Avusturalya Hükümeti neden “Ermeni Soykırımı'nı” tanımayı reddediyor?
· Avusturalya Hükümeti Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde yaşanan dehşet verici ve trajik biçimde canlarını kaybeden ve acı çeken Ermeni halkının duygularını derin bir biçimde paylaşmaktadır.
· Bu olayların (katliamlar ve cebri yürüyüşlerin) gerçekleştiğine dair hiçbir şüphe yoktur.
o Bu katliamların Ermeni kimliği, mirası ve kültürü üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olmuş ve bu etki daha sonraki kuşaklara aktarılmıştır.
· Bu korkunç olaylar ve mağdurları hiçbir zaman unutulmamalıdır, ancak Hükümet bu olayları "soykırım " olarak tanımamaktadır.
· Türkiye'de, Ermenistan'da ve Avustralya'dakiler de dâhil olmak üzere olaylardan etkilenmiş tüm toplumlarda bu konu hakkında kökleşmiş görüşler bulunmaktadır.
· Hükümet bu görüşlere saygı duymakla birlikte, uzun sureden beri sergilediği net bir tutuma sahiptir.
o Hükümet bu acı dolu tarihi tartışmaya müdahil olmamaktadır.
o Hükümet, ilgili toplumlar ve hükümetler arasındaki diyaloğun böylesine hassas bir konunun çözümünde en iyi yol olduğuna inanmaktadır.
· Hükümet, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkileri normalleştirmek amacıyla Kasım 2009 'da imzalanan Protokollerin onaylanması için çağrı yapmaya devam etmektedir.
o Ayrıca, Türk ve Ermeni Hükümetlerinin, farklı tarihsel söylemlerinde uzlaşma sağlanabilmesi için bir araya gelmelerini teşvik etmeyi sürdürmektedir.
· Hükümet, dönemin Başbakanı, şimdiki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bu hassas konu ve Ermeni-Türk ilişkileri ile ilgili Nisan 2014'te yapılan uzlaştırıcı açıklamayı dikkate almıştır.
o Türkiye’nin yeni Başbakanı Ahmet Davutoğlu bu konuyla ilgili benzer bir açıklamayı Ocak 2015'te yapmıştır.
· Avustralya, bu açıklamaların Türkiye, Ermenistan ve etkilenen diğer toplumlar arasındaki diyalog sürecine hareketlilik getirmesini ve görüşmelere hız kazandırmasını umut etmektedir.
Hükümetin bu tutumu, Gelibolu seferinin yüzüncü yılına yaklaşırken Türkiye’yi rencide etmeme isteğinden mi kaynaklanmaktadır?
· Avustralya’nın Ermenilere yönelik katliamlar konusuna karşı tutumu her zaman net olmuş ve tüm Avustralya Hükümetleri tarafından uygulanmıştır.
· Avustralya, Türkiye ve Ermenistan’la sağlamlaştırmayı hedeflediği sıcak ve yakın ilişkilere sahiptir.
· Her iki ülkenin aralarındaki farklılıkları ve hassasiyetleri çözmek için yakın ilişkiler kurmasına yönelik desteğimizi yineliyoruz.
· Türkiye'yle Gelibolu'da paylaştığımız ortak tarih bizi birbirimize bağlayan çok önemli bir bağdır.
o Fakat Türkiye’yle mevcut ilişkilerimiz, Anzak söyleminin ötesine giden, değerli ve sağlam bir ilişkidir.
· G20, Birleşmiş Milletler ve diğer çok taraflı forumlarda Türkiye’yle büyümeyi arttırmak, istihdam yaratmak, ticareti ve yatırımı arttırmak, Afganistan, Irak ve Suriye’de olduğu gibi küresel güvenliği tehdit eden konulara çözüm bulmak ve şiddet içeren aşırılık ve yabancı savaşçılarla mücadele etmek için yakın olarak çalışmaktayız.
· Bu bağlamda Çanakkale Savaşı’nın yüzüncü yıldönümü, etki ve anma açısından iki ülke için de önemli bir an olacak ve yüzyıl önce Birinci Dünya Savaşı sırasında Gelibolu’da düşman olan iki ülkenin uzlaşabileceğinin ve dost olabileceğinin bir örneği olacaktır.
Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı (DFAT), bilgi edinme hakkı çerçevesinde Avustralya Ermeni Ulusal Komitesi’nin talep ettiği çok sayıdaki belgede neye dayanarak düzeltmeler yapmıştır?
· Bilgi edinme hakkı yasası, Avustralya hükümetine gizli olarak verilmiş olan belgelerin ve ifşa edilmesi durumunda Avustralya’nın uluslararası ilişkilerine zarar verebilecek belgelerin bu hakkın dışında tutulmasını öngörmektedir
Arka Plan
· Anzak Günü'nün yüzüncü yıl dönümü Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarında(1915-23) patlak veren mezhep çatışmaları sırasında gerçekleşen katliam ve zorunlu sınır dışı etmelerin [orijinal metinde “forced deportation” ifadesi kullanılmıştır] yüzüncü yılına denk gelmektedir. Avustralya’daki Ermeni toplumu Anzak Günün'den bir gün önce, 24 Nisan 2015 tarihinde bu olayların yüzüncü yılını anacaktır.
· Avustralya'daki Ermeni, Pontus-Rum ve Süryani toplumları federal ve eyalet yönetimlerini bu katliamları “soykırım” olarak tanımaları yönünde ikna etmek için uzun soluklu kampanyalar yürütmüşlerdir. Bu çabalar NSW( 1997, 1998, 2013) ve Güney Avustralya parlamentolarında "soykırım"ı tanıyan yasaların geçmesiyle ve Adelaide'deki Salisbury parkında olduğu gibi yerel yönetimler tarafından anıtların dikilmesiyle sonuçlanmıştır. Avustralya Ermeni Ulusal Komitesi (ANC), "soykırım"ın Avustralya Hükümeti tarafından resmi olarak tanınması için bastırmaya devam etmektedir.
· Türk Hükümeti bu konuda son derece hassas davranmakta ve soykırım iddialarını tanıyan ülkelere, ulusal veya yerel parlamentolara karşı son derece ihtiyatlı yaklaşmaktadır. Türk hükümeti Osmanlı'nın son yıllarında (Türklerle birlikte) birçok Ermeni, Pontus Rum ve Süryani’nin öldüğünü kabul etmekte, ama bunun kasıtlı bir soykırım politikasının sonucu olduğunu şiddetle reddetmektedir. Türkiye uluslararası alanda ve Avustralya'da soykırım tanındığı durumlara sert tepki göstermiştir.
· Birbirini izleyen federal yönetimler müdahaleci olmayan, ilgili toplumların maruz kaldığı olayları tanıyan, ancak bunları " soykırım" olarak tanımlamayan bir politika izlemiştir. 1948 Soykırımın Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde ortaya konulduğu gibi, "soykırım" kelimesinin uluslararası hukukta özel bir tanımı vardır.
· Nisan 2009’da Türkiye ve Ermenistan ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir yol haritası üzerinde anlaşmaya vardıklarını duyurmuştur. Diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi, ortak sınırın tekrar açılması ve tarihsel olayların ele alınacağı ortak bir komisyon kurulmasına yönelik Protokoller 10 Kasım 2009'da imzalanmıştır. Protokollerin onaylanması ve yürürlüğe girmesine yönelik ilerleme Ermenistan'ın Azerbaycan'ın Karabağ bölgesini işgal etmesiyle bağlantılı olarak hız kaybetmiştir. Nisan 2014’te Başbakan Erdoğan, geçmişe göre nispeten daha uzlaştırıcı bir dil kullanarak Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında ölen Ermenilere baş sağlığı dileyen bir açıklama yayınlamıştır. Bu açıklama, Avustralya Ermeni Ulusal Komitesi de (ANC) dahil olmak üzere dünya genelinde Ermeniler tarafından kabul görmese de, uluslararası alanda memnuniyetle karşılanmıştır. Avustralya Dışişleri Bakanı Bishop Türk Hükümetinin verdiği bu olumlu mesajı, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na gönderdiği bir mektupla onaylamıştır (bu mektup bilgi edinme hakkı yasası çerçevesinde yayınlanmıştır). Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Başbakanı Ahmet Davutoğlu da Ocak 2015’te benzer bir açıklama yapmıştır.
· 2 Kasım 2014'te, Avustralya Ermeni Ulusal Komitesi’'den Vache Kahramanian Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı’ndan (DFAT) bilgi edinme hakkı yasası çerçevesinde, aşağıdaki taleplerde bulunmuştur:
o Avustralya Dış İlişkiler ve Ticaret Bakanlığı, Avustralya Dışişleri Bakanı ve Avustralya’daki Türk Büyükelçiliği arasında, “Ermeni Soykırımı”, “Ermenilere yönelik katliamı”, ve “soykırım” hakkındaki mektup, e-posta, telefon konuşmalarının dökümü, diplomatik telgraflar da dahil olmak üzere 1 Ocak 2014’ten itibaren yapılan tüm yazışmalar
o Avustralya Dış İlişkiler ve Ticaret Bakanlığı ve Türk Dışişleri Bakanı arasında, “Ermeni Soykırımı”, “Ermenilere yönelik katliam”, ve “soykırım” hakkında mektup, e-posta, telefon konuşmalarının dökümü, diplomatik telgraflar da dahil olmak üzere 1 Ocak 2014’ten itibaren yapılan tüm yazışmalar
o Avustralya Dış İlişkiler ve Ticaret Bakanlığı, Avustralya Dışişleri Bakanı ve Ankara’daki Avustralya Büyükelçiliği arasında, “Ermeni Soykırımı”, “Ermenilere yönelik katliamı”, ve “soykırım” hakkında mektup, e-posta, telefon konuşmalarının dökümü, diplomatik telgraflar da dahil olmak üzere 1 Ocak 2014’ten itibaren yapılan tüm yazışmalar
· Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı’nın kararı Ermeni Ulusal Konseyi’ne 8 Aralık 2014 tarihinde iletilmiştir. Avustralya'daki ilgili toplumsal gruplar Bakanlığın bilgi edinme hakkı yasası çerçevesinde yayınladıklarına karşılık vermiştir. 20 Aralık 2014'te, Avustralya Türk Savunma Birliği (Australian-Turkish Advocacy Alliance), Avustralya Hükümeti’nin Ermenilere yönelik katliamları “soykırım” olarak tanımama politikasına dikkat çeken bir basın bildirisi yayınlamıştır. 8 Ocak 2015'te Ermeni Ulusal Komitesi Hükümetin bu konudaki pozisyonunu eleştiren bir açıklama yayınlamış ve dönemin Dışişleri Bakanı Bishop'ın Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na gönderdiği mektuba atıfta bulunarak Türkiye'yi Avustralya'yı susturmakla suçlamıştır. Açıklamada bilgi edinme özgürlüğü hakkı çerçevesinde yayınlanan belgelerde yapılan düzeltmeler de eleştirilmiştir. O tarihten bu yana bu ana akım medyada bu konu hakkında yapılan herhangi bir yayın yapıldığına dair bir bilgiye sahip değiliz.
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
HOLLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI VEKİLİ SİGRİD KAAG HOLLANDA PARLAMENTOSUNA 1915 OLAYLARI KONUSUNDA DERS VERDİ
AVİM 26.02.2018 -
TEMMUZ 1914’TE GERÇEKLEŞTİRİLEN ERZURUM'DAKİ TAŞNAK KONGRESİ ÜZERİNE YENİ BİR MAKALE
AVİM 09.12.2021 -
ERMENİ ARAŞTIRMALARI ÖZEL SAYISI - “ERMENİSTAN’DA MEDYA GENEL BİR DEĞERLENDİRME” LEYLA BUDAK
AVİM 07.07.2015 -
ABD’NİN YENİ YÖNETİMİ ERMENİLERİN ETKİSİ ALTINDA
AVİM 01.02.2021 -
ERMENİ MİLİTANLAR ADALET ÖNÜNDE
AVİM 05.10.2017
-
FRANSA VE ERMENİ SOYKIRIM İDDİALARI (II)
Ömer Engin LÜTEM 24.01.2011 -
AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ TAHRAN’DA DÜŞÜNCE KURULUŞLARI VE AKADEMİK ÇEVRELERLE TEMASTA BULUNDU
Özge Nur ÖĞÜTCÜ 16.09.2015 -
ALMANYA FEDERAL MECLİSİNİN KARARI İLE İLGİLİ OLARAK NATO GENEL SEKRETERİNE NAÇİZANE BİR HATIRLATMA
Alev KILIÇ 14.06.2016 -
BİR PROPOGANDA PROJESİ OLARAK TANER AKÇAM
Aslan Yavuz ŞİR 23.11.2016 -
FRANSIZ ERMENI LOBİSİ DESTEKÇİSİ YOLSUZLUKDAN HÜKÜM GİYDİ
Maxime GAUIN 22.10.2015
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"BİR ERMENİ OKULUNUN PANORAMASI: SANASARYAN KOLEJİ" BAŞLIKLI KONFERANS