
Moskova Patrikhanesinin (sıklıkla “Rus Ortodoks Kilisesi” olarak hitap edilir) ruhani lideri olan Moskova ve Tüm Rusya Patriği Kirill, yakın zamanda Osmanlı İmparatorluğu döneminde Hıristiyan-Müslüman ilişkileri hakkında bazı yorumlarda bulunmuştur. Patrik Kirill, Rossiya adlı televizyon kanalında bir söyleşi sırasında vahim istikrarsızlıkların devam ettiği Irak ve Suriye’de yaşayan Hıristiyanların çektikleri zorluklara değinmiştir. Bunun sonrasında ise Osmanlı İmparatorluğu dönemini Hıristiyan-Müslüman ilişkileri açısından olumlu bir örnek olarak vermiş ve şunu belirtmiştir: “İslam dünyasında şu anda yaşanan olaylara [Hıristiyanların çektiği zorluklara] benzer daha önce hiçbir şey yaşanmamıştır. Türk, Osmanlı İmparatorluğu örneğine bir bakın. Evet, o dönemde orada Hıristiyan azınlıklar vardı, ancak onlar yok edilmediler.”[1] Patrik Kirill devam ederek, Osmanlı İmparatorluğunun kanunlar düzenleyerek, dini azınlıkların hayatlarında asayiş ve göreceli olarak güvenlik ve istikrar sağladığını belirtmiştir.[2]
Patrik Kirill’in bu sözleri, Ermenistan ve dünya çapındaki Ermeni topluluğunda büyük tepkiye yol açmıştır. Bu sözlerin Ermenileri neden bu kadar öfkelendirdiğini anlamak güç değildir, zira bu sözler Ermenilerin Osmanlı tarihi hakkındaki anlatımına tamamen ters düşmektedir. Ermeniler, atalarının Osmanlı İmparatorluğu döneminde sıklıkla Hıristiyan kimlikleri sebebiyle zulme uğradığını ve Osmanlı devleti tarafından bir sistematik yok etme operasyonuna maruz kaldığını iddia etmektedir. Doğal olarak Patrik Kirill’in sözleri bu iki iddiayla tamamen çelişmektedir.
Bu sebeple pek çok Ermeni, Patrik Kirill’i Ermenilerin 1915 ile ilgili soykırım söylemlerini es geçmekle, hatta bazıları onu Ermenilere “tokat atmakla” suçlamıştır. Patrik Kirill’in sözcüsü gelen bu eleştirilere, Patriğin sözlerini bir çerçeve içerisine oturtarak cevap vermiştir. Sözcü, Patrikhanenin Ermenilerin soykırım söylemine verdiği desteğin değişmediğini belirterek şunları eklemiştir: “Rus Kilisesinin [bu konudaki] tutumu sabittir. Biz bu tutumu uluslararası, Hıristiyanlar-arası ve dinler-arası ortamlarda her zaman açıkça ve alenen muhafaza ettik ve etmeye devam edeceğiz.”[3] Ancak sözcünün Patriğin sözleri için ortaya koyduğu çerçeve, bu sözleri herhangi bir şekilde yalanlamadığı gibi anlamını da değiştirmemiştir. Burada ilginç bir nokta, sözcünün açıklamalarının Rus basınına değil, sadece Ermeni basına yapılmış olmasıdır.[4]
Patrik Kirill’in son derece iyi eğitimli ve zeki bir insan olduğu bilinmektedir. Böyle önde gelen ve birikim sahibi bir kişinin değerli tespitleri dikkate alınmalıdır. Patrik Kirill aynı zamanda Rusya Başkanı Vladimir Putin ile yakın bağları olduğu bilinen birisidir. Bu sebeple bu sözleri Rusya’nın -Rus savaş uçağının düşürülmesi sebebiyle ortaya çıkan- Rusya-Türkiye anlaşmazlığından bir çıkış yolu arayışı olarak yorumlayan iddialar bile vardır. Ancak bu iddialar ayrı bir yorum yazının konusudur.
Burada önemli olan; Hıristiyan dünyasının önde gelen liderlerinden olan Patrik Kirill’in bu sözlerinin, tarihin yorumlanması konusunda Papa Fransuva’nın son zamanlarda göstermiş olduğu davranışlara tam bir tezat teşkil etmesidir. Nisan 2015’den bu yana Papa Fransuva ısrarlı bir şekilde Ermeni soykırım söylemine tutunmaktadır. Kendisinin bu konuda dillendirdiği sözler, onun soykırım teriminin ne anlama geldiğini yeteri kadar kavrayamadığını ortaya koymuştur.[5] Bu konudaki davranışları aynı zamanda bir çifte standardı da gözler önüne sermiştir: Papa Fransuva Hıristiyanların çektikleri acıları öne çıkarmayı tercih ederken, aynı tarihsel bağlamda Müslümanların çektikleri acıları görmezden gelmektedir.[6] Hıristiyan dayanışmasını pekiştirmek ve Roma Katolik Kilisesinin Hıristiyan dünyasındaki konumunu daha da yükseltmek uğruna Papa Fransuva, özünde yanlış bilgi ve çarpıtma üzerine kurulu olan ve “Müslüman Türkü” canavarlaştırmak için kullanılan bir soykırım söylemini bir araç olarak kullanmaktadır. Papa Fransuva’nın bu davranışları, günümüzün gergin ortamında (örnek olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkelerinde son zamanlarda yaşananlara bakınız) Hıristiyan-Müslüman diyaloğunun teşvik edilmesi adına hiçbir şey elde edemediği gibi, tam tersine diyalog kurulmasını baltalamaktadır. Görünüşe bakılacak olarak Papa Fransuva bu zararlı tutumunu sürdürmekte kararlıdır, zira Erivan’dan sürekli olarak kendisinin 24 Nisan 2016’da yapılacak olan anma törenlerine katılmak için Ermenistan’a gideceği söylentileri çıkmaktadır.[7]
Papa Fransuva’nın, Patrik Kirill’in bu konudaki tarihsel yaklaşımını dikkate alması son derece hayırlı olacaktır, zira Patrik Kirill’in yaklaşımı Türk ve İslam düşmanlığına hizmet etmek yerine tarihi gerçekleri ve olguları yansıtmaktadır. Papa Fransuva’nın önyargılı yaklaşımı bize yapıcı hiçbir şey sunmazken, Patrik Kirill’in yaklaşımı, dünyanın en büyük iki dininin mensupları arasında anlayışın sağlanması için ümit verici bir yol sunmaktadır.
*Fotoğraflar: solda Partik Kirill, sağda Papa Fransuva. Fotoğraflar Asbarez.com ve ArmenianAgenda.com'dan alınmıştır.
[1] “Russian Church Reassures Armenians Over Genocide Recognition”, RFE/RL Armenia Report, 11 Ocak 2016.
[2] “Russian Patriarch Glosses Over Armenian Genocide”, Asbarez, http://asbarez.com/144248/russian-patriarch-glosses-over-armenian-genocide/
[3] “Position Of Russian Church Towards Armenians Genocide Is Invariable”, ArmenPress, http://armenpress.am/eng/news/831587/position-of-russian-church-towards-armenian-genocide-is-invariable.html
[4] “Russian Patriarch Glosses Over Armenian Genocide”.
[5] Mehmet Oğuzhan Tulun, “Hukuki Ve Tarihi Bir Tartışmaya Dini Katmak”, AVİM, http://www.avim.org.tr/yorumnotlarduyurular/tr/HUKUKI-VE-TARIHI-BIR-TARTISMAYA-DINI-KATMAK---Mehmet-Oguzhan-TULUN/3994
[6] Mehmet Oğuzhan Tulun, “Papa Fransuva’nın Çifte Standardı – II”, AVİM, http://www.avim.org.tr/yorumnotlarduyurular/tr/PAPA-FRANSUVA%E2%80%99NIN-CIFTE-STANDARDI---II/4135
[7] “Pope Francis Plans to Visit Armenia in April to Commemorate 101st Armenian Genocide Anniversary”, ArmenianAgenda, http://www.armenianagenda.com/post/137106866091/pope-francis-plans-to-visit-armenia-in-april-to
© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
YENİ TRUMP DÖNEMİNDE BATILI SİYASİ HRİSTİYANLIK
Mehmet Oğuzhan TULUN 18.04.2025 -
PAPA FRANSUVA’NIN ÇİFTE STANDARDI - II
Mehmet Oğuzhan TULUN 28.06.2015 -
ERMENİSTAN’IN ULUSAL KAHRAMANI OLAN BİR NAZİ
Mehmet Oğuzhan TULUN 15.06.2016 -
KİLİKYA ERMENİ KATOLİKOSLUĞUNUN ANAYASA MAHKEMESİ BAŞVURUSU
Mehmet Oğuzhan TULUN 21.12.2016 -
TÜRKİYE'NİN GÜNEY KAFKASYA POLİTİKASI VE BATI'NIN ÇELİŞEN YAKLAŞIMI
Mehmet Oğuzhan TULUN 06.02.2025
-
TEK TARAFLI TARİHİ BELLEK YANILGISINA YENİ ÖRNEK
Alev KILIÇ 03.12.2012 -
ERMENİSTAN’DA BAŞKAN SEÇİMİ
Ömer Engin LÜTEM 19.02.2013 -
EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI BAKANLAR KONSEYİ’NİN 26. TOPLANTISI
Gülperi GÜNGÖR 09.02.2023 -
AVRASYA BÖLGESEL ULAŞIM KORİDORLARI
Gülperi GÜNGÖR 07.05.2024 -
TAZİYE BEKLEMEK
Ömer Engin LÜTEM 01.05.2014
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
“ZİYA GÖKALP VE TURAN DÜŞÜNCESİ” BAŞLIKLI KONFERANS