HERKESE “UYAN” “DEVRİM”, DAĞLIK KARABAĞ SORUNU ÇÖZÜMSÜZ OLARAK KALMAKTADIR.
Yorum No : 2018 / 50
21.06.2018
12 dk okuma

Ermenistan’da iktidarın barışçıl değişimiyle sonuçlanan sözde Kadife Devrimi Ermenistan’ın geleceğine dair içte ve dışta umut uyandırdı. “Devrim” liderinin, yolsuzlukla mücadele ve on yıllardır Ermeni toplumunu içten çürüten oligarşik sistemin yok edilmesine dair vaatleri halk desteğini kazandı. Kötü yönetim ve Karabağ klanının sömürülmesinden muzdarip halk Ermeni siyasi sahnesinde daha demokratik, liberal, Batı eğilimli ve Rus karşıtı duruşu ile bilinen yeni aktöre destek verdi.

Kadife devriminin ilk evrelerinde, AVİM’de yayınlanan makaleler, Paşinyan hükümeti tarafından Ermenistan’ın uluslararası ilişkileri ile ilgili verilmesi beklenen bazı muhtemel tepkilere değinmişti[1]. Bu makaleler, Ermenistan’daki retorik değişiminin dış politikayı etkilemediği sürece sadece siyasal söylemle yetinerek etkili bir dönüşüm anlamına gelmediğini ileri sürmüştü.

Ülkenin iç politikasındaki gerçek bir değişimin dış ilişkilere yansıması gerektiği düşünülürse, bu makale yeni Ermeni hükümetinin Dağlık Karabağ anlaşmazlığına olan yaklaşımını değerlendirerek Ermenistan'da beklenen “potansiyel” dönüşümün boyutunu bulmayı amaçlamaktadır.

Yeni hükümetin dış politikası nasıl ilerleyecek?

‘Yeni hükümetin dış politikası nasıl ilerleyecek?’ sorusu Ermenistan’da hükümet değişiminden sonra uluslararası toplum tarafından sorulan en önemli soruydu. Rusya'yı ekonomik bağımlılık konusunda radikal eleştirisiyle tanınan “Elk” bloğu, bu içine kapanık ülkenin pazarlık gücünün eksikliğini ana sorun olarak görüyordu. Paşinyan'ın Rus destekli Sarkissian rejimine karşı ayaklanmalardaki itirazları nedeniyle geçmişte gözaltına alınan bir gazeteci olması popülerliğini daha da arttırdı. Paşinyan, ülkeyi uluslararası izolasyona götüren Rusya bağımlılığının bir sonucu olarak ortaya çıkan toplumsal memnuniyetsizliğe dair görüşlerini protestolarda korkusuzca dile getirdi. Paşinyan’ın dillendirdiği bu konular yıllardır devam eden Ermeni saldırganlığı sonucu ortaya çıkan bölgesel işbirliğinin önündeki engellerin jeopolitik değişim sonrası ortadan kalkacağına dair umutları da gündeme getirdi.

Buna rağmen, Ermenistan’daki protestolar ciddiye alınmaya başlandığı andan itibaren Paşinyan, Rusya ile mevcut stratejik ortaklığın devam edeceğini ve Ermenistan'ın bir zamanlar bahsedildiği gibi Avrasya Ekonomik Birliği'nden ayrılmayacağını çeşitli platformlarda yineledi. Diğer taraftansa Rusya, Gürcistan ve Ukrayna'daki “Renkli Devrim”lere gösterdiği aşırı tepkiyi “Kadife Devrimi”nde göstermedi ve onu destekledi.

Paşinyan hükümet başkanı olduğunda Rusya ile ilgili eski düşüncelerini gözden geçirdi ancak Dağlık Karabağ konusunda devrimden sonraki siyasi söylemin önceki hükumetlerden hiç de farklı olmadığını görüyoruz.  Aksine, Paşinyan selefleri tarafından Dağlık Karabağ ile ilgili söylemlerde sıkça başvurulan diplomatik yumuşatma yöntemlerini kullanmaktan bile kaçınmaktadır.

Ermenistan’ın ülke içi problemlerini tetikleyen ve ekonomik geri kalmışlığını besleyen bölgesel izolasyonun başlıca kaynağı, çözülememiş Dağlık Karabağ sorunudur. Bu sebeptendir ki Ermenistan dış politikasının devrimden çok da etkilenmeyeceğinin nedenini daha iyi anlamak için Paşinyan’ın Karabağ ile ilgili görüşleri önemlidir. Diğer taraftan, şunu da belirtmek gerekiyor ki Ermenistan’ı izolasyondan çıkarabilecek yegâne yol olan Dağlık Karabağ sorununun çözümünü etkilemediği sürece Ermenistan'da gerçek devrimden bahsedilememektedir. Bu konulara açıklık getirmek için Paşinyan hükümetinin Dağlık Karabağ sorununda nasıl takıntılı davrandığını gözden geçirmemiz faydalı olacaktır.

Paşinyan, Dağlık Karabağ sorununda nasıl davranıyor?

Dağlık Karabağ sorunu son otuz yıldır hem Azerbaycan hem de Ermenistan'ın gündemini meşgul eden en önemli konudur. Paşinyan’ın Dağlık Karabağ meselesi hakkındaki görüşlerini açıklamasıyla Ermenistan'daki hükümet değişikliğinin çatışmanın çözümüne olumlu yönde etkilemesi ile ilgili yeşeren umutlar yok oldu. Thomas de Waal'ın da vurguladığı gibi, Paşinyan, Karabağ’la ilgili açıklamalarında çözümlenmemiş çatışmaya bir çıkış yolu bulmakla ilgilenen bir politikacı ya da diplomattan ziyade, kalabalığın içinden biri gibi görünmektedir[2]. Beklenilenin aksine, Paşinyan’ın Dağlık Karabağ’daki şimdiki tavrı önceki hükümetler kadar katıdır. Paşinyan kendinden önceki Karabağ “gazisi” liderlerle mukayesede Ermeni toplumunun gözünde zayıf bir lider olarak görünmekten kaçınmak için Karabağ sorunuyla ilgili konularda ‘sesini yükseltmeye’ başlamıştır. Paşinyan böyle sert bir duruşla Karabağ ile doğrudan bağlantısı olmayan bir liderin bölgeye güvenlik sağlayamayacağına olan yaygın inançtan da kaçınmak istiyordu. Paşinyan'ın, ifade ve eylemlerini gözden geçirdiğimizde, ulusal güvenlik belgelerini ileri sürerek Dağlık Karabağ konusunda ‘güçlü lider’ imajı oluşturmaya çalıştığı söylenebilir. Sonuç olarak,  bu açıklamalar “revize edilmiş” hükümetin Karabağ sorunu üzerinde değişmeyen duruşunu göstermektedir.

Bu yazıda, Paşinyan'ın Dağlık Karabağ'a karşı tutumunun siyasi muhalefette olduğu dönemden beri hiç değişmediğini, hâlbuki Rusya'ya karşı tutumun iktidara gelindikten sonra yeniden oluşturulduğunun altı çizilmektedir. Paşinyan, Dağlık Karabağ konusunda karşı her zaman agresiftir ve 2016'daki radyo röportajında “Azerbaycan'a verilecek toprak yok[3]” açıklamasında bulunmuştur. Dağlık Karabağ'ı çevreleyen Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki yedi bölgesinden bahsederken “tuttuğumuz topraklar bir ülke olarak hayatta kalmamız için önemlidir[4]” ifadelerini kullanmıştır.

Yeni Başbakan olarak atanmasının ertesi günü Paşinyan Dağlık Karabağ'ı ziyaret etti[5]. Bu ziyaret sırasında Paşinyan işgal altındaki bölgeyle ilgili yeni hükümetin konumunu netleştiren üç konuya değinmiştir.

Paşinyan, öncelikle Dağlık Karabağ'ın ayrılıkçı rejiminin temsilcilerini müzakere masasına davet etmenin önemini vurguladı. Ermenistan hükümetinin Dağlık Karabağ Ermenilerinin çıkarlarını sunamayacağı için, yeni hükümet, Dağlık Karabağ'ın "güvenliğine" olan taahhütlerini sürdürmesine rağmen müzakerelerde sadece Ermenistan Cumhuriyeti'nin çıkarlarını temsil edebileceğini ileri sürmüştür. Ermenistan’ın yeni Başbakanı bu yaklaşımı çeşitli platformlarda tekrarlamıştır. 7 Haziran'da Paşinyan Parlamento’da benzer açıklamalarda bulundu:

Ermenistan'a gelmeden önce, Robert Koçaryan Karabağ'ın seçilmiş “cumhurbaşkanı”, Serzh Sargsyan ise “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin” kendi kendini savunma hareketinin düzenleyicilerinden biriydi. Bu nedenle Karabağ adına müzakere etme yetkisine sahip olabilirlerdi. Ama ben aynı şeyi yapamam. Karabağ adına müzakere etme hakkımın, çok istesem bile yasal, politik ve ahlaki zemini yoktur. Karabağ halkı, Ermenistan’daki seçimlere katılmıyor, kendi hükümetlerine sahipler ve bu sebepten de müzakerelerde sadece kendi temsilcilerinin yasal ve meşru hakları vardır[6].

Paşinyan'ın 9 Mayıs'ta Dağlık Karabağ ziyaretinde vurguladığı ikinci konu, önceki hükümetlerin de sıkça başvurduğu Azerbaycan tarafına yönelik uyarılardı. Azerbaycan hükümetini militarist retorik kullandığı için kınayan Paşinyan, böyle durumlarda, herhangi bir diyaloğun bir uzlaşmayla sonuçlanamayacağının altını çizdi. Öte yandan, Paşinyan’ın oğlunu Dağlık Karabağ’da askerlik hizmetine göndermesiyse onun barışçıl ifadelerine gölge düşürmüştür[7].

Paşinyan'ın belirttiği son nokta, müzakere masasındaki en tartışmalı ve çözülmemiş meseleyle ilgilidir: Karabağ Ermenilerinin kendi kaderini tayin etme hakkı. O, karşılıklı tavizlerin ancak bu soruya açıklık getirildikten sonra tartışılabileceğini söylemiştir. Nitekim Azerbaycan tarafı, “25 yılı aşkın bir süredir işgalci Ermenistan ile müzakereleri devam ettirmenin Azerbaycan'ın en büyük tavizi olduğunu[8]” belirterek bu konuyla ilgili net tavrını tekrar açıklamıştır.

Paşinyan, Dağlık Karabağ'la ilgili daha sert yaklaşımını bölgeyi Ermenistan'ın “ayrılmaz bir parçası[9]” olarak nitelendirdiğinde sergilemiştir. Ermenilerin uluslararası toplumu, Dağlık Karabağ'daki ayrılıkçı rejimin “seçimlerinde” Ermenistan'ın müdahalesi olmadığı konusunda yıllardır süren ikna çabaları, Paşinyan’ın bu açıklamalarıyla etkisini kaybetmiştir. “Kadife Devrimi” mitinglerinde Paşinyan'ın kullandığı retorik, “Miacum” gündeminde, Karabağ'da ayrılıkçı hareketi destekleyen ama bölgenin Ermenistan’a birleşmesini teşvik eden ve 1988 ile 1991 arasında yıkıcı sonuçları olan düşünceyi hatırlattı[10]. Sadece “Miacum” ideolojisinin yeniden canlandırılması değil, aynı zamanda neredeyse otuz yıldır Ermenistan’ın agresif niyetini örtbas etmek için kullandığı Dağlık Karabağ’ın bağımsız devlet olmasıyla ilgili siyasi söylemi bile Paşinyan'ın bu açıklamalarında ortadan kaldırılmıştır. Öyle görünüyor ki, Ermenistan'ın yeni hükümeti Dağlık Karabağ'la ilgili konudaki duruşunda ısrarcı olmaya devam ederse, müzakerelerin geleceği ve ihtilafın barışçıl çözümüne dair kalan çok az umut bile yok olacaktır.

Çıkmaza sürüklenen devrim

Ermenistan’daki protesto liderinin sokaklardaki umut dolu vaatlerinin, kısa süre içerisinde eski hükümetteki politikacılar tarafından yürütülen durgun politikalardan çok da farklı olmayan eylemlere dönüştüğü ortaya çıkmıştır. Kadife Devrimi’nin sonuçlarını değerlendirmek için daha çok erken. Lakin devrimden sonraki Ermenistan’daki ilk algılar Paşinyan hükümetinin uyandırdığı gerçekleştirilemeyen abartılı beklentilerdir.

Paşiyan’ın hükümete geldikten sonra Rusya’ya yönelik retorik değişimleri Ermenistan’daki Rus tesiri göze alındığında anlaşılabilir. Şöyle ki, Ermenistan toplumunun Rus zincirlerinden kurtulması mümkün görünmüyor, ancak Ermenistan’daki yeni hükümet Dağlık Karabağ sorunu açısından daha uzlaşmacı olabilir. Toplum yeni hükümetin iç sorunların çözülmesi için vaatlerini gerçekleştirmekte başarısızlığını algıladığı anda desteğini geri çekebilir. Paşinyan hükümeti içerdeki başarının dış ilişkilerle doğrudan bağlantılı olduğunu en yakın zamanda anlamalıdır. Nitekim Ermenistan’ın mevcut izole durumundan kurtulmak için bir tek yolu var - o da Dağlık Karabağ sorununa yeni bir yaklaşımdır. Aksi takdirde devrimden sonra geçici yenilenmelerle ortaya çıkan göstermelik demokrasinin kırılgan konumu, sadece siyasi rakipler tarafından değil, aynı zamanda aldandığını düşünen toplum tarafından gelen baskılarla da yok edilebilir.

 


[1] Shiralizade, Nigar. "ERMENİSTAN'IN GELECEĞİ İLE İLGİLİ İHTİMALLER. KARABAĞ ÇETESİNİN SONU MU, YOKSA 'YENİ ŞİŞEDEKİ ESKİ ŞARAP' MI?" Avrasya İncelemeleri Merkezi - AVİM. May 08, 2018. http://avim.org.tr/tr/Analiz/ERMENISTAN-IN-GELECEGI-ILE-ILGILI-IHTIMALLER-KARABAG-CETESININ-SONU-MU-YOKSA-YENI-SISEDEKI-ESKI-SARAP-MI; Dilaver, Tutku. "PROTESTOLARLA BAŞLAYAN İKTİDAR PROTESTOLARLA SONA ERDİ." Avrasya İncelemeleri Merkezi - AVİM. May 08, 2018. http://avim.org.tr/tr/Analiz/PROTESTOLARLA-BASLAYAN-IKTIDAR-PROTESTOLARLA-SONA-ERDI.

[2] De Waal, Thomas. "Armenia's Revolution and the Karabakh Conflict." Carnegie Europe. May 22, 2018. http://carnegieeurope.eu/strategiceurope/76414

[3] Abrahamyan, Eduard. "Pashinyan Stiffens Armenia's Posture Toward Karabakh." Jamestown. May 10, 2018. https://jamestown.org/program/pashinyan-stiffens-armenias-posture-toward-karabakh/.

[4] İbid.

[5] Broers, Laurence. "After Armenia's Velvet Revolution, a New Look at the Karabakh Challenge." Chatham House. May 31, 2018. https://www.chathamhouse.org/expert/comment/after-armenia-s-velvet-revolution-new-look-karabakh-challenge.

[6] "Azerbaijani Foreign Ministry Responds to Armenian PM's Statement." APA. June 07, 2018. http://en.apa.az/nagorno_karabakh/azerbaijani-foreign-ministry-responds-to-armenian-pm-s-statement.html.

[7] Jardin, Bradley. "Armenian Leader Pashinyan's Son Volunteers to Serve in Karabakh." Eurasianet. May 29, 2018. https://eurasianet.org/s/armenian-leader-pashinyans-son-volunteers-to-serve-in-karabakh.

[8] "Azerbaijani Foreign Ministry Responds to Armenian PM's Statement." APA. June 07, 2018. http://en.apa.az/nagorno_karabakh/azerbaijani-foreign-ministry-responds-to-armenian-pm-s-statement.html.

[9] De Waal, Thomas. "Armenia's Revolution and the Karabakh Conflict." Carnegie Europe. May 22, 2018. http://carnegieeurope.eu/strategiceurope/76414.

[10] Abrahamyan, Eduard. "Pashinyan Stiffens Armenia's Posture Toward Karabakh." Jamestown. May 10, 2018. https://jamestown.org/program/pashinyan-stiffens-armenias-posture-toward-karabakh/.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten