiği önemi artırmaktadır. Türkiye ve İran arasındaki işbirliği-rekabet dengesi ise artık enerji ve ulaştırma ağları üzerinden somutlaşan jeopolitik bir mücadeleye dönüşmüş durumdadır. Ermenistan’ın Batı ile bütünleşme arayışı da bu dinamikte ayrı bir belirsizlik unsuru olarak öne çıkarken AB’nin Türkiye’yi atlatabilecek alternatif güzergah arayışları, Ankara ile Brüksel arasındaki ilişkilerin geleceği açısından sorgulamalara neden olmaktadır. Sonuç olarak, Doğu-Batı ticaretinde birden fazla alternatif güzergah bulunsa dahi mevcut konjonktürde en gerçekçi ve öne çıkan güzergah Orta Koridor’dur. Dolayısıyla da Türkiye’yi atlatmaya çalışan alternatif güzergah arayışları bölgenin somut gerçekleri ile uyuşmamaktadır.

 

*Görsel: Stiftung Wissenschaft und Politik

 


[1] Miro Popkhadze, “China’s Georgian Gamble,” Foreign Policy Research Institute, 17 Mart 2025, https://www.fpri.org/article/2025/03/chinas-georgian-gamble/.

[2] Kaush Arha, “Ceding Crimea Will Cede Eurasia,” The National Interest, 22 Nisan 2025, https://nationalinterest.org/feature/recognizing-russias-crimea-occupation-would-be-a-disaster.

[3] Galip Dalay ve Sanam Vakil, “Competing visions: Turkey, Iran and the struggle to shape the regional order,” Chatham House, 14 Nisan 2025, https://kalam.chathamhouse.org/articles/competing-visions-turkey-iran-and-the-struggle-to-shape-the-regional-order/.

[4] Vali Kaleji, “Russia and Iran Manage Diverging Interests in South Caucasus,” Eurasia Daily Monitor, 19 Mart 2025, https://jamestown.org/program/russia-and-iran-combat-diverging-interests-in-south-caucasus/.

[5] “Turkey's rivalry with Iran shifts as US threats create unlikely common ground,” RFI, 19 Nisan 2025, https://www.rfi.fr/en/podcasts/international-report/20250419-turkey-s-rivalry-with-iran-shifts-as-us-threats-create-unlikely-common-ground.

[6] Vali Kaleji, “Iran and Turkiye: Old rivals, new fault lines,” The Cradle, 12 Mart 2025, https://thecradle.co/articles/iran-and-turkiye-old-rivals-new-fault-lines.

[7] Ray Furlong ve Hannah Kaviani, “Five Areas Where Turkey Plays A Key Role In World Affairs,” RFE/RL, 26 Mart 2025, https://www.rferl.org/a/turkey-foreign-policy-global-relations-erdogan-imamoglu/33358741.html.

[8] “Türkiye and Iran Battle for Influence in the South Caucasus,” The Soufan Center,1 Nisan 2025, https://thesoufancenter.org/intelbrief-2025-april-1/.

[9] Bako Kheladze, “How Assad’s downfall may reshape the South Caucasus,” Amwaj.media, 27 Şubat 2025, https://amwaj.media/en/article/how-assad-s-downfall-may-reshape-the-south-caucasus.

[10] “Iran first country to practically engage in Armenia's Crossroads of Peace project, says FM Mirzoyan,” Armenpress, 25 Mart 2025, https://armenpress.am/en/article/1215406.

[11] “Crossroads of Peace designed to complement, not compete, with other logistics projects – Speaker Simonyan says at PAM plenary session,” Armenpress, 21 Şubat 2025, https://armenpress.am/en/article/1212578.

[12] Vasif Huseynov, “Azerbaijan-Georgia Ties Strengthened by Shared Stances on Key Regional Issues,” Eurasia Daily Monitor, 22 Nisan 2025, https://jamestown.org/program/azerbaijan-georgia-ties-strengthened-by-shared-stances-on-key-regional-issues/.

[13] Onur Özersin, “As the EU courts Central Asia, Turkiye’s strategic depth faces new challenges,” The Cradle, 27 Nisan 2025, https://thecradle.co/articles/as-the-eu-courts-central-asia-turkiyes-strategic-depth-faces-new-challenges.


© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.