KİTAP TAHLİLİ: THE ARARAT ILLUSION – DAVID D. MINIER
Yorum No : 2017 / 115
14.12.2017
7 dk okuma

Kitap Adı: The Ararat Illusion

Yazar: David D. Minier

Yayınevi: Siglo Editions

Yayın yılı: 2011

ISBN: 978-0-615-53193-9

Dili: İngilizce

Sayfa Sayısı: 337

 

Üçüncü dönem Ermeni terör[1] faaliyetleri Türk diplomasisinde büyük yaralar açmıştır. Söz konusu terör faaliyetleri sadece Türkiye ve Türkler için değil, dünya kamuoyu için de sarsıcı olmuştur. Öyle ki, Türk diplomatlarına yönelik saldırılardan etkilenen yabancılar gözlemlerini kitaplaştırma ihtiyacı duymuştur. Bu kitaplardan biri, 2011 yılında Signo Editions yayınevi tarafından yayımlanan ve David D. Minier tarafından yazılmış olan The Ararat Illusion (Tr. Ağrı Yanılsaması) isimli romandır. David D. Minier, iki Türk diplomatını öldüren Gourgen Yanıkyan davasının savcısıdır. Romanın ilk sayfalarında 1973 yılında Los Angeles Santa Barbara’da Türk diplomatlarının içine çekildikleri tuzak ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Yazar bu durumun kendisi için travmatik olduğunu anlatarak romanına başlamaktadır. Tarihi araştırmalar ve belgeler temelinde yazılmış olan bu roman, sürükleyiciliği ile dikkat çekmektedir.

Romanda iki Türk diplomatın öldürülüşü olayının örgüsü ilgi çekici bir şekilde kaleme alınmıştır. İkinci bölümünden itibaren 1986 yılına geçiş yapılan roman tarihi bilgilerle beslenerek yazılmıştır. Romanda sıklıkla “tarihin tekerrür ettiği” ve tarihteki terör faaliyetleri düzenleyen Ermenilerin Antranik’in izinden gittikleri; davalarının unutulmasına asla izin vermeyeceklerini vurguladıkları kaydedilmektedir. Yazar Minier bu zihniyeti “Ağrı Yanılsaması”[2] olarak tanımlamaktadır. Irkçı Ermeni teröristlerin öykündüğü “Antranik” adıyla “kaldığı yerden devam eden” “Antranik Paşa” örgütü, seri cinayetlere başlamasının ve örgüt tarafından işlenen cinayetlerin Amerikalı yetkililere yönelik olduğunun romanın baş kahramanı Dedektif Michael Page tarafından ortaya çıkarılmasının ardından; Antranik Örgütü, gönderdiği bir mektup ile, aşağıda belirtilen talepleri kabul edilene kadar her hafta bir Amerikalı yetkiliyi öldüreceğini açıklamaktadır.[3]

“Amerika Birleşik Devletleri’nden talep ettiklerimiz ve derhal yapılmasını istediklerimiz:

  1. Ermeni soykırımını kabul edecek
  2. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’den üslerini çekmeye başlayacak.
  3. Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut sınırlarının Ermenistan’a ait olduğunu ifade eden yasa tasarısı Birleşmiş Milletlere sunulacak.”[4]

Yukarıda bahsedilen ve tarihi gelişmelerden esinlenen Ermeni Teröristlerin taleplerinin yanı sıra; romanda, Birinci Dünya Savaşı sonunda ABD Başkanı Woodrow Wilson’ın talebi üzerine Anadolu’nun doğusunda Amerikan mandası altında bağımsız bir Ermeni devleti kurmak için hazırlanan Harbord Raporu’nun amacının, ABD Başkanı’na doğru ve yeterli bilgi sağlamak olduğu kaydedilmektedir. Keza, romanda ifade edildiği şekliyle, ABD Başkanı Wilson’a atfen öngörülen Ermenistan sınırları, Ermenistan’ın hem Ruslara hem Osmanlı Devleti’ne karşı kullanılması amacını gütmektedir. Bu durum, Osmanlı’nın sınırları dahilinde, Ermenilerin yaşadığı vilayetleri kapsayan bir Amerikan mandasına işaret etmektedir. Başka bir deyişle, tüm Osmanlı topraklarını kapsayan bir Amerikan mandası hedeflenmediği görülmektedir. Bu konu akademik bir çalışmada da ele alınmıştır.[5] 

Romanın devamında, tarihteki ırkçı Ermeni teröristi Antranik’in yarattığı rüzgâra kapılarak Antranik Örgütü’nü kuran terörist Kalik’in Amerikan yetkililerine yönelik işlediği seri cinayetlerin ölçeği giderek büyümüş ve ABD Başkanı Reagan’a düzenlenen bir saldırı ile sonuçlanmıştır. Daha sonra Antranik Örgütü’nün KGB ajanlarınca organize edildiği ortaya çıkmıştır. Neyse ki bu suikastların önüne geçilebilmiştir. Romanda, Antranik Örgütü’nü KGB ajanları vasıtası ile organize eden Rusya’nın esas amaçlarından birinin, Türkiye ile ABD’nin arasını açarak Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını sağlamak olduğu açıklanmıştır.

Bu roman, Türkiye’ye yönelik ırkçı Ermeni terörünün üçüncü dalgasının ilk hareketini sürükleyici bir şekilde okuyucuya sunmaktadır. Irkçı ve aşırı görüşlere sahip Ermeni gruplar her zaman büyük güçleri Türkiye aleyhine etkileyerek soykırım iddialarını kabul ettirmeyi amaçlamıştır. Bu roman yukarıda bahsi geçen takıntılı zihniyetin insanları nasıl etki altına aldığını göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Irkçı ve aşırı görüşlere sahip Ermeni grupların terörizme başvurarak kendi saplantılarını kabul ettirme çabaları bu romanda açıkça görülmektedir.

Bu kitapla ilgili başka bir ilgi çeken husus ise artık satın alınmasının neredeyse mümkün olmamasıdır. Bunun muhtemel sebebi, Ermenilerin kitabın satışına çeşitli yöntemlerle engel olmaya çalışmasıdır. Kendi söylemlerine ters yayınların satışına engel olunması, soykırım iddialarını saplantıya çeviren Ermeni grupların sürekli olarak uyguladığı bir yöntemdir. The Ararat Illusion, “inkârcı” olarak sınıflandırılan bir romandır ve Ermeni iddialarının karşısında durmaktadır.       

Romanın yazarı David D. Minier’in savcı olarak görevli olduğu davada, iki Türk diplomatı öldürmek suçundan yargılanan Gourgen Yanıkyan ise; bir yaşlılar evinde, 1984 yılında hayatını kaybetmiştir. Zira Yanıkyan, Kaliforniya’nın o dönemki valisi tarafından verilen onay ile tahliye edilmiştir. Romanda, bu tahliyeyi onaylayan valinin Ermeni asıllı Dökmeciyan olduğu da belirtilmektedir.[6] Savcı Minier, bu bilginin altını, Şubat 1985’te Armenian Action isimli bir gazetede de çizmiştir.[7] Savcı Minier’in yazısı Gourgen Yanıkyan’ın suçunu itiraf ederken sarf ettiği sözlerle başlamaktadır; “Daha fazlası gelecek olan bu katliamları gerçekleştirenlerin ilk örneği olacağım.”[8]

Yanıkyan[9] gibi Antranik Örgütü’nün[10] bir üyesi olan Tehlirian’ın[11] adı 2017’de Marsilya’da bir meydana verilmiş, bu durumdan bahseden haberlerde Tehlirian’ın Antranik Örgütü üyesi olduğundan bahsedilmiştir.[12] Irkçı ve takıntılı Ermeni teröristlerinin günümüzde hala kahramanlaştırılması dünya kamuoyunun gözüne nasıl bir perde çekildiğinin göstergesidir.

 


[1] Ömer Engin Lütem, Ermeni Terörü (ASAM, 2007): 15.

[2] David D. Minier, The Ararat Illusion (Siglo Editions, 2011).

[3] Minier, The Ararat Illusion, 44.

[4] We demand the United States immediately do the following:

1. Publicly acknowledge and condemn the 1915 genocide of 1.5 million Armenians by the Turks.

2. Begin the removal of all United States bases from Turkey

3. Introduce at the United Nations a resolution calling for the restoration of an independent Armenian nation within the present borders of Turkey.

[5] "Ankara Palas’ta Düzenlenen ‘Prospects For Turkish-Armenıian Relations’ Başlıklı Sempozyum," Avrasya İncelemeleri Merkezi-AVİM, http://avim.org.tr/tr/Yorum/ANKARA-PALAS-TA-DUZENLENEN-PROSPECTS-FOR-TURKISH-ARMENIAN-RELATIONS-BASLIKLI-SEMPOZYUM

[6] Minier, The Ararat Illusion, 16.

[7] “A New Kind of War”, Armenian Action, Vol. 6, No.2, Feb. 1985, http://hyesharzhoom.com/wp-content/uploads/2014/03/014-HS-Vol-06-No-2-February-1985.pdf

[8] “I will be the first one as an example to many more to follow,” Armenian Action, Vol. 6, No.2, Feb. 1985, http://hyesharzhoom.com/wp-content/uploads/2014/03/014-HS-Vol-06-No-2-February-1985.pdf

[9] Michael M. Gunter, Armenian Terrorism in the Twentieth Century, https://tr.scribd.com/document/9379225/Armenian-Terrorism-in-the-20th-Century-pdf

[10] Jacques Derogy, Resistance and Revenge: Armenian Assassination of Turkish Leaders Responsible for the 1915 Massacres and Deportations (Transaction Publishers).

[11] "Tehlirian Soghomon," Institute for Armenian Studies of YSU, http://www.armeniansgenocide.am/en/Encyclopedia_Of_armenian_genocide_Tehleryan_Soxomon ; “The Armenian Genocide Museum-institute,” http://www.genocide-museum.am/eng/08.10.2009.php

[12] "The Official Inauguration of Soghomon Tehlirian Square to Take Place in Marseille," The Armenian Weekly, https://armenianweekly.com/2017/04/13/tehlirian-sq-france/


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



  • Önder Özar - "The Ararat Illusion"
    Hazel Çağan Elbir, bu kitabı tanıtmakla "Ermeni intikamcılığı"nın ortaya konmasına çok yararlı bir katkı sağlamış oluyor. Yanıkyan davasının savcısı tarafından kaleme alınmış bu araştırmacı romanla, Antranik örgütü, Tehlirian ve Yanıkyan arasındaki bağlantı net biçimde ortaya çıkmış oluyor. Haluk Şahin de "Unutulmuş bir Suikastin Anatomisi" kitabı ile benzer bir zincirin mevcudiyeti olasılığına değinmişti. Haluk Şahin'in Hrant cinayetini iki tartaftaki yalanlar bağlamında bir çeşit denge unsuru gibi takdim etmesi yanlış olmuştur. Ancak, Haluk Şahin de Yanıkyan'ın tek başına hareket etmediğini göstermesi bakımından yararlı bir çalışma yapmıştır. Hazel Çağan Elbir'e ve AVİM'e teşekkürler.
    14.12.2017

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten