Londra merkezli bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olan CAGE’in Genel Müdürü Muhammed Rabbani’nin 11 Temmuz’da Fransa’ya girişi yasaklanmıştır[1]. CAGE, Terörle Savaştan etkilenen toplulukları güçlendirmek için çalışan bağımsız bir kuruluştur. Kuruluşun internet sayfasında belirtildiğine göre, Terörle mücadelenin bir parçası olarak geliştirilen devlet politikalarına dikkat çekmekte, bu politikalara karşı kampanyalar yürütmekte, baskı ve adaletsizlikten arınmış bir dünya için faaliyet göstermektedir[2].
Rabbani, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) geçen yılki zirvesinde Fransa’nın Müslümanları kasıtlı olarak hedef aldığını ortaya koyan etkili sunumunun, yasağın arkasındaki ana neden olduğuna inanmaktadır.
Rabbani, Fransız medya mensupları ve sivil toplum liderleriyle görüşmek üzere 11 Temmuz’da Paris’e gelmiştir. Gelişinden kısa bir süre sonra Fransız yetkililer tarafından gözaltına alınmış ve önce bir polis karakolunda daha sonra da bir göçmen gözaltı merkezinde 24 saat gözaltında tutulmuştur. Bu gözaltı süresi boyunca polis ve İçişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili tarafından sorgulanmıştır[3].
Muhammed Rabbani’nin seyahat yasağı, bir devlete İslamofobi suçlamasının bir birey ya da sivil haklar grubunun başına neler getirebileceğinin bir örneğini oluşturmaktadır.
24 Temmuz’da ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu, Avrupa Birliği genelindeki dini özgürlük endişelerine ilişkin endişe verici bir politika brifingi yayınlanmıştır[4].
Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (İng. The United States Commission on International Religious Freedom, USCIRF) tarafından yayınlanan raporda, Avrupa Birliği’nde din ya da inanç özgürlüğünün durumu mercek altına alınmıştır. Bu güncel rapora göre, AB ve üye devletlerin birçoğu yurtdışında din özgürlüğünün desteklenmesinde aktif rol oynamaktadır, ancak yine de bazı AB ülkeleri dini azınlık gruplarının haklarını kısıtlayan veya onları ayrımcı bir şekilde etkileyen yasa ve politikaları sürdürmüş veya uygulamıştır. Dini azınlık gruplarının üyeleri, bazı AB ülkelerinde hedef alındıklarını ve hoş karşılanmadıklarını hissettiklerini ve bazı durumlarda hem dinlerine hem de bulundukları ülkenin yasalarına uygun bir yaşam sürdüremediklerini bildirmişlerdir. Bu rapor, dini kıyafetler, ritüeller ve “mezhepler” üzerindeki kısıtlamaların yanı sıra Müslümanları hedef alan, Yahudileri etkileyen ve dine hakaret ve nefret söylemini cezalandıran yasaları da içeren bu tür uygulama ve politikaların en önemli örneklerinden bazılarını göstermektedir. Raporda ayrıca, bölge genelinde dini ayrımcılıkla mücadele için var olan AB mekanizmaları da ele alınmaktadır.
USCIRF, 2023 Yıllık Raporu’nda ayrıca Avrupa genelinde kısıtlayıcı yasaların uygulanması ve sürdürülmesi, dini azınlıklara yönelik fiziksel saldırılar ve dini öneme sahip yerlerin saldırıya uğraması gibi çeşitli dini özgürlüğe ilişkin endişelerini de belgelemiştir.
Ele alınan çok sayıda ülke arasında en belirgin şekilde öne çıkan, özellikle Müslümanlara yönelik muamele açısından dikkat çeken ülke Fransa’dır. Fransa, dini kıyafetlere getirilen kısıtlamalar, mezheplere yönelik hukuki muamele, “Fransız değerlerini” uygulamayı amaçlayan kötü şöhretli ayrılıkçılık karşıtı yasa ve dini liderlere fahiş miktarlarda para cezası veren ve insanları Fransız yasalarını çiğnemeye kışkırtmaları halinde ibadet yerlerini kapatmakla tehdit eden yeni hükümlerle anılmaktadır[5].
Raporda, bazı Avrupa ülkelerinin, Yahudileri, Sihleri ve diğer dini grupları etkileyen ancak en açık şekilde Müslüman kadınları hedef alan ve onlara karşı toplumsal ayrımcılığı teşvik eden dini kıyafet giyme konusundaki kısıtlamalara ilişkin kararlar dikkat çekmektedir. Ocak ayında Fransız Senatosu, spor müsabakalarında başörtüsünün yasaklanmasını öngören bir yasa değişikliğini onaylamış, ancak Ulusal Meclis yıl sonuna kadar yasayı yürürlüğe koymak için harekete geçmemiştir. Mart ayında Fransa’da Yargıtay, Lille Baro Konseyi tarafından konulan ve mahkeme salonlarında başörtüsü de dahil olmak üzere dini sembollerin giyilmesini yasaklayan yasayı onaylamıştır. Mayıs ayında Fransa’nın Grenoble kenti belediye meclisi kadınların “burkini” giymesine izin verilmesi yönünde oy kullanmış, ancak Fransa’nın yüksek idari mahkemesi bu karara karşı çıkmıştır. Ağustos ayında Danimarka’da iktidardaki siyasi partinin bir organı ilkokul çağındaki kız çocukları için başörtüsü yasağı önermiştir. Ekim ayında İsviçre hükümeti, yüzün örtülmesini yasaklayan ve ihlal edenlere yaklaşık 1,100 Amerikan Dolarına (1,000 İsviçre Frangı) kadar para cezası öngören bir yasa tasarısı sunmuştur. Avrupa Adalet Divanı (İng. European Court of Justice) (AAD) Ekim ayında, işyerinde dini sembollerin yasaklanmasının, bu kısıtlamaların eşit şekilde uygulanması halinde ayrımcılık olmadığına karar vermiştir. Yahudiler de dinlerini kıyafetleri aracılığıyla gösterme konusunda ayrımcılığa maruz kalmışlardır. Örneğin, Mart ayında İsveç’te bir otobüs şoförü, kıyafetlerinde belirtilmemiş bir “Yahudi sembolü” taşıdığı için Yahudi bir adamın otobüse binmesine izin vermemiştir[6].
Hükümetler, “aşırıcılıkla” mücadele çabalarının bir parçası olarak, Müslüman topluluklara yönelik şüpheleri artırmaya, camilere ve benzeri alanlara kısıtlamalar getirmeye devam etmiştir. Şubat 2023’te, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa’nın “siyasal İslamcılıkla” mücadele etmek için 2019’dan bu yana yaklaşık 28,000 soruşturma yürüttüğünü açıklamıştı. Sonuç olarak hükümet camiler, Kur’an kursları, işletmeler ve sivil toplum kuruluşları da dahil olmak üzere 906 kuruluşu geçici veya kalıcı olarak kapatmış ve 57,5 milyon dolardan (54 milyon avro) fazla paraya el koymuştur[7].
Raporda, din temelinde bireylere yönelik fiziksel saldırılara ilişkin ihbarlar yıl boyunca devam ettiğine de değinilmiştir. Örneğin, Ocak ayında İngiltere’de iki Ortodoks Yahudi’ye saldırılmış, Eylül ayında da Almanya’da toplu taşıma araçlarında Yahudilere sözlü tacizde ve fiziksel saldırıda bulunulmuştur. Ağustos ayında Fransa’da bir kişi komşusunu öldürmüş ve katil bunu öldürdüğü kişiyi sadece Yahudi olduğu için yaptığını itiraf etmiştir. Fransa’da yaşanan bir başka olayda polis memurları Mayıs ayında iki Müslüman kadına fiziksel saldırıda bulunmuş ve birinin başörtüsünü zorla çıkarmaya çalışmıştır[8].
Raporda görüldüğü gibi, yabancı düşmanlığı ile mücadelenin en fazla yaşandığı ülke Fransa olarak göze çarpmaktadır. Ancak bu durum yalnız Fransa ile sınırlı kalmayacak gibi görülmektedir. Zira Avrupa’da yükselen aşırı sağ Müslümanlar ve Yahudiler başta olmak üzere pek çok yabancı grup için tehlike oluşturmaktadır. Rapor, bu nedenle güncel önem taşımaktadır.
*Fotoğraf: https://www.bbc.com/news/uk-41394156
[1] Kübra Solmaz, “France’s ban on CAGE director exposing state-sponsored Islamophobia,” TRT World, trtworld.com, 23 Temmuz 2023, https://www.trtworld.com/discrimination/frances-ban-on-cage-director-exposing-state-sponsored-islamophobia-14174984.
[2] CAGE, about us, https://www.cage.ngo/cage-about-us.
[3] “France’s ban on CAGE director exposing state-sponsored Islamophobia,” TRT World.
[4] Farid Hafez, “Silencing Muslim voices: France's authoritarian security state,” EU Observer, 25 Temmuz 2023, https://euobserver.com/opinion/157298.
[5] “Silencing Muslim voices: France’s authoritarian security state,” EU Observer.
[6] 2023 Annual Report, United States Commission on International Religious Freedom, https://www.uscirf.gov/sites/default/files/2023-05/2023%20Annual%20Report_1.pdf.
[7] 2023 Annual Report, United States Commission on International Religious Freedom.
[8] 2023 Annual Report, United States Commission on International Religious Freedom.
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN 2022 TÜRKİYE RAPORU YİNE ŞAŞIRTMADI
Hazel ÇAĞAN ELBİR 18.09.2023 -
“TERÖR ÖRGÜTÜ” TANIMININ ULUSLARARASI STANDARTLARI YOK
Hazel ÇAĞAN ELBİR 20.11.2017 -
SASSOUNİAN’IN ŞARTLI TAHLİYE TALEBİ 6. DEFA REDDEDİLDİ
Hazel ÇAĞAN ELBİR 03.07.2018 -
ERMENİ KİMLİĞİ VE 2015’LE GELENLER
Hazel ÇAĞAN ELBİR 05.08.2014 -
AVRUPA’DA GEÇTİĞİMİZ HAFTA (30 EKİM – 5 KASIM 2017)
Hazel ÇAĞAN ELBİR 06.11.2017
-
ORTA ASYA ÜLKELERİNİN ÇEYREK YÜZYILLIK BAĞIMSIZLIĞI: NÜFUS İKİLEMİ
Teoman Ertuğrul TULUN 15.11.2016 -
ABD – MEKSİKA SINIRINA DUVAR ÖREN TRUMP’I ELEŞTİREN AB’NİN ÇELİŞKİLİ DURUMU
Hazel ÇAĞAN ELBİR 21.02.2017 -
AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ VE TAYVAN ULUSAL CHENG-CHİ ÜNİVERSİTESİ (NCCU) ULUSLARARASI İLİŞKİLER ENSTİTÜSÜ ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI
AVİM 30.11.-0001 -
DAĞLIK KARABAĞ VE KIRIM: ÇİFTE STANDARTLARIN BİR KARŞILAŞTIRMASI
Mehmet Oğuzhan TULUN 31.03.2014 -
20. ASIRDA AYRILIKÇI KÜRT - ERMENİ İŞBİRLİĞİ
Ferhat ÖZCAN 16.06.2016
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"DEVAM EDEN DEVLET-HALEF DEVLET TARTIŞMALARI VE ULUSLARARASI SORUMLULUĞA HALEFİYET TEORİLERİ IŞIĞINDA ERMENİ MESELESİ" BAŞLIKLI KONFERANS