ERMENİSTAN’DA BAŞKAN SEÇİMİ
Yorum No : 2013 / 25
19.02.2013
3 dk okuma

Beklendiği gibi Serj Sarkisyan Ermenistan başkanlık seçimini ilk turda oyların % 58’ini alarak kazanmıştır.

Sarkisyan’ın bu başarısının başlıca nedeni seçimlere kendisine ciddi bir rakip olabilecek kişilerin katılmamış olmasıdır. Gerçekten de, Ermenistan’ın birinci cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan, olasılıkla 8 ay kadar önce yapılan parlamento seçimlerinde partisinin başarısızlığının etkisi altında, başkanlık seçimleri için adaylığını koymamıştır. Partisinin Parlamento seçimlerindeki büyük başarısı nedeniyle başkanlık seçimlerinde aday olacağına kesin gözle bakılan Müreffeh Ermenistan Partisinin Başkanı, zengin iş adamı Tsarukyan ise, Başkan Sarkisyan’la görüştükten sonra, aday olmayacağını açıklamıştır. Adı geçenin bu kararını yasal olmayan bazı ticari işler nedeniyle hakkında kovuşturma açılmasını önlemek için aldığına dair söylentiler vardır.

Miras partisi başkanı Raffi Hovannisian Başkanlık seçiminde oyların % 38’ini alarak ikinci olmuştur. Adı geçen parti 2012 yılı Mayıs ayında yapılan parlamento seçimlerinde ancak %6 gibi oy aldığı hatırlandığında Hovannisian başkanlık seçimlerinde büyük başarı elde etmiş görülmekte ise de bunu, kendi gayretinden ziyade, Ter Petrosyan ve Tsarukyan gibi kişilerin seçime katılmamasından ileri geldiği bu anlaşılmaktadır. Hovannisyan’ın ne derecede muhalefeti temsil edeceğini saptayabilmek için önümüzdeki aylarda belli olacaktır.

Serj Sarkisyan’ın başkanlığını, bir önceki başkan Robert Koçaryan’ın dönemine göre, başarılı saymak zordur. Koçaryan zamanında milli gelir yıllık artışları çok kere %10’un üzerine çıkmıştır. Sarkisyan’ın döneminde ise, dünyadaki ekonomik krizin de etkisiyle, milli gelirde azalma görülmüş ve ancak geçen yıl ekonomik kalkınma yeniden başlamıştır. Bunun yanında yoksulluk sorununun çözülmesinde bir mesafe alınmamış olup halen Ermenistan’da nüfusunun % 34’ü yoksulluk sınırının altında bir kazanca sahiptir. Ayrıca, ekonomik nedenlerde Ermenistan’da yabancı ülkelere göç edenlerin sayısında da bir artış görülmüştür. (Bağımsızlığından bu yana Ermenistan’dan yaklaşık bir milyon kişi, nüfusunun ¼’ü, başta Rusya olmak üzere yabancı ülkelere göç etmiştir)

Dış ilişkilere gelince bu alanda da Sarkisyan iktidarının, bir önceki döneme göre, daha az başarılı olduğu görülmektedir. Karabağ konusunda hiçbir olumlu gelişme kaydedilememiş olmanın yanında, taraflar arasında küçük çaplı çarpışmalar artmış ve bir savaş olasılığından bahsedilmeye başlanmıştır. Diğer yandan Sarkisyan, Diaspora’nın karşı çıkmasına rağmen, Türkiye ile ilişkileri normalleştirme çalışmıştır. Ancak iki taraf arasında bu amaçla imzalanan protokollerin tasdiki Türkiye tarafından Karabağ sorunun çözümü için olumlu gelişmeler olmasına bağlanınca buna karşı çıkmış, Ermenistan Anayasa Mahkemesinin bir kararıyla Protokollerin bazı maddelerinin değiştirilmesine çalışmış, ayrıca bu belgeleri Ermenistan Parlamentosu gündeminden çıkartmıştır. Bunların haricinde, seleflerinin aksine, soykırım iddialarının Türkiye tarafından kabulünü istemiştir. Bu aşırı davranışlar, Ermeni kamuoyunu ve özellikle Diaspora’yı memnun etse de, özellikle ekonomik nedenlerle çok ihtiyaç duyulan Türkiye sınır kapılarının kapalı kalması sonucunu vermiştir.

Önümüzdeki beş yıl cumhurbaşkanı makamını işgal edecek olan Serj Sarkisyan’ın Ermenistan’ın gerek iç gerek dış sorunlarının çözümü için nasıl bir politika izleyeceğini zaman gösterecektir.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten