BİR RADİKAL ERMENİ PORTRESİ: SASUNYAN’IN AÇIK NEFRETİ
Yorum No : 2016 / 10
28.01.2016
6 dk okuma

Aslan Yavuz Şir

29 Ocak 2016

 

Doğu Perinçek’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde İsviçre karşısındaki zaferi sonrasında bir yazı yazarak AİHM kararını eleştiren ve Perinçek’e yönelik şiddet çağrısında bulunan Harut Sasunyan şimdi de Türk Amerikan toplumunun önce gelen değerli isimlerinden Oya Bain’i hedef almıştır. Sasunyan’ın tavrı 2015’in Ermeniler açısından hiç de beklenmediği gibi geçmesinin yarattığı hayal kırıklığını ortaya koymaktadır. Ancak daha vahimi Sasunyan’ın bu tavrı, radikal Ermeni düşünüşü ve eylemlerinde şiddet ve ırkçılık eğiliminin 2015 sonrasında nasıl hortlayabileceğini de ortaya koymaktadır.

Sasunyan “Bir Türk-Amerikan Soykırım İnkarcısının Portresi”[1] başlıklı en son yazısında Oya Bain’in bir mülakatta[2] verdiği sözleri çarpıtarak fikirleri ve yapıtları ile büyük saygınlık kazanan ve bu sebeple Ermeniler tarafından uzun süredir birçoğu çeşitli baskılara maruz kalan akademisyenlere[3] yönelik saygısızca ifadeler kullanmaktadır. Bu akademisyenlere bugüne kadar hiçbir Ermeni veya Ermeni iddialarına yakın duran kişi ne akademik ne gerçekçi bir cevap verebilmiş değildir. Aksine Ermeniler ABD ve dünyanın birçok yerinde milyonlarca dolar bağış ve kaynak aktarımı ile kurdurdukları kürsülerde kendi söylemlerine yakın duran kişileri desteklemektelerdir. Ermeniler ile aynı görüşte olmayan akademisyenlerin bu üniversitelerde bırakın bilim yapmayı, bilimsel toplantılara dahi katılmaları veya konuşmaları engellenmektedir.[4] Ermenilerin elindeki bu endüstri her yıl milyonlarca doları kurulan vakıflar, “hayır” kuruluşları ve enstitüler yoluyla soykırım iddialarının egemen söylem haline getirilmesi, farklı fikirlerin ve bilimsel bilginin boğulması uğruna ortalığa saçmaktadır. ABD’deki Türk toplumunun bu saldırılar karşısında başarıyla ortaya koymaya başladığı ve Türk toplumunun hassasiyetleri ve çıkarlarının ABD nezdinde savunulması yönündeki çalışmaları, uluslararası alandaki Ermeni endüstrisinin çabaları ile karşılaştırıldığında epey küçük kalmaktadır. Ancak Sasunyan gibilerinin anlayamadığı bir gerçek vardır ki Türk toplumunun tek sermayesi hukuk ve hakikattir ve onları bu derece öfkelendiren de katlanamadıkları bu gerçektir.  

Hatırlanmalıdır ki Türk diplomatlarına ve görevlilerine yönelik terör saldırıları 43 yıl önce Ocak ayının 27’sinde iki Türk diplomatı Başkonsolos Mehmet Baydar ve Bahadır Demir’in öldürülmesi ile başlamıştı. Aradan bunca sene geçmesine rağmen Baydar ve Demir ile daha nice insanı katleden kişi ve örgütleri besleyen nefret ise bazı Ermeni çevrelerinde hala capcanlıdır ve Sasunyan gibilerince yaşatılmaktadır.

Radikal Ermeni düşünüşünde özel olarak Türk yetkilileri ve genel olarak bütün Türkleri bugün meşru hedef olarak görmeye varan hastalıklı düşünce hala devam etmektedir. Yalnızca Türk olduğunuz için “inkârcı”, yalnızca Ermenilere katılmadığınız için “utanç listesi”nde[5] bir isim olarak anılabilirsiniz. Yeri geldiğinde konuşmanız engellenecektir, hakkınızda davalar açılabilir, yüzünüze tükürülebilir, bütün dünyada siz veya devlet temsilcileri tacize uğrayabilirler. Zira bu radikal Ermenilerin gözünde herhangi bir sebebe ihtiyaç yoktur, Türk veya gerçeklerin peşinde bir birey olmanız yeterlidir. Sasunyan’ın gözünde 43 yıl önce öldürülen diplomatlarımız ile bugün ABD’de Türk toplumunun bekası için çalışan bir aktivist olmanız arasında fark bulunmamaktadır. 2015 yılının Ermeni beklentilerinin gerisinde kalması üzerine ASALA’nın hiçbir şekilde kendini gizleme ihtiyacı hissetmeden açıklamalar yapabilmesinin[6] sebebi budur. Bunca yıl söylem ve örgütlenme olarak devam edebilmesinin nedeni budur. Bu nefret, şiddet eğilimi hala devam etmektedir ve Sasunyan gibilerin bu görüşlerini hala büyük cesaretle ortaya koyabiliyor olmaları bunun en açık göstergesidir.

Ne yazık ki Ermeniler ırkçı ve nefret dolu bu kişilerin söylemlerine maruz kalmış ve bunları ciddiye almışlardır. Ermenilerin önünde bugün çok basit, fakat kaçınılmaz bir seçim durmaktadır. Ya bir toplum olarak Sasunyan gibi kişilerin yaşatmaya çalıştığı bu ırkçılık ve köhne nefretin esiri olacaklar, ya da Ermeni toplumunun gelecek nesillerini bu aşırı söylemlerden ve yaratılan öfkeden kurtaracakladır. Sasunyan gibilerin yaşatmaya çalıştığı ırkçılık ve köhne nefret, 100 senedir devam eden önyargıların ve saplantıların devam etmesinden başka bir işe yaramamaktadır. Aşırı söylemlerden ve yaratılan öfkeden kurtuluş ise, Türklerin kavga edilmesi ve zarar verilmesi gereken “canavarlar” değil, farklı bir tarihi hafızaya sahip insanlar olarak algılanmasını sağlayacaktır. Bu algılama ise, 100 sene sonra nihayet, geçmişte asırlardır beraber yaşamış olan Ermenilerin ve Türklerin tekrar bir araya gelmesini ve her iki taraf için daha iyi bir gelecek inşa etmesini sağlayacaktır.

 


[1] Harut Sassounian “Sassounian: Portrait of a Turkish-American Genocide Denialist” The Armenian Weekly, 28 January 2016 http://armenianweekly.com/2016/01/28/portrait-harut/

[2] "Armenia Is Increasingly Becoming A Russian Puppet: Interview with Oya Bain" History of Truth http://www.historyoftruth.com/history/interviews/19322-armenia-is-increasingly-becoming-a-russian-puppet

[3] Bu akademisyenler şöyledir: Ed Erickson, Michael Gunter, Guenter Lewy, Tal Buenos, Jeremy Salt, Norman Stone, Christopher Gunn, Maxime Gauin, Pat Walsh.

[4] Bunlardan en yakın zamanda olanı Justin McCarthy’nin Avustralya’da vereceği bir dizi konferans ve konuşmanın Ermenilerce engellenmesi olarak gösterilebiilr.

[5] Ermenilerin Armeniapedia adındaki web sitesinde bir “Utanç Duvarı” bulunuyor. Bu listede yalnızca Türkler değil, yabancı akademisyen, siyasetçi, yazarların da isimleri bulunmaktadır. Bu listede yer almak için “inkarcı”, “Ermeni karşıtı”, “Pan-Türkist” olarak yaftalanmış olmanız yeterli oluyor. “Hall of shame” Armeniapedia, http://www.armeniapedia.org/wiki/Armenian_Hall_of_Shame

[6]  Tatevik Shahunyan “Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia seeks to achieve "success" in Motherland on occasion of its 41st anniversary”  http://www.arminfo.info/index.cfm?objectid=3EFEE0B0-BF53-11E5-86C10EB7C0D21663

 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten