ALMANYA’NIN 1915 OLAYLARIYLA İLGİLİ SİYASİ MANEVRALARI
Yorum No : 2016 / 15
01.03.2016
5 dk okuma

25 Şubat 2016’da Almanya Federal Meclisi’nde (Bundestag), Birlik 90/Yeşiller Partisi tarafından sunulan ve 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren bir karar tasarısı hakkında görüşme yapılmıştır. Ancak iktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi ile Sosyal Demokrat Partisi, Suriyeli mülteci kriziyle ilgili Almanya’nın Türkiye ile olan ortak çabalarını tehlikeye sokacağı gerekçesiyle bu karar tasarısına karşı çıkmıştır. Bu sebepten dolayı Birlik 90/Yeşiller Partisi karar taslağını Federal Meclis’ten geri çekmeye karar vermiştir.

Karar taslağını Federal Meclis’ten geçirme çabasının öncülüğünü, Türkiye’yle ilgili meseleler söz konusu olduğunda siyasetçiden ziyade propagandacı gibi davranan Birlik 90/Yeşiller Partisi eş-başkanı Cem Özdemir yapmıştır. Federal Meclis’te karar tasarısıyla ilgili görüşmenin yapıldığı gün Özdemir’in, o gün Berlin’deki bir konuşması sırasında Türkiye hakkında deli saçması beyanatlarda bulunan[1]Ermenistan Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Eduard Sharmazanov ile buluşmuş olması,[2] Özdemir’in kafa yapısını ve nerelerden ilham aldığını açıkça ortaya koymaktadır.

Birlik 90/Yeşiller Partisi, karar tasarısını, 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren anlatının eskimiş klişeleri çerçevesinde Almanya Federal Meclisi’ne sunmuştur. Görüşmeler sırasında Özdemir şunu ifade etmiştir: “Türkiye kendi tarihini çarpıtıyor, bizim hedefimiz gerçeği ortaya koymaktır. Almanya’nın bu konuda göndereceği açık bir mesaj pek çok şeyi değiştirebilir”. Özdemir ayrıca, Almanya’nın “vicdanını rahatlatması” için böyle karar alması gerektiğini savunmuştur.[3] Almanya Federal Meclisi’nin geri kalanı, Birlik 90/Yeşiller Partisi bu meseleye olan yaklaşımında hemfikir olsa da, bu meseleyi ele almak için zamanın uygun olmadığını belirterek karar tasarısına karşı çıkmıştır. AB-Türkiye mülteci zirvesi[4] öncesinde böyle bir karar alınmasının Türkiye ile işbirliği sağlanması konusunda sorun çıkartabileceği belirtilmiştir. Federal Meclis’teki görüşmelerde beyan edilenler dikkate alınacak olursa, Birlik 90/Yeşiller Partisi’nin bu karar tasarısını bu yılın Nisan ayına kadar Federal Meclis’e tekrar sunmaya çalışacağı açıktır.

Alman Federal Meclis’inde yapılan görüşmeyle ilgili olarak birkaç noktaya değinilmesi gerekmektedir:

1) Birlik 90/Yeşiller Partisi’nin karar tasarısını Federal Meclis’e sunup, sonra da istediği desteği alamaması üzerine tasarıyı geri çekmesi, Birlik 90/Yeşiller Partisi’nin siyasi basiretsizliğini ortaya koymaktadır. Birlik 90/Yeşiller Partisi, böyle bir karar tasarısını Federal Meclis’e daha sunmadan önce Almanya’nın siyasi gündemini ve ülkeye hâkim olan siyasi atmosferi dikkate almalıydı.

2) Birlik 90/Yeşiller Partisi’nin basiretsiz bir şekilde yaptığı bu hamle, Alman Federal Meclisi’nin siyasete olan ilkeli yaklaşımı üzerine kurulu olan imajına zarar vermiştir. Şayet 1915 olaylarını soykırım olarak tanımak söylendiği kadar önemli bir ahlaki yükümlülük olsaydı, Alman Federal Meclisi’nin sonuçları ne olursa olsun karar tasarısının devamını getirmesi gerekirdi. Karar tasarısının Almanya’nın çıkarları uğruna bir kenara itilmiş olması, Almanya’nın 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren anlatıya ahlaki bir meseleden ziyade siyasi bir mesele olarak yaklaştığını ortaya koymaktadır. Bu ise; 1915 olayları ilgili karar çıkaran veya çıkarmayı düşünen ülkeler için, 1915 olaylarının nitelendirilmesiyle ilgili ihtilafın, Türkiye’yi sözel anlamda taciz etmek ve Türk düşmanı Ermeni lobilerin devamlı olarak dile getirdikleri talepleri yatıştırmak için kullanılan siyasi bir araç olduğuna dair olan gözlemi pekiştirmektedir.

3) Karar tasarısı ile ilgili yapılan görüşme ve tasarının görüşme sonrasında geri çekilmesi, Alman siyasetçilerin Türkiye’yi ahmak yerine koymaya çalıştıklarını ortaya koymaktadır. Alman siyasetçilerin bu karar tasarısını, AB ve Türkiye mülteci kriziyle ilgili somut bir plan oluşturuncaya kadar rafta muhafaza edecekleri açıktır. Böyle bir planın oluşturulmasının ardından, Alman siyasetçiler karar tasarısını raftan çıkarıp tekrar Federal Meclis’e sunacak ve böylece Almanya ile Türkiye arasında tekrar bir siyasi gerginliğe sebep olacaktır. Türkiye’nin gelecekte yapılacak işbirliğiyle ilgili herhangi bir taahhüt altına girmeden önce, Alman siyasetçilerin 1915 olaylarıyla ilgili kafa yapısını ciddi bir şekilde dikkate alması gerekmektedir.

 

*Fotoğraf: Armradio.am

 


[1] “Sharmazanov: Talaat and Kemal followers are committing another genocide in Middle East”, News.am, 25.02.2016,http://news.am/eng/news/313735.html

[2] “Sharmazanov Hails Cem Ozdemir’s Stance on Armenian Genocide Condemnation”, Armenpress, 26.02.2016,http://armenpress.am/eng/news/837433/sharmazanov-hails-cem-ozdemir%E2%80%99s-stance-on-armenian-genocide-condemnation.html

[3] Siranush Ghazanchyan, “Bundestag to vote on new Armenian Genocide bill before April 24”, Public Radio of Armenia, 25.02.2016, http://www.armradio.am/en/2016/02/25/bundestag-to-vote-on-new-armenian-genocide-bill-before-april-24/

[4] Georgi Gotev, “EU and Turkey to hold refugee summit in March”, Euractive.com, 19.02.2016,http://www.euractiv.com/section/enlargement/news/eu-and-turkey-to-hold-special-refugee-summit-in-march/


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten