18 Şubat 2015’te Ermeni yayın organı Asbarez.com, “Starbucks to Remove Offensive Posters from Stores” (“Starbucks Hakaret Edici Posterleri Şubelerinden Kaldıracak”) başlıklı bir haber yayınlamıştır.[i] Haberde ABD’nin California eyaletindeki bir Starbucks şubesinin pek çok müşterisini öfkelendiren posterler (soldaki fotoğrafa bakınız) asmış olduğu ifade edilmiştir. Müşteriler posterlerde “Türk Ay ve Yıldızı altında geleneksel Ermeni kıyafetleri giyen kadınların” gösterildiğini öne sürmüş ve bu posterlerden dolayı şok olduklarını ifade etmişlerdir. Ermeniler sosyal medya üzerinden Starbucks’ın bu davranışı yüzünden kendilerine hakaret edilmiş olduğunu düşündüklerini belirtmiş ve Starbucks’ın boykot edilmesi çağrısını yapmıştır. Starbucks, posterlerin neden asıldığını belirtmemiş, ancak müşterilerini öfkelendirdiği için özür dilemiş ve şubelerinden bu posterlerin kaldırmaya başlayacağını beyan etmiştir.

Posterlerde gösterilen kıyafetler, geleneksel Anadolu kadını kıyafetleridir. Türkiye’nin her yöresinin kendine özgü, hem kadınlar hem de erkekler için geleneksel kıyafetleri vardır. İnternet arama motorlarından herhangi birisinde yapılacak görsel arama, posterlerde gösterilen kıyafetlere benzer pek çok geleneksel Türk kadını kıyafetleri olduğunu gösterecektir. Ancak, Ermeni kadınlarının da bu tür geleneksel kıyafetleri vardır. Bu çok doğaldır; zira Türkler ve Ermeniler Osmanlı İmparatorluğu’nda - yani Anadolu topraklarında - yüzyıllarca yan yana yaşamışlardır; giyim kuşam, mutfak ve davranış kalıpları gibi pek kültürel öğeyi paylaşır hale gelmişlerdir. Türkler ve Ermenilerin ortak kültürel mirasının farkında bile olmadan, posterlerde gösterilenlerin Ermeni kökenli kıyafetler olduğunu iddia etmek cahilcedir.

Müşteriler “Türk Ay ve Yıldızı” altında bu tür kıyafetler giyen kadınlar görmekten dolayı “şok” olmuşlardır. Bu, özü itibariyle, Ermeni kökenli insanlar için Türk Ay ve Yıldızı’nı herhangi bir şekilde görmenin bile öfkelendirici bir etki yarattığı anlamına gelmektedir. Bu tepki esasen Ermeni diasporasının Türkiye ve Türklerle ilgili olan her şeyden topyekûn bir şekilde hoşlanmamasının bir parçasıdır ve bu tepki çok kolay bir şekilde Türk karşıtı bir tutuma ve propagandaya dönüşmektedir.

Türkiye’de bir yığın sadık müşterisi olan Starbucks, Ermeni diasporasın bazı bilgisiz ve ırkçı mensuplarının yürüttüğü Türk karşıtı propagandaya boyun eğmiştir.  Şayet Starbucks özür dileyecekse bu özür, bahsi geçen cahil propagandalara boyun eğdiği için Türklere (özellikle de ABD’de yaşayan Türk kökenli insanlara) yönelik olmalıdır.