MOĞOLİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASINDA DENGE ARAYIŞI
Analiz No : 2020 / 24
20.07.2020
13 dk okuma

Moğolistan 1990’lardan bu yana bağımsız bir dış politika gütme ve çok taraflı ilişkiler yürütme hedefini benimsemiştir. Ancak iki büyük güç Çin ve Rusya tarafından çevrelenmiş, denize kıyısı olmayan bir kara ülkesi Moğolistan’ın coğrafi konumu itibari ile sınırlı seçenekleri bulunmaktadır. Üçüncü komşu kavramı ile dış politikasında Rusya ve Çin dışındaki ülkeler ile ilişkiler ve iş birliği geliştirmeyi hedefleyen Moğolistan’ın karşısına bazı zorluklar çıkmaktadır.

1636'da İç Moğolistan’daki Moğol kabilelerinin çoğu Mançu İmparatorluğuna teslim olurken, 1691'de de bugünkü Moğolistan Mançu yönetimi altına girmiştir. Mançu İmparatorluğu’nun 1911'de yıkılmasından sonra Moğolistan bağımsızlığını ilan etmiş, 1924 yılında Moğolistan Halk Cumhuriyeti sosyalist bir devlet olarak kurulmuştur. 1945 Yalta Konferansı’nda Moğolistan’ın bağımsızlığı Çin tarafından da kabul edilmiş, Moğolistan Sovyetler Birliği desteğinde, doğu bloğuna dahil bir devlet olmuştur.

Sovyetler Birliği’nde Mihail Gorbaçov dış politikada uluslararası ilişkilerde sınıf mücadelesi kavramını öne sürmek yerine, ideolojik hareket etmeme,  evrensel olarak insanlığın menfaatlerinin önceliğini gözetme fikirleri doğrultusunda yeni politik düşünceyi ortaya koymuştur. Bu doğrultuda, dış politikasında nispeten serbestçe hareket etme fırsatı bulan Moğolistan’da, ilk olarak 1986 Moğolistan Halk Partisi’nin 19. kongresinde kapitalist birçok ülke ile ilişkilerin normalleştirilmesi serbest bırakılmıştır.[1] Böylece Moğolistan’ın tarihinde Çin ve Rusya dışında üçüncü ülkeler ile işbirliği için ilk adım atılmıştır.

1990 yılında Moğolistan'da Demokratik Devrim gerçekleşmiş ve ilk çok partili seçimler yapılmıştır. 1992'de yeni bir anayasa kabul edilmiş ve serbest piyasa ekonomisine geçilmiştir. Sovyetler Birliği’nin güvenlik çemberinin yıkılması sonrasında yeni bir güvenlik stratejisi ve kimlik arayışında olan Moğolistan dış politika hedeflerini ve ulusal savunma gündemini ilk olarak 1994’te üç temel belge ile ortaya koymuştur. Bunlar Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen Ulusal Güvenlik Konsepti, parlamento tarafından kabul edilen Dış Politika Konsepti ve askeri doktrindir. Bu belgelerde Çin ve Rusya ile iyi ilişkilerin sürdürülmesi devletin en büyük dış politika önceliği olarak tanımlanmaktadır.[2] Bunun yanında “üçüncü komşu” kavramı ile Moğolistan, komşuları Rusya ve Çin dışında, gelişmiş demokrasilere sahip ülkeler ile siyasi, ekonomik, kültürel ve insani ilişkilerde ikili ve çok taraflı işbirliği hedefini ortaya koymuştur.

2009’da Ulusal Güvenlik Konsepti’ni yenilemeye karar veren Moğolistan’da bir çalışma grubu oluşturulmuştur. 2010'da yenilenen Ulusal Güvenlik Konsepti 1994’teki Konsept’in organik bir devamı olup, aynı ilkeleri ortaya koyarken, bunun yanında küresel ekonomik zorlukların ve geleneksel olmayan yeni tehditlerin ortaya çıkışını[3] yansıtmaktadır. Böylece ekonomik güvenlik, iç güvenlik, insan güvenliği, çevre güvenliği ve bilgi güvenliği dahil[4] çeşitli alanlarda kapsamlı bir koordinasyon sağlanması gerekliliği ortaya konulmuştur.

Moğolistan’ın 2010 güvenlik konsepti doğrultusunda, 2011 yılında parlamentoda 10 numaralı karar ile kabul edilen yeni dış politika konseptinde öne çıkan hedefler şunlardır:

"İki komşu, Rusya ve Çin ile iyi ilişkiler politikasını sürdürmek. Rusya ve Çin arasında denge kurmak.

Üçüncü komşu politikası yoluyla ABD, Japonya, Avrupa Birliği, Hindistan, Güney Kore, Türkiye ve diğer gelişmiş ülkelerle ilişkileri genişletmek ve güçlendirmek.

Asya ülkeleri ile ikili ilişkileri genişletmek, Asya-Pasifik bölgesel işbirliğine katılımı artırmak ve Uzak Doğu, Doğu Asya ve Güneydoğu Asya'daki güvenlikle ilgili girişimlere katılarak bölgesel barış ve güvenliği desteklemek."[5]

Ayrıca yeni Ulusal Güvenlik Konsepti’nde ekonominin tek sektöre, madenciliğe bağımlılığını önlemek için ekonomik çeşitlendirme hedefi ortaya konulmuştur.  Yabancı yatırımlarda ise hiçbir ülkenin toplam yatırımın üçte birini aşmaması kararı alınmıştır.[6]

Burada dış politika konseptinde ifade edilen, Çin ve Rusya arasında denge kurulması gerektiği hususu önem arz etmektedir.  Ortaya konulan bu hedeflerin ve alınan kararların öncelikle Moğolistan’ın güvenlik sorunu olarak Çin’e dair endişelerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Moğolistan’daki yabancı yatırımların yüzde elliden fazlası Çin’in elinde bulunmaktadır[7]. Ayrıca Moğolistan’ın ithalat ve ihracatında Çin’e bağımlığı ön plana çıkmaktadır. 2018’de Moğolistan, yaklaşık 7 milyar dolarlık toplam ihracatının 6.3 milyar dolarını Çin’e gerçekleştirmiştir. Moğolistan’ın Çin’e ihracatındaki ürünlerin başında taşkömürü; taşkömüründen elde edilen briketler, topak ve benzeri katı yakıtlar gelmektedir.[8]  Çin’in 2017’de Kuzey Kore’nin nükleer test faaliyetlerine karşı yaptırımlar uygulaması ve bunun neticesinde Kuzey Kore’den kömür ihracatını yerine Moğolistan’dan kömür ihracatını arttırması Moğolistan’ın madencilik sektöründe Çin’in ağırlığının artması ile sonuçlanmıştır.[9]  Çin’in Moğolistan’dan ithalatında bakır cevherleri başta olmak üzere diğer maden ürünleri de ikinci sırada gelmektedir [10]

Moğolistan’ın ekonomisinin Çin’e maden ihracatına bağımlı olması, Moğolistan’da yasal ve yasadışı Çinli göçmen işçilerin sayısının artması, Moğolistan'ın Çin'den borç alması gibi nedenler toplumda Moğolistan’ın ekonomik güvenliği açısından Çin’e dair endişeleri arttırmıştır.[11] Nitekim şu anki Cumhurbaşkanı Khaltmaagiin Battulga 2017’deki seçimlerin öncesinde Çin karşıtı söylemler ile bir kampanya yürütmüş ayrıca ülkedeki stratejik madenlere Moğollar’ın sahip olması gerektiğini “Servetimiz yurtdışına gönderiliyor” diye ifade etmiştir. Bu söylemleri Battulga’yı iktidara taşıyan yolda, kendisinin toplum tarafından destek bulmasına katkıda bulunmuştur.[12]

Ancak Battulga’nın Çin karşıtlığının popülist bir söylemin ötesine geçemeyeceği düşünülmektedir. Nitekim Tibet'in sürgün edilmiş ruhani lideri Dalai Lama’nın, Moğolistan ziyaretine tepki olarak Çin’in önce üst düzey Moğol yetkililerle olan toplantıları iptal etmesi, Moğolistan'dan yapılan emtia ithalatına ücret uygulaması ve Moğolistan’a sınırdan geçen mallar için ek transit maliyetleri talep etmesi, bunun ardından Moğol hükümetinin Dalai Lama'nın tekrar davet edilmeyeceği konusunda açıklamada bulunması Moğolistan’ın Çin’in baskısı altında savunmasızlığını göstermektedir.[13] Bu durum ayrıca Moğolistan’ın, tek başına,  Çin’in İç Moğolistan Özerk Bölgesi’ndeki asimilasyonist politikalarına[14] karşı bir tutum almasının da zor olduğunu göstermektedir.

Çin’e denge olarak Rusya ile bağlarını güçlendirme çabası doğrultusunda, Moğolistan Rusya ile ticaret ve yatırım ortaklıklarını genişletme adımları atmaktadır. Ayrıca geçen sene Rusya ve Moğolistan arasında Dostluk ve Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalanmıştır. Moğolistan'ın petrol ve elektrik kaynaklarının da önemli bir bölümü Rusya'dan ithal edilmektedir.[15] Ancak tüm bunlara rağmen Rusya şu anda Çin’e göre Moğolistan’da daha az aktif bir konumda bulunmaktadır. Üstelik dış politikada Batı’ya karşı Rusya ve Çin yakınlaşması, Moğolistan’ın Çin ile ilişkilerini dengelemek üzere Rusya’dan destek bulması imkanını zayıf kılmaktadır.

Rusya ve Çin’in ötesinde ilişkiler geliştirmek için Moğolistan üçüncü komşu politikası doğrultusunda çabalarını sürdürmüştür.  Çok uluslu barışı koruma operasyonlarında Khanquest adıyla ABD ile askeri tatbikatlar yürütmüş ve bu 2006 yılında çok uluslu bir tatbikat olarak genişlemiştir.[16] Ancak Rusya ve Çin’in de bu tatbikatlarda gözlemci statüsünde katıldığının kaydedilmesi gerekir.[17] Moğolistan ayrıca 2003'te ABD’nin Irak operasyonlarına asker göndermiş, Afganistan'da koalisyon operasyonlarına da destek olarak askerlerini bulundurmuştur.[18] Tüm bunlar Moğolistan’ın ABD ile ilişkiler geliştirme çabalarının işaretidir. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de coğrafi konumunu vurgulayarak Moğolistan’ı bir “demokrasi vahası” olarak tanımlamış, Moğolistan ve ABD arasında daha yakın ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ancak ABD veya Batı Avrupa ile Moğolistan’ın ilişkileri oldukça sınırlı durumdadır. Moğol yünü ve kaşmirinin ABD’ye vergisiz ihraç edilmesi ile ilgili antlaşma ABD kongresinin onayını alamadığı için geçersiz olmuştur. Moğol ulusal güvenlik uzmanı Mashbat Otgonbayar, üçüncü komşu politikasının ABD ve batılı ülkeler tarafından yeterli ilgi görmemesinden dolayı sürdürülemediğini ifade etmektedir.[19]

Moğolistan’ın ilan ettiği kolektif üçüncü komşu ülkelerinden biri de Türkiye’dir.  Türkiye ile Moğolistan arasındaki diplomatik ilişkiler 24 Haziran 1969 tarihinde kurulmuştur. 1996’da Ulanbator’da Türk Büyükelçiliği, 1997’de de Ankara’da Moğolistan Büyükelçiliği açılmıştır.  1990’lardan bu yana Türkiye – Moğolistan arasında birçok ikili anlaşma imzalanmıştır. Tarihte bilinen en eski Türk yazıtı olan Orhun abidelerinin Moğolistan’da bulunması ve Türk-Moğol ilişkilerinin yüzyıllar öncesine dayanmasından ötürü Türkiye, Moğolistan ile ilişkilerine önem atfetmektedir. Moğolistan’da da, özellikle genç nüfusun Türkiye’ye özel bir ilgisi olduğu görülmektedir. Moğolistan’ın Ankara Büyükelçisi Bold Radvan’ın ifade ettiği üzere, 1999-2018 yılları içerisinde Türkiye'nin yükseköğretim kurumlarından 2 bine yakın Moğol mezun olmuştur.  Diplomatik, savunma ve güvenlik iş birliğinin yanı sıra iki ülke arasında bilgi ve insan kaynakları değişimi de aktif olarak yapılmaktadır.[20] Pandemi sürecinde de Moğolistan’a maske ve diğer tıbbi ekipmanları gönderen Türkiye, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı aracılığı ile sebze deposu inşası gibi projeler ile yumuşak güç diplomasisi faaliyetleri yürütmektedir.  Türk Moğol ticari ilişkilerinin ise henüz gelişme sürecinde olduğu ancak ticaret ve yatırım için Moğol pazarının Türk firmalarına sunabileceği fırsatların dikkat çektiği görülmektedir.

Moğolistan’ın denge arayışında en önemli faktör ekonomi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu noktada Moğolistan’ın uluslararası görünürlüğünü arttırması ve Moğolistan’ın çabalarının yanında “üçüncü komşuların” da ilişkilerin gelişmesi için somut adımlar atması gerekmektedir.

 


[1] Ц.Лхам , “МОНГОЛ УЛСЫН ГАДААД БОДЛОГЫН “ГУРАВДАГЧ ХӨРШ”-ИЙН АСУУДАЛД”, Шинжлэх Ухааны Академийн Мэдээ, 2014, sf. 11.

[2] Jeffrey Reeves, Mongolia's Evolving Security Strategy: Omni-Enmeshment and Balance of Influence”, The Pacific Review, 25:5, 2012, sf 590.

[3] Security Sector Governance in Mongolia, Parliament of Mongolia Standing Committee on Security and Foreign Policy, 2017, sf 36, https://www.dcaf.ch/sites/default/files/publications/documents/Security%20sector%20governance%20Mongolia%20Almanac%202017.pdf

[4] National Security Concept of Mongolia, National Security Council of Mongolia, sf 1,

http://nsc.gov.mn/sites/default/files/images/National%20Security%20Concept%20of%20Mongolia%20EN.pdf

[5] Bolor Lkhaajav, The Significance of Mongolia's Foreign Policy and Security Apparatus on a Global and Regional Scale, Master’s Project, University of San Francisco, sf 16, https://repository.usfca.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1827&context=capstone

[6] Mashbat Otgonbayar Sarlagtay (2012), “Mongolia’s Immediate Security Challenges: Implication to Defense Sector and The Regional Cooperation”, National Institute of Defense Studies Joint Research Studies No: 7, sf 107, http://www.nids.mod.go.jp/english/publication/joint_research/series7/pdf/08.pdf    

[7] Б.АНХТУЯА, China’s Investment to Mongolia Reaches Usd 108 Million, News.mn, 12 Kasım 2019, https://news.mn/en/789733/

[8] Trademap, trademap.org/Bilateral_TS.aspx

[9] Outlook 2020 Mongolia, IntelliNews, 2 Ocak 2020, https://www.intellinews.com/outlook-2020-mongolia-173869/

[10] Trademap.

[11] Jeffrey Reeves, sf 179.

[12] Mongolia’s President Is a Genghis Khan-Idolizing Trump of the Steppe, Bloomberg Businessweek, 26 Eylül 2019, https://www.bloomberg.com/news/features/2019-09-26/mongolia-s-president-is-the-trump-of-east-asia

[13] Mongolia, With Deep Ties to Dalai Lama, Turns From Him Toward China, New York Times, 30 Aralık 2016, https://www.nytimes.com/2016/12/30/world/asia/china-mongolia-dalai-lama.html

[14] Massimo Introvigne, CCP Moves Against Mongolian Language in Inner Mongolia, Bitter Winter, 25 Haziran 2020, https://bitterwinter.org/ccp-moves-against-mongolian-language-in-inner-mongolia/?source=zy&fbclid=IwAR1t_Pg3vH8k3bn7VHCliyarHysIDtp-P9FtPjZslK7SXwgaEbf6GWbzTUU

[15] Shahid Hussain, Why Is Russia Moving Closer to Mongolia?, The Diplomat, 23 Haziran 2020, https://thediplomat.com/2020/06/why-is-russia-moving-closer-to-mongolia/

[16] "Int'l Peacekeeping Exercise Khaan Quest 2018 Begins in Mongolia," Chinamil, 14 Haziran 2018, http://eng.chinamil.com.cn/view/2018-06/14/content_8062390.ht

[17] Ömer Faruk Türk, “Moğolistan’ın Jeopolitiği, Ekonomisi ve Dış Politika Stratejisi”, Bilge Strateji, Cilt 5, Sayı 9, Güz 2013, sf. 119.

[18] U.S. Relations With Mongolia, U.S. Department of State, 14 Kasım 2017, https://www.state.gov/u-s-relations-with-mongolia/

[19] Sergey Radchenko, "As China and Russia Draw Closer, Mongolia Feels the Squeeze," The Asan Forum, 11 Ekim 2018,  http://www.theasanforum.org/as-china-and-russia-draw-closer-mongolia-feels-the-squeeze/

[20] "Moğolistan'ın Ankara Büyükelçisi Ravdan: Türkler ve Moğollar Kardeştir," Anadolu Ajansı, 14 Mayıs 2018, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/mogolistanin-ankara-buyukelcisi-ravdan-turkler-ve-mogollar-kardestir/1144839


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten