10 Ekim 2009 tarihinde Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesine dair iki protokolün imzalanması sürecinde Rusya’nın oynadığı rol ilgi çekicidir. Gerçekten de bölgesel çıkarları göz önüne alındığında, Ağustos 2008’de Gürcistan’a yönelik müdahalesi ile Rusya Federasyonu, Güney Kafkasya’da etkinliğini yitirme konusundaki hassasiyetini ve tavrını tüm dünyaya açık bir şekilde göstermişti. Bu çerçevede en çok sorulan sorular arasında Rusya Federasyonu’nun Güney Kafkasya politikasını, Gürcistan’da 2004 yılında yaşanan iktidar değişimi ve Kosova’nın tanınması gibi bölge açısından önem taşıyan iki gelişme sonrasında gözden geçirip geçirmediği tartışma konusudur. Rusya’nın bölgeye yönelik politikası her daim etkinliğini sürdürmek olmuştur; değişen yalnızca Rusya’nın kontrolü dışında yaşanan gelişmelere karşın gözden geçirilen farklı stratejik seçeneklerdir. Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecine Rusya’nın olumlu yaklaştığı göze çarpmaktadır. Kamuoyunda Rusya’nın yaklaşımının açıklanmasına dair birçok farklı görüş dile getirilmiştir. Bu görüşler arasında Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında son yıllarda önemli artış gösteren karşılıklı ekonomik ilişkiler ve Ağustos 2008 sonrasında yaşanan Karadeniz güvenliği konusunda ortaya konan ortak yaklaşım ağırlık kazanmıştır. Nitekim Türkiye ile Rusya arasında giderek artan ticaret hacmi iki ülke arasında siyasi diyalogun da gelişmesini sağlamıştır. Ancak bu yakınlaşmanın, Ağustos 2008’de NATO gemilerinin Karadeniz’de Rus gemileri ile sıcak temasa varabilecek karşılaşmaları sonrasında Türkiye’nin yaptığı girişimlerle zirveye çıktığı söylenebilir. Bu noktada, Türkiye’nin Kafkas İstikrar ve İşbirliği Platformu önerisi başta Rusya olmak üzere bölge devletlerince de desteklenmiştir. Bölge devletleri arasında çözümlenemeyen sorunların varlığı sebebiyle somut işbirliğine dönüşme ihtimali düşük olan bu girişim, Rusya Federasyonu ile Türkiye’nin bölge güvenliğine ortak yaklaşımın vurgulaması açısından Türk-Rus işbirliğini güçlendirici etkiye sahip olmuştur Ancak Rusya Federasyonu’nun Türk-Ermeni yakınlaşmasına olumlu yaklaşımının temelinde yukarıda bahsi geçen iki hususun dışında başka faktörler de bulunmaktadır. 9 Aralık 2009 tarihinde Akşam gazetesinde yayınlanan röportajında Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovski, Rusya’nın Türk-Ermeni ilişkilerinde normalleşme sürecinin ülkesini endişelendirmediğini, aksine Türkiye, Ermenistan ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını ifade etmiştir. Ayrıca İvanovski Azerbaycan-Rusya ilişkilerinin de ileri seviyede olduğunu vurgulamış ve Azerilerden “bizim kardeşlerimiz” olarak söz etmiştir. İvanokvski’nin bu açıklaması Rusya Federasyonu’nun Karabağ sorunu ve Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecine, Türk-Rus-Ermeni ekonomik ilişkileri açısından yaklaştığını ortaya koymaktadır. Ayrıca Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesinin Karabağ sorununun çözümünü de hızlandıracağını ifade ederken Azerbaycan ile Rusya arasındaki ilişkilere atıfta bulunuyor olması manidardır. Gerçekten de Rusya Federasyonu’nun Karabağ sorununun çözümünde verdiği destek, görünürde güçlü olsa da aslında sınırlı kalmıştır. Rusya, Türk-Ermeni yakınlaşmasını destekliyor görünmektedir, ancak Türkiye’nin Karabağ’da çözümü bu sürece dolaylı olarak dâhil etmesini yadırgamaktadır. Nitekim Rusya Federasyonu, son dönemde imzalanan anlaşmalar1 göz önüne alındığında, çözümü destekler bir duruş sergileyerek, Türkiye ile ilişkilerini sıkı tutarken, Azerbaycan ile Türkiye arasında yaşanan gerginlikten faydalanarak Azerbaycan’ın enerji kaynaklarına erişim imkânı bulmaktadır. Ayrıca Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesi süreci, Karabağ sorununda yaşanacak gelişmelere bağlanmış olması itibariyle, Rusya’nın etkinliğini azaltmaktan çok arttırmaktadır. Çünkü Rusya, halen Abhazya ve Güney Osetya’da olduğu gibi Karabağ’da da çözümsüzlükten en çok faydalanan ülke konumundadır. Gözden kaçan en önemli nokta, Karabağ sorununun, Güney Osetya ve Abhazya sorunundan farklı olarak Rusya Federasyonu’nun dahi önüne geçemeyeceği bir bölgesel çatışmaya dönüşme ihtimalinin yüksek olmasıdır. 2008 yılı Ağustos ayında Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan çatışma, Rus silahlı kuvvetlerinin üstünlüğü ve çatışmaya dış müdahale olmayışından dolayı kısa sürmüştür. Karabağ üzerinden, 2008 yılındaki çatışmaya benzer muhtemel bir Azeri-Ermeni çatışmasının patlak vermesi durumunda, petrol gelirleri ve yükselen ekonomisi ile silahlı kuvvetlerini önemli derecede güçlendirmiş olan Azerbaycan ordusu karşısında Ermeni silahlı kuvvetlerinin direnmesi, Rus desteği olmadan mümkün görünmemektedir. Ancak Rusya’nın olası müdahalesi, Azerbaycan ve Türkiye ile işbirliğini tehlikeye atacak, Ağustos müdahalesi ve ardından Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarının tanınması nedeniyle uluslar arası alanda büyük tepki gören Rusya’nın itibarını ciddi biçimde zedeleyebilecektir. Bu senaryo ise Rusya’nın yukarıda bahsi edilen çıkarlarının zarar görmesi ve bölgede etkinliğinin zayıflaması ile sonuçlanacaktır. Görülmektedir ki Rusya Federasyonu’nun günümüzde Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesi ve Karabağ’da çözümü destekliyor görünmesinin sebebi, bölgedeki etkinliğin, bu defa başka stratejiler ile sürmesinin sağlanmasıdır.
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
HALO TRUST VE KARABAĞ’DAKİ FAALİYETLERİ
Aslan Yavuz ŞİR 21.07.2013 -
TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ AÇISINDAN BELİRSİZ HALKA: RUSYA FEDERASYONU’NUN ROLÜ
Aslan Yavuz ŞİR 30.12.2009 -
ABD BAŞKANI DONALD TRUMP’IN AÇIKLAMASI
Aslan Yavuz ŞİR 25.04.2017 -
AİHM PERİNÇEK-İSVİÇRE DAVASI: BÜYÜK DAİRE DOĞU PERİNÇEK LEHİNE KARAR VERDİ
Aslan Yavuz ŞİR 14.10.2015 -
RÜŞVET Mİ? YENİ BİR SORUN MU? ERMENİSTAN’IN YENİ İSKENDER FÜZELERİ
Aslan Yavuz ŞİR 19.10.2016
-
ORBAN VE WEBER BUDAPEŞTE’DE BİR ARAYA GELDİ
Hazel ÇAĞAN ELBİR 14.03.2019 -
ERMENİ İDDİALARININ YAHUDİ SOYKIRIMI ARDINDA SAKLANMA ÇABASI
Hazel ÇAĞAN ELBİR 21.02.2018 -
ORTA ASYA’DA GÜNCEL GELİŞMELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Vuslat Nur ŞAHİN 05.07.2019 -
ERMENİSTAN VE ERMENİLER NEREDE YANLIŞ YAPIYOR – YENİ YIL İÇİN BİR TEMENNİ
Alev KILIÇ 27.12.2015 -
AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ BEYİN FIRTINASI TOPLANTISI
AVİM 30.10.2009
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"ERMENİ SORUNUNU ANLAMAK" BAŞLIKLI KONFERANS